Korona virüsün yayılması durdurulamıyor.
Yayıldıkça yayılıyor.
Ulaşmadığı yer kalmadı.
Artık “risksiz” denilebilecek yerleşim birimi yok.
Virüs, en ücra köşelere kadar ulaşmış durumda…
Yaratığı kayıplar çok büyük…
Her şeyden önemlisi can kaybı var.
Bugüne kadar kaybedilen canların sayısı 14 Bine yaklaştı.
“Etkili önlemler alınması” kaçınılmazdı.
Gecikmeli olarak da olsa yeni önlemler alındı.
Hafta sonları “sokağa çıkma yasağı” var.
Cuma, akşamı başlayıp Pazartesi sabahı sona erecek.
“Sokağa çıkma yasağı” yalnızca hafta sonları ile sınırlı değil…
Hafta için günlerde de “sokağa çıkma yasağı” var.
Her akşam Saat 21.00’de başlayacak… Sona erme saati de sabah 05.00…
Yasaklarla birlikte “zoraki evde kalma” süresi baya uzadı.
Bu, kaçınılmazdı.
“Gönüllü evde kalınması” için sürekli çağrılar yapıldı.
“Zorunlu olmayınca dışarıya çıkmayın” denildi.
Ne yazık ki, uyarıların yeterince dikkate alındığı söylenemez.
Havalar iyice soğudu…
Dışarıda öyle “gezinti yapacak” bir hava yok.
Restoran, lokanta ve kafe gibi topluma açık yerlerin tamamına yakını kapandı.
Uzun sözün kısası, dışarısı evden daha cazip değil…
Ama yine da insanlar sokaktan ayağını kesmediler.
Tamam… Çalışmak zorunda olanlar var.
Onlara söylenecek söz yok.
İyi de bu soğuk havada kent merkezindeki caddelerde gereksiz yere gezenlere, banklara oturanlara ne demeli…
Anlamak gerçekten çok zor…
Anlaşılmaz bir şekilde “gönüllü kapanma” sağlanamadı.
Sonunda “zoraki kapanma” geldi.
Öyle olacağı belliydi zaten…
Yeni önlemler, yalnızca “kapanma” ile sınırlı değil…
Başka önlemler de var.
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki mesai süresi kısaldı.
Artık mesai, sabah 10.00’da başlayıp 16.00’da sona erecek.
Bu, toplu taşıma araçlarındaki yoğunluğu önemli şekilde azaltabilir.
Keşke, fabrikalarda ve özel işyerlerinde de mesai saatleri yeniden düzenlense…
Bu, sürekli dillendirildi.
Ancak, nedense bugüne kadar yapılmadı.
ESO yönetiminin bu konuda bir şey yapma niyeti yok.
İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu, bu konuda bir karar alsa iyi olacak.
Bu konuda yetkisi var.
Yeni önlemler arasında kalabalıklaşmayı önlemeye yönelik olanlar da var.
Merkezi bölgelerdeki caddelerde, alışveriş merkezlerinde, semt pazarlarında girişler kontrol altına alınacak.
Hem HES kodu kontrolü yapılacak hem de yere göre belirlenecek sayıda insan girişine izin verilecek.
Bunların dışında başka önlemler de var.
Umarız ki, etkili olurlar.
Yeni önlemler için konulmuş bir süre yok.
“Ucu açık” denilebilir.
Önlemler açıklanırken “yılbaşı kutlamaları” da gündeme getirildi.
Anlaşılıyor ki, gerek sokağa çıkma yasakları gerekse diğer önlemler tüm Aralık ayını kapsayacak.
Sonrası da olabilir.
Dahası, bu önlemlere yenileri de eklenebilir.
Bunların hepsi korona virüs tablosuna bağlı…
O tabloyu yaratan faktörler de belli…
En önemlisi “Kontrollü sosyal yaşam” diye başlatılan dönemin kısa sürede “kontrolsüz sosyal yaşam” haline dönüşmesi…
Öyle olmasaydı, korona virüs bu kadar yayılmaz, doğal olarak bu yasaklamalar da gelmezdi.
Yeni konulan önlemlerin süresini belirleyecek olan da yine bireyler…
Önlemlere ne kadar sıkı uyulursa, “maske-mesafe-temizlik” üçlemesi ne kadar titizlikle uygulanırsa kısıtlamaların süresi de o kadar kısalır.
Aksi takdirde bu kısıtlamalar daha uzun sürer… Dahası bugün alınanlara yenileri de eklenir.
Umarız ki, kurallara tam uyulur da şu virüs belasının hızı kesilir.