Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş’ın Alpu’ya kurulmasını talep ettiği ‘yeni organize sanayi bölgesine’ tepkiler sürüyor.
Hatırlayacağınız üzere, Şehir Gazetesi olarak: “Kesikbaş’ın kurmayı planladığı yeni organize sanayi bölgesiyle ilgili bir ihtiyaç olmadığını, mevcut organize sanayi bölgesinin saha kapasitesinin fazlasıyla yeterli olduğunu” dile getirdik. 
 “Alpu’nun verimli tarım arazilerinin yok edilmemesi gerektiğini” savunduk. 
“Bölgedeki arazilerin özellikle şehir dışındaki kişiler tarafından parsel parsel kapatılmış olduğunu ve bu kişilere rant kapısı açılacağını” dile getirdik.
Son olarak bir tepki de Tüketiciyi Destekleme Derneği Başkanı Süleyman Bakal’dan geldi: “Alpu Ovası gibi birinci sınıf tarım arazileri üzerine organize sanayi bölgeleri kurmak, tavuğu kesip içinden yumurtaları almaya benzer. Covid-19 salgın sürecinde tarımsal üretimin ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşıldı. Organize sanayi bölgelerini tarımsal üretim yapılamayan alanlara kurabiliriz. Ancak her alanda tarımsal üretim yapamayız.”
Doğru söze ne denir?...
Tüm tepkilere rağmen Celalettin Kesikbaş Alpu Ovası’nı yok edecek bu planı gerçekleştirmek adına çalmadık kapı bırakmadı. En son Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’le görüşmek istedi. İki ay sonrasına zor randevu aldı.
Bakınız efendim,
Alpu Ovası’nın yok edilmesine
Birçok Milletvekili karşı…
Belediye Başkanları karşı…
Eskişehir halkı karşı…
Bendenizin anlamadığı ve kendisinin de bir türlü anlatamadığı bu ısrar niye?..

*****

SORUN ÇÖZÜLMELİ

Çukur Çarşı, Eskişehir Köprübaşı’nda, Tepebaşı Belediyesi eski binasının tam karşısında şirin mi şirin bir balıkçılar çarşısıydı. 
Tüm balık satıcıları burada satışını gerçekleştirirdi. 
Balıkçıların yanı sıra birkaç manav, üst katında ise oldukça nezih ve temiz alkolsüz hizmet veren balık lokantaları vardı. 
Burada ne cazgırcılık olurdu ne de çevre kirliliği…
Akşam saat 21:00 olunca tüm balıkçıların atıkları buradan, tek bir noktadan alınırdı.
Ne olduysa dönemin Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sakallı’nın, Taşbaşı’nda bir dükkana balık satışı konusunda ruhsat vermesiyle oldu.
Çukur çarşı ve Kurtuluş Kapalı Pazar yerindeki esnaflar bu izni emsal göstererek şehrin dört bir yanına balık tezgahlarını açmaya başladılar.
Bir yandan çevre kirliliği diğer yandan gürültü kirliliği…
Açıkçası yakınlarda bir meskeniniz veya ticarethaneniz varsa bittiğinizin resmidir.
Bununla birlikte bu balıkçıların atık sularının, şehrin dört bir yanına yayıldığını da unutmayalım. Bugün özellikle sıcak havalarda vatandaşlar Taşbaşında, Hamamyolu’nda ve Köprübaşı’nda neredeyse gaz maskesiyle dolaşacak duruma geldiler.
Bu noktada mevcut belediye başkanlarının yapabilecekleri çok fazla bir şey olmasa da (verilmiş haklar var) milletvekilleri nezdinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan alınacak bir karar bu noktada bağlayıcı olacaktır.
Türkiye’nin neredeyse hiçbir şehrinde olmayan bu başıboşluğa son verilmesi elzemdir.
Üstelik marka bir şehir olduğumuzu iddia ediyorsak…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…