Mayıs bitti, Haziran başladı.

Haziran ayı ile başlayan yeni bir süreç var.

Aslanda yeni bir süreç değil de “normalleşme sürecinin ikinci aşaması” demek daha doğru olur.

“Giriş çıkış yasağı” diye bir şey yok.

Tüm kentlere giriş çıkış yapılabilecek.

Otobüs seferleri de başlıyor.

YHT seferleri Mayıs ayı sonlarında başlamıştı zaten…

Ankara-İstanbul hattında karşılıklı seferler yapılıyor.

Yapılmasına yapılıyor da Eskişehir’de yaşayan insanlar yararlanamıyor.

Daha önce de dile getirdik…

Bu, “Demiryolcular kenti” olarak da bilinen Eskişehir’e yapılmış yeni ve büyük bir haksızlık.

Umarız ki, yeni dönemde giderilir.

Giderilmesi de gerekiyor zaten…

Neyse…

“Şehirlerarası seyahat serbestliği” ile birlikte ciddi bir hareketlenme başlayacak.

Özellikle tatil yörelerine doğru akın başlayacak.

Bunu yarattığı endişeler var.

Umarız ki, korkulan başa gelmez…

“Normalleşme sürecinin ikinci aşaması” yalnızca bunu kapsamıyor.

Kapsamı oldukça geniş…

Açılan işyeri sayısı oldukça fazla…

En önemlileri de “topluma açık yerler” olarak tanımlanan işyerleri…

Yaklaşık üç aydır kapalı olan kahvehaneler, çay bahçeleri, kafeteryalar, lokantalar ve restoranlar bugün kapılarını yeniden açacaklar.

Açmasına açacaklar da eskisi gibi değil…

Alınması gereken önlemler var.

En önemlisi de kuşkusuz “sosyal mesafeli yerleşim düzeni”…

Bunun yaratacağı sonuç belli…

İşyerlerinin kapasiteleri önemli ölçüde azalacak.

Daha önce 10 masa varsa şimdi yarısı kadar ancak olacak.

Bunun yanı sıra günlük işletme süreleri de eskisi gibi değil…

Saat 22.00’de kapanacaklar.

Bu da işleri önemli ölçüde etkileyecek bir kural…

Bu arada kahvehanelerde ve benzeri yerlerde “oyun yasağı” var.

Ne kağıtla ne de taşla oynana oyunlar oynanabilecek.

Tavla oynamak bile yasak…

Yaratacağı sonuç da belli… “Müşteri kaybı”…

Topluma açık yerlerin yanı sıra faaliyetine izin verilen başka işyerleri de var.

Dedik ya…

Normalleşme sürecinin ikinci aşaması oldukça kapsamlı…

Beraberinde ciddi bir hareketlenme oluşacak.

Bunun yarattığı endişe de büyük.

Sürekli uyarılar yapılıyor, “aman dikkat” deniliyor.

Oluşacak büyük hareketlilikle nasıl dikkat edilecekse artık…

“Virüsün yayılmasının hızlanması” riski var.

Umarız ki korkulan olmaz…

Normalleşme sürecinin ikinci aşamasının uygulanmaya konulmasının değişik nedenleri var.

Salgınla mücadelede gelinen nokta için “olumlu” deniliyor.

Büyük bela tamamen yok edilemese de yayılma hızı olabildiğince düşürülmüş durumda…

Normalleşmede bunun etkisi elbette ki bulunuyor.

Ancak asıl etkili olan bir başka neden var.

O da ekonomi…

Eskişehir’de binlerce işyeri aylardır kapalı…

Yarattığı kayıp oldukça büyük…

İşyerlerinin sahipleri de çalışanlar da çok zor durumda kaldılar.

Yen borçlar oluştu, var olan borçlar kabardıkça kabardı.

“Dayanacak hal kalmadı” dense yeridir.

Normalleşme sürecinin ikinci aşamasının yaşama geçirilmesinde bunun etkisi büyük…

Bugün kapılar açılacak…

Açılmasına açılacak da işler nasıl olacak?

Elbette ki, kapanırken var olan gibi olmayacak.

Hoş o zaman da çok iyi değildi ya…

Şimdi o günlerdeki işler bile aranacak?

Gelişmeleri bugünden kestirmek olanaksız…

Ancak ümitlenmek de çok zor…

Bekleyip göreceğiz…