AYKOME… Alt Yapı Koordinasyon Merkezi…

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturulmuş bir birim…

Oluşturulma amacı adından belli…

Kısaca “alt yapı çalışmalarında koordinasyonu sağlamak” denilebilir.

Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklamada da “AYKOME tarafından yapılanlar” ile ilgili olarak deniliyor ki

“…Alt Yapı Koordinasyon Merkezi, Büyükşehir il mülki sınırları içerisinde, sorumluluğu olan yerlerde, alt yapı çalışmalarının ilgili mevzuatlar ile AYKOME Uygulama Yönetmeliği esaslarına ve ruhsat şartlarına uygun olamayan ruhsatlı çalışmalar ile bildirimsiz ve ruhsatsız kazı çalışmalarını engelleyerek, mevcut alt ve üst yapının korunmasını sağlıyor.”

Açıklamada denilenler böyle…

Neymiş efendim… “Mevcut alt ve üst yapının korunmasını sağlıyor” imiş…

Şimdi bu söz karşısında “haydi canım sen de” denmez de ne denir?

Neyse…

İşin bu kısmına daha sonra gelelim…

AYKOME, “yeni oluşturulmuş bir birim” değil…

“UKOME ile yaşıt” sayılır.

Yıllardır var.

Var olmasına var da varlığı kağıt üzerinde…

Gerçekte varlığını hissetmek olanaksız…

Dahası varlığı unutulmuştu bile…

Neyse ki Büyükşehir Belediyesi tarafından bir açıklama yapıldı da varlığı anımsandı.

Açıklama “kurumlara verilen ceza” ile ilgili…

“…Son yıllarda internet sağlayıcı şirketler ve enerji dağıtım şirketinin yoğunlaşan alt yapı kazı çalışmalarında AYKOME Uygulama Yönetmeliği maddelerine uygun olmayan ihlaller nedeniyle, 1 Ocak- 22 Ağustos 2017 tarihleri arasında, Superonline’na 14 kez, Türk Telekom’a 13 kez, Türksat’a 5 kez ve OEDAŞ’a ise 15 kez olmak üzere, 4 kuruma toplamda 132 Bin Türk Lirası ceza kesilmiştir. Cezalar Büyükşehir Belediyesi Encümeni tarafından onaylanarak ilgili kurumlara tebliğ edilmiştir.”

Denilen bu…

7 ayda 4 kuruma kesilen cezanın toplamı 132 Bin Türk Lirası…

Kurum başına 33 Bin Türk Lirası ancak düşüyor.

“Caydırıcı” olacak bir yanı yok.

Çok sayıda “ihlal” olmasına karşın böyle “komik” denilebilecek cezalar veriliyorsa “mevcut alt ve üst yapının korunması” sağlanamaz…

Sağlanamıyor da zaten…

Açıklamada “cezayı gerektiren ihlaller” de sıralanıyor.

“…Dört kurumun alt yapı çalışmalarında iş elbisesi giyilmemesi, kurum çalışma ve tanıtıcı tabelalarının bulunmaması, çukurların gerekli emniyet tedbirleri alınmadan açık bırakılması, alt yapıda kullanılan boru, kablo v.b maddelerin kapatılmadan önce üzerine uyarı bandı konulmaması, her türlü emniyet tedbirinin alınmaması, kazı alanının çevre temizliğinin yapılmaması, kazı alanının üst kaplamasının yapılmasından sonra çökmesi, asfalt kesme makinesinin kullanılmaması hükümlerine aykırı hareket edilmesi gibi nedenlerden bir ya da bir kaçını birden ihlal ettiği tespit edilmiştir…”

Verilen cezalara gösterilen gerekçeler böyle…

Okuyunca şaşırmamak elde değil…

Yapılan çalışmaların gizli kapaklı bir yanı yok.

Nasıl yürütüldükleri gözler önünde…

Yukarıda “cezalandırma gerekçesi” olarak gösterilen “ihlaller” öyle “nadiren yapılıyor” değiller ki… Sürekli yapılıyorlar.

O ihlallerin nasıl tespit edildiğini bilemiyoruz…

Büyük bir olasılıkla “vatandaş şikayeti” sonucunda tespit edilmişlerdir.

Yoksa “sıkı denetim” falan söz konusu değil…

Eğer öyle bir “sıkı denetim” söz konusu olsa “ceza gerekçesi” olarak gösterilen o ihlallerin “nadiren” değil sürekli olarak yapıldığı görülür.

Görüldüğünde gereken yapılırsa da o kurumlar ya kendilerine çeki düzen vermek zorunda kalırlar ya da cezadan başlarını alamazlar.

Dedik ya… Denetim falan söz konusu değil…

Onun için de kazı çalışması yapanlar işlerine nasıl geliyorsa öyle çalışıyorlar.

Ne kamu zararını düşünüyorlar ne de vatandaşlara çektirdikleri çileyi…

Başlangıçta da belirttik…

AYKOME, böylesi kazıları koordine etmek ve kurallara uygun olarak yapılmalarını sağlamak için oluşturulmuş bir birim…

Oluşturalı da çok oldu.

Ancak varlığı hiç hissedilmedi.

Dahası varlığı unutuldu bile…

Şimdi Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açıklama ile varlığı anımsatılmış oldu.

Umarız bundan sonra böylesi anımsatmalara gerek kalmaz… AYKOME üstlendiği görev ve sorumlulukları eksiksiz olarak yerine getirir de varlığı gerçekte de hissedilir.

Bunları umarız da umduğumuzu bulur muyuz?

Ne yazık ki “evet” demek olanaksız…

Keşke yanıltsalar bizi…

Böylesi konularda yanılmayı gerçekten çok istiyoruz…