Korona virüs salgınının önüne geçilemiyor.

Türkiye, vaka artışında Dünya birincisi konumunda…

Eskişehir’deki durum da ne yazık ki, çok farklı değil…

2 ay kadar önce 100 Bin kişide 30,99 olan vaka sayısı hızla artarak 100 Bin kişide 605,85’e ulaştı.

Yüksek riskli iller sıralamasındaki yer de sürekli yukarıya doğru değişiyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı son verilere göre Eskişehir 9’ncu sırada…

Durum vahim ki ne vahim…

Endişelenememek olanaksız…

İşin kötüsü Eskişehir’de vahim durumun farkına pek varılmış değil…

Ankara’da belirlenen genel önlemler dışında “Eskişehir’e özel” ekstra bir önlem yok.

Dahası bu önlemlerin yetirence yaşama geçirildiğini söylemek de çok zor.

“Maske kuralına uyum” konusunda söylenecek fazla söz yok.

Açık alanlarda bu kurala önemli ölçüde uyuluyor.

Aynı şeyi “sosyal mesafe kuralı” için söylemek çok zor.

Toplu taşıma araçlarında “kapasite sınırlaması” kaldırıldı.

Günün belirli saatlerinde gerek duruklarda gerekse toplu taşıma araçlarında ciddi bir yığılma oluşuyor.

Yolcular arasında “sosyal mesafe” şöyle dursun hiç mesafe kalmıyor.

Buna karşın “uyarı” dışında yapılan bir şey yok.

“Hiçbir şey yapılamaz” mı?

Neden yapılamasın…

Yapılabilecek çok şey var.

İlk akla gelenlerden birisi de mesai saatlerinin düzenlenmesi…

Tamam, “esnek çalışma sistemi” getirildi.

Kamu kurum ve kuruluşlarında mesai Saat 10.00’da başlıyor.

Mesainin geç başlıyor olması toplu taşıma araçlarında oluşan yığılmayı önlemiyor ki…

Daha erken saatlerde oluşan yığılma gecikmeli olarak oluşuyor.

Bir başka düzenleme gerekli…

Kentin merkezi bölgelerinde oluşan tablo da ortada…

Sıkça kalabalıklar oluşuyor.

Köprübaşı’nda, özellikle de Sıcaksular bölgesinde oluşan kalabalıklar inanılır gibi değil…

“Sosyal mesafe” diye bir şey yok.

Dahası, belirli bölgelerde maskeler inik, ağızlarda sigara, ellerde çay bardakları ile oluşan kalabalıklar var.

“Virüse açık davet” dense olur.

Gözler önünde oluşan bu tabloya kimsenin müdahale ettiği falan da yok.

Zincir marketlerde artık “sınırlı müşteri alımı” söz konusu değil…

İsteyen istediği gibi giriyor.

“HES kodu kontrolü” falan da yapılmıyor.

Dahası kasa sayısını azaltanlar var.

Kasaların önünde kuyruklar oluşuyor.

Alın size “virüse bir davet” daha…

Sokağa çıkma yasağı olan günlerde ciddi bir araç trafiği söz konusu…

Dikkat çekici bir hareketlilik var.

“Yasaktan muaf olan” bu kadar çok sürücü mü var?

Merak etmemek elde değil…

Sıralanacak daha çok örnek var.

Sözü daha fazla uzatmaya gerek yok.

Vaka sayısının hızla arttığı Eskişehir’de alınan önlemler yeterli değil…

Dahası alınan o yetersiz önlemler bile yaşama geçirilmiyor.

Ciddi bir denetim yok.

Değişik merkezlerden “tedbirli olalım” anonsları yapılıyor hepsi o kadar…

Salgınla mücadele vatandaş duyarlılığına bırakılmış durumda…

Elbette ki vatandaş duyarlılığı çok önemli…

Keşke tüm bireyler sorumluluklarını yerine getirse…

Ne yazık ki, öyle olmuyor.

Etkili önlem ve sıkı denetim şart…

Aksi takdirde salgının önüne geçilemez…

Geçilemiyor da zaten…