Geçtiğimiz gün dile getirdiğim “Eskişehir’in milli sınavı başarıyla vereceğinden eminim” değerlendirmesinin ardından A Milli Takımın Hırvatistan gibi dünya futbolunda söz sahibi bir rakiple oynadığı maçta 12’inci adam olarak herkes görevini layığı ve fazlasıyla yaptı. Milli Takımın sıkıştığı anlarda tribünlerden yükselen ıslık sesleri ve uğultu rakip Hırvatistan takımını öylesine zorladı ki tıkır tıkır işleyen pas düzenlerinde bile şaşırıp topu zaman zaman olumsuz kullanıp taç ve auta attılar. Millilerimiz topa sahip olduğunda ise tribünlerden yükselen tezahüratlar futbolcularımıza ekstra bir enerji yükledi ve pozisyonlar ürettik. Yeter mi? Yetmez elbette. Eskişehir stadyumu dolduran 35 bin taraftardan ibaret olmadığını da gösterdi. Dışarıdan gelenlerin gördüğü konukseverlik, ekranları başında milli maçı seyreden milyonlar evlerinin içine kadar giren düzenli ve besteli tezahüratlar ile milli maçı adeta yaşadılar. Bir anlamda Eskişehir milli duyguların oluşturduğu müthiş sinerjiyi Anadolu’nun en ücra köşesindeki, mahallesindeki, mezrasındaki odaların içine kadar taşımayı başardı. Söz konusu alan “MİLLİ TAKIM” olunca gerisi teferruattır sözünü herkese hatırlattılar. Sonrada haklı olarak devletin en üst kademesindeki bakanlarından, federasyonuna, köşe yazarlarından ekranlardaki spor yorumcularına kadar herkesin haklı takdirini aldılar.

+++

MİLLİ TAKIM’IN WEMBLEY’İ

Yukarıdaki özetlediğim görüntü özellikle sosyal medya ile meşgul olan milyonlarında gündemindeydi. Birileri Eskişehir’i “Milli Takımın WEMBLEY’i” olarak kabul ve takdir ediyor. Nasıl futbolun anavatanı İngiltere’de İngiliz milli takımının maçlarını oynadığı ve rakiplerini adeta seyirci baskısıyla boğduğu WEMBLEY varsa bundan sonra da Eskişehir Stadı A Milli Futbol takımımızın her zaman maçlarını oynayabileceği ve 12’inci adamın görevini en iyi şekilde yapacağı stadı olarak kalabilir. On yıllar boyu her şeyin merkezi olarak milli takımlar düzeyinde İstanbul’u tercih eden futbol federasyonu yöneticileri artık gözlerini açmışlardır umarım.  Aslında Eskişehirspor taraftarının son yaşananlardan sonra kırgın ve kızgın olması gereken dönemde bile söz konusu milli takım olunca neler yaptığını, duygularını başka şeyler ile karıştırmadığını, Eskişehir’in gerçek bir futbol kenti olduğunu sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya gösterdiğini biliyoruz. Umarız federasyon ve kurulları Eskişehir’e, Eskişehirspor’a ve Eskişehirspor taraftarına bundan sonra daha farklı bir gözle bakmaya başlayabilirler.

+++

FUTBOLCULARDA ÇOK MUTLU

 A Milli Takımın kadrosunda yer alan futbolcuların maçın bitimiyle birlikte özellikle Eskişehirspor taraftarına karşı duydukları minneti ifade etmeleri, teşekkürleri de bir hayli dikkat çekti. Her biri böyle coşkulu, ateşli ve futbol topunu bilen, milli duyguları zirve yapmış taraftar önünde futbol oynamaktan duydukları keyfi ifade ettiler. Bu arada Burak Yılmaz’a da parantez açmakta yarar var. TV yorumcularının, köşe yazarlarının aylardır eleştiri yağmuruna tuttukları Ozan Tufan ile yer değiştirirken yükselmeye başlayan ıslık seslerine elleriyle “aman ha alkış” işareti yapması gerçekten her türlü takdirin ötesinde kutlanacak bir davranış oldu.

 Maç sonu ise alınan galibiyetin ardından tüm futbolcuların orta alana toplanıp tribünlere üçlü çektirmesi hepimizin göğsünü kabartan ve geceye damga vuran görüntüydü…

 Kısacası Eskişehir bir futbol maçından çok daha ötesini yaşadı ve yaşattı tüm Türkiye’ye…