Eskişehir Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş, gündemden inmiyor.
Gerek yaptığı sosyal medya paylaşımları ile gerekse açıklamalarıyla gazete sütunlarında yer alıyor, kulislerde sohbet konusu oluyor.
BAKIŞ sütunlarında da sıkça yer alıyor.
Geride kalan hafta, Cumhuriyet Gazetesi’nin “Kulisler” köşesinde yer aldı.
Yazının başlığı oldukça dikkat çekici…
“Egemen Bağış’ı mı Örnek Aldı”…
“Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın, oda yönetim kurulunun WhatsApp grubunda bulunan Sanayi Odası iş insanı Andan Keskin’e ayet şeklinde yazdığı ifadeler yargıya taşındı.
Keasikbaş’ın ‘Ey iman edenler, her kim ki yetim hakkı yemiş ise şüphesiz Allah onlara en kötü cezaları verir. Yürüyemez oturamaz hale getirir. Şüphesiz ki yetim hakkı yiyen çok O.Ç’ları vardır. Uzak durunuz. Hayatınızda yok sayınız.’ Yönündeki mesajları dikkat çekti.
Kulislerde Kesikbaş’ın, mesajlarının Prag Büyükelçisi Egemen Bağış’ın ‘Bakara- makara’ sözlerini anımsattığı kunuşulurken, Eskişehir’den önümüzdeki dönemde büyükşehir belediye başkanlığına aday olacağı konuşulan Kesikbşa’a tepki de geldi.
Kesikbaş’a ‘Söyleyeceği sözleri ayetlerle anlatmaya çalışması hoş olmamış. Siyasetle uğraşan kişilerin daha dikkatli cümleler kurması lazım. Dini kendini meze edenlerden biri daha’ sözleriyle tepki gösterildiği konuşuluyor.”
Cumhuriyet Gazetesi’nin “Kulisler” köşesinde yer alan yazı böyle…
Yazıda “paylaşımda ayet kullanılması” eleştiriliyor.
Eleştiriye “haksız” demek çok zor.
Yerinde bir eleştiri…
Ancak, paylaşımda yanlış olan yalnızca “ayet kullanılması” değil…
Ayet ile birlikte kullanılan bir ifade var.
“O. Ç’ları…”
Ne olduğunu söylemeye gerek yok.
Herkes tarafından biliniyor.
Böylesi bir tanımlama, ayet ile birlikte aynı paylaşımda kullanılıyor.
Paylaşımın yapıldığı zemin de “ESO Yönetim Kurulu üyeleri arasında iletişimi sağlamak” amacıyla oluşturulmuş bir WhatsApp grubu…
ESO Yönetim Kurulu Başkanı, yönetim kurulu üyeleri arasında iletişim sağlayan bir sosyal medya grubunda ayetli, küfürlü paylaşımda bulunuyor.
Olacak şey mi bu?
Hey şeyden önce şık değil…
Yazıda da belirtilmiş… O ve benzeri paylaşımlar yargıya da taşınmış durumda…
Aynı grupta yer alan, Adnan Keskin’in şikayeti Cumhuriyet Savcılığı tarafından değerlendirildi.
Değerlendirme sonucunda iddianame de hazırlandı.
Dava ne zaman başlar bilemiyoruz… Ama duruşmalarının ilginç geçeceği kesin…
Neyse…
Celalettin Kesikbaş’ın, Cumhuriyet Gazetesi sütunlarında yer alışında merak edilen bir yan da var.
Cumhuriyet Gazetesi’nin Eskişehir temsilcisi belli…
“Kulis bilgisi” ve “tepkiler” onun tarafından iletilmiş değil…
İyi de o bilgiler Eskişehir’den İstanbul’a nasıl ulaştı?
Ya da “kulis bilgisinin kaynağı” kimdir?
Sorulara yanıt aranırken akla gelen “adres” malum…
Acaba “doğru adres” olabilir mi?
Bilemiyoruz ama “olmaz” de denilemiyor işte…
