Patates ve soğanlar tarlalardan çoktan kaldırıldılar.

Bugüne kadar satılmaları gerekiyordu.

Ancak, satılamadılar…

Çuvallar içinde depolarda alıcı bekliyorlar.

Kısa sürede alıcı bulamazlarsa olacak olan belli…

Patates ve soğanlar kullanılmaz hale gelecekler.

“Hayvan yemi olmaları” falan da söz konusu değil…

Çürüyüp gidecekler.

Bu yıl ortaya çıkan bu durumun nedenleri belli…

Korana virüs salgını her şeyi alt üst etti, yapılan tüm hesapları boşa çıkarttı.

Salgın nedeniyle çoğu ürün gibi patates ve soğan da ihraç edilemedi.

İç piyasada patates ve soğan tüketiminin fazla olduğu yeme içme sektöründeki işyerleri, bir yıla yakın süre kapalı kaldı.

Doğal olarak iç piyasa da alabildiğine daraldı.

Üretilen patates ve soğanlar üreticinin elinde kaldı.

Onları üretmek öyle kolay değil…

Üreticiler emek verdiler, toprağa alın teri döktüler. Dahası dünyanın parasını da harcadılar.

Ürünlerini satıp geçimlerini sağlayacaklardı.

Ne yazık ki, satamıyorlar.

“Satılsın” diyerek belirledikleri fiyatlar çok düşük…

Patatesin kilosu için istedikleri para 25 kuruş…

Patatesin de kilosunu 30 kuruşa satmaya razılar.

Fiyatları için “komik” dememek olanaksız…

O fiyatlara satılsalar üreticiye bir kazanç falan sağlamayacaklar.

Üretici yine büyük zarara uğrayacak…

Ancak hiç olmazsa depolarda çürümeyecekler.

Ne yazık ki, onu da başaramıyorlar.

Üreticiler gerçekten çok zor durumda…

Aslında patates ve soğana gereksinim duyan tüketici sayısı da oldukça fazla…

Ülkeye hakim olan ekonomik koşullar ortada…

Hızlı bir “yoksullaşma süreci” yaşanıyor.

Yiyecek gereksinimini karşılamakta zorlanan çok aile var.

Üretici ile ihtiyaç sahibi aileler arasında bir “köprü” olsa, hem üretici büyük zarar etmekten kurtulur, hem de ihtiyaç sahibi aileler patates ve soğana kavuşur.

“Köprü” denilince ilk akla gelen bir kurum da belediyeler.

Türkiye genelinde sergilenmiş örnekler var.

İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri, ürünlerini satamayan üreticiler ile ihtiyaç sahibi tüketiciler için devreye girdiler.

Üreticinin ürünlerini alıp ihtiyaç sahiplerine ücretsiz olarak dağıttılar.

Anımsanacaktır.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Mersin’de üreticilerin elinde kalan limonları alıp halka dağıttı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin benzeri uygulamaları da oldukça fazla…

İstanbul ve Ankara’da yapılan Eskişehir’de yapılamaz mı?

Yapılmaması için hiçbir neden yok.

İstenirse elbette ki yapılabilir.

Eskişehirli üreticilerin elinde kalan patates ve soğanlar satın alınır… Sonra da ihtiyaç sahibi Eskişehirlilere ücretsiz olarak dağıtılır.

Üreticinin istediği para çok değil…

“Zararının önleyecek kadar para” olsa yetecek…

Bu, Büyükşehir Belediyesi bütçesine çok ciddi bir yük getirmez…

Olamayacak yerlere harcanan paraların yanında “devede kulak” gibi kalır.

Böylesi bir hizmet ile Eskişehirli üreticiler zarar etmemiş olur.

Aynı şekilde ihtiyaç sahibi vatandaşlar da tencerelerinde kaynatacak patatese kavuşurlar.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunanlar böylesi yararlı bir hizmeti gerçekleştirirler mi?

Salgın sürecinde izledikleri tavra bakılırsa soruya olumlu yanıt vermek çok zor.

Yine de belli olmaz…

Bakarsınız bizi yanıltırlar.

Keşke öyle yapmasalar…

Bu konuda yanılmış olmayı çok ama çok istiyoruz…