Son dönemde ülke genelinde yaşanan gıda zehirlenmelerinin ardı arkası kesilmezken, gıda kaynaklı hastalıklardaki artış da dikkatlerden kaçmıyor.

Bu durumun temel sebebi ise gözünü para hırsı bürümüş bazı kişilerin, bu uğurda halk sağlığını hiçe saymaları. Ki şehrimizde geçtiğimiz günlerde yaşanan bir hadise, bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi.

Evet efendim; Eskişehir’in Çifteler ilçesinde kaçak olarak çalışan bir işletmeye yapılan baskın neticesinde, 215 kg at etinin ele geçirilmesinden söz ediyoruz.

***

İnsanın kanını donduran bir olay olmakla birlikte, bir bakıma malumun ilamı da diyebiliriz. Çünkü sektör temsilcilerinin de hak vereceği üzere, özellikle kırmızı et piyasasında dönen dolaplar saymakla bitmez.

Göçük olarak ifade edilen hasta hayvanlardan tutun, dış kesim olarak tabir edilen kaçak hayvan kesilmesine kadar neler yaşanıyor neler…

***

Nitekim güvenilir gıdaya erişebilmenin önemi her geçen gün daha da artarken, temel besin maddelerinin başında gelen kırmızı et konusunda yaşanan bu olumsuzlukların önüne geçebilmek için tüm şehirlerde mezbaha olarak da ifade edilen modern kesimhanelerin kurulması gerekiyor. Bu konuda görev ise elbette belediyelere düşüyor.

Ne var ki yıl olmuş 2026, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi hala bir mezbaha yapabilmiş değil.

Evet efendim; Yılmaz Büyükerşen’in 25 yıllık belediye başkanlığı sürecinde ihmal edilmiş hayati bir konudan söz ediyoruz.

Sayın Büyükerşen;

Senfoni orkestrasına bütçe ayırmış,

Çekirdek çitleyen eşek heykeli yapmış,

Tozun toprağın ortasına çakma bir plaj açmış,

Ama Eskişehirlilerin sağlığı için oldukça büyük önem arz eden bir kesimhane yapmaya, her nedense gerek duymamış. Hatta vakti zamanında iyi kötü bir belediye mezbahamız vardı, tutmuş onu da kapatmış.

***

Şimdilerde ise Çifteler ilçesinde yaşanan bu vahim hadisenin ardından, Eskişehir’in bir belediye mezbahasına sahip olmasının önemi, kuşkusuz ki çok daha iyi anlaşılıyor.

Ve bu konuda tüm ümidimiz, Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’de.

Tamam; seçim öncesi Eskişehir’e mezbaha yapma sözü veren Ayşe Ünlüce’nin, yerel yönetimlerin mali kaynaklarının kısıtlandığı ve SGK prim borçları başta olmak üzere önceki dönemlerden devreden pek çok mali yükü omuzlamak zorunda kaldığı bir dönemde, böylesi yüksek maliyetli bir projeyi hayata geçirebilmesinin kolay olmadığını elbette çok iyi biliyoruz.

Ne var ki çok zaman maharet, zoru başarabilmekte.

Nitekim Başkan Ünlüce’yi, farklı kılan da aslında tam olarak bu değil mi?

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Milyonlarca insan elmanın düştüğünü gördü; ancak nedenini soran kişi Newton’du.

- Bernard Baruch