Eskişehir gündeminin ilk sırasında yer alması gereken konu belli… Tartışmasız Eskişehirspor.

Birileri hiç oralı olmasa da böyle…

Eskişehirspor’un gündeminde de kongre var.

Kongreden beklenilen “güçlü ve güvenilir bir yönetim” oluşturulması…

Kongre için belirlenen üç tarih geride kaldı.

Ne yazık ki, beklentiler karşılıksız kaldı.

“Güçlü ve güvenilir bir yönetim” şöyle dursun yönetim oluşturulamadı.

Kulüp yönetimi hala divan kurulunda…

Kongre için belirlenen yeni bir tarih var.

13 Temmuz 2017 Perşembe…

Çok uzakta bir tarih değil… Hemen üç gün sonra…

Bu süre “güçlü ve güvenilir bir yönetim” oluşturmak için yeter mi?

Yetmesine yeter… Elbette ki iyi değerlendirilirse…

Bugüne kadar geçen süreler iyi değerlendirilmedi.

Son süre iyi değerlendirilir mi?

Ne yazık ki, ümitli olmak çok zor…

Kongre sürecinde gözlerin üzerine çevrildiği isimler belli…

Bakan, belediye başkanları ve milletvekilleri… Onların yanı sıra bir de Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Dündar Ünlü…

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tavrı ortada…

Eleştiri ve önerilerde bulunuyor.

Bugüne dair tek laf etmiyor.

“Elini taşın altına koymak” gibi bir niyeti yok.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç suskun… Kongre sürecinden de kulislerden de uzak duruyor.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt işin içerisinde… Hem açıklamalarda bulunuyor hem de kulis yapıyor.

Aydın Begiter ve Halil Ünal ile birlikte bir yönetim kurulu listesi hazırlarsa sürpriz olmaz.

Sürpriz olmaz da doğru olur mu?

Haftalar önce olsa tamam… Ancak bugün gelinen noktada “doğru olur” demek çok zor.

Hele de “bu işi Adalet ve Kalkınma Partililere bırakmayalım” söylemi ile yönetim kurulu listesi hazırlamak doğru olmayacağı gibi yeni sıkıntılar yaratır.

Her şeyden önce zaten var olan bölünmüşlük daha da büyür.

Böylesi bir söylemle oluşturulacak bir yönetim ile Bakan desteği de peşinen devreden çıkartılmış olur.

Hem “bu işi Adalet ve Kalkınma Partililere bırakmayalım” hem de “Bakan Eskişehirspor’a destek vermeli” denilmez herhalde…

Ayrıca “madem devam etmek istiyordunuz da neden onca zamanın boşa harcanmasına neden oldunuz” sorusu da oluşur.

“Kimse takıma sahip çıkmadı biz yine büyük özveride bulunarak ateşten gömleği giydik” denilemez…

Denilse bile inandırıcı olmaz.

“Bıraktık” dedikten sonra kulübü bırakmamak için nasıl çabalar harcandığı biliniyor.

Neyse…

“Kılıçları çekme” anlamı taşıyan bu kulisler hayra alamet değil…

Umarız ki, kulislerden yansıyan bilgiler doğru değildir.

Eskişehirspor camiası zaten bölünmüş durumda…

Eskişehirspor’un yeni bölünmeleri kaldıracak hali yok.

Birlik ve beraberliğin sağlanması gerekir.

Bunun yolu da bugüne kadar çekişmelerden uzak kalmış, Eskişehir ve Eskişehirspor kamuoyunda güven bunalımı oluşmamış, sürekli para isteyen değil elini cebine atabilen bir başkan etrafında maddi güce sahip güvenilir isimlerden bir yönetim kurulu oluşturmaktan geçiyor.

Yapılması gereken bu…

Dile getirildiğinde “hani var mı öyle bir babayiğit, varsa çıksın ortaya” deniliyor.

Koca Eskişehir’de aranılan özelliklere sahip kimse yok mu?

Olmaz olur mu, elbette ki var.

Kimler oldukları biliniyor… Ayrıca o dillendirilenler dışında yeni isimler de bulunabilir.

Kendiliklerinden “ben varım” demeleri beklenemez.

Neden desinler ki?

Bugünkü kap kara tablo varken kendiliğinden ortaya çıkmazlar elbette ki…

Dahası, “bıraktık” derken takımı bırakmamak için yürütülen kulisler varken hiçten demezler.

Diyecekleri varsa bile vazgeçerler.

Diyecek gibi olduklarında vazgeçiriliyorlar da zaten…

“İyi de ne olacak” mı?

Soruya verilecek ilk yanıt belli…

Her şeyden önce Eskişehirspor’u, sayıları 10’u bulmayan bildik isimlerin oluşturdukları ablukadan kurtarmak gerekir.

Bu yapıldıktan sonra gerisi kolaylaşabilir.

Gerek Eskişehirspor’u ablukadan kurtarmayı, gerekse “güçlü ve güvenilir bir yönetim” oluşturmayı başarabilecek olanlar belli…

Kültür ve Turizm Bakanı ile Büyükşehir Belediye Başkanı…

Daha önce de defalarca dile getirdik.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın böyle bir niyeti yok.

İşi ucundan tutması şöyle durusun destek vermesi bile söz konusu değil…

O zaman tüm iş Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’ya kalıyor.

Bugüne kadar söyledikleri malum… “Eskişehirspor yönetimi kimlerden oluşursa oluşsun ben destek veririm” diyor.

Tamam da artık bu söylem yeterli değil…

Bakan Avcı daha aktif olmalı… “Destek veren” konumunda çıkıp kendisi bütçe oluşturabilecek, kentin desteği konusunda tereddüt yaratmayacak bir yönetim kurulunun oluşması için devreye girmeli… “Talipli çıksın” diye beklemek yerine üzerinde görüş birliği sağlanabilecek isimler arasında tercihte bulunup “Eskişehirspor adına görevlendirme” yapmalı…

O zaman kapkara tablo biraz olsun aydınlanabilir.

Aksi takdirde kişisel hırlar ve politik hesaplar ile bir yönetim oluşturulsa bile derde derman olmaz… Tam aksine dert daha da büyür.