KOSGEB aracılığıyla verileceği duyurulan bir kredi var.
“Can suyu” olarak tanımlanıyor.
Üst sınırı 50 Bin Türk Lirası…
Piyasanın hali ortada… Küçük işletmeler gerçekten zor durumdalar.
Kredinin “can suyu” işlevi görüp görmeyeceği tartışmalı…
Ancak koşulları çok uygun…
Her şeyden önce tek kuruş olsun faiz yok. Dahası geri ödenmesi de bir yıl sonra…
Cazip olduğu tartışılmaz.
Doğal olarak büyük ilgi gördü.
Başvurular sırasında “sistem kilitlenmesi” yaşandığı bile oldu.
Başvuru süresi 20 Şubat 2017 tarihinde sona erdi.
O günden bugüne geçen süre yaklaşık 1,5 ay…
“Kısa bir süre” değil…
Bir günde bile kredi kullandırıldığı düşünülürse “uzun süre” bile sayılır.
“Can suyu” olarak tanımlanan kredinin tamamının kullandırılması için yeter de artar bile…
Peki öyle oldu mu?
Bir başka anlatımla da bugüne kadar geçen sürede başvuru sahiplerinden kaçı kredi kullanabildi?
Soruları giderecek bir açıklama yok.
Eskişehir Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen’in geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklama var.
“Can suyu” olarak tanımlanan kredi ile ilgili…
“Duyuru” ve “uyarı” içeriyor.
Açıklamada “kredi kullanma hakkı kazananlar” ile sayısal veri de var.
“5 Bin 447 kişi…”
BAKIŞ sütunlarında açıklamayı değerlendirdik.
Değerlendirirken yönelttiğimiz bir soru var.
“Tamam… Kredi kullanma hakkı kazananlar bu kadar…
Peki… Bugüne kadar kredi alabilen esnaf ve sanatkarların sayısı ne kadar?”
Sorumuz bu kez yanıtsız kalmadı.
Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği Başkanı Ekrem Birsen arayarak soruyu yanıtladı.
Yanıtı “can suyu” olarak tanımlanan kredi ile ilgili rakamsal veriler içeriyor.
-Kredi için başvuru yapan üyelerden kredi kullanma hakkı kazananların sayısı 5 Bin 447…
Bu daha önce de açıklanmıştı zaten…
-Kredi kullanma hakkı kazananlardan bugüne kadar kredi kullananların sayası 2 Bin 96…
Kredi kullanma hakkı kazananların yarısı kadar bile değil…
Kredi kullanmayı bekleyenlerin sayısı 3 Bin 351…
Yalnız hepsinin durumu aynı değil…
Sırada bekleyenlerden 1.122’sinin durumu diğerlerinden farklı…
Evrakları kontrolden geçirilmiş, gerekli onaylar yapılmış durumda… Bir anlamda “kredileri hazır” sayılır.
Bu durumda olanlar da “kredi almış” sayılsalar bile geriye kalan esnaf ve sanatkarların sayısı yine az değil…
Kredi kullandırmada ciddi bir gecikme söz konusu…
İyi de neden?
Soruya karşılık olarak gösterilen adres bankalar…
“…KOSGEB gibi bir kurum devrede olmasına karşın kılı kırk yarıyorlar. Zaten zor durumda bulunan küçük işletmelere kolaylık sağlayacakları yerde işi yokuşa sürüyorlar. 20-30 Bin TL kredi verdikleri küçük işletmelerden çok sayıda koşulu yerine getirmelerini istiyorlar. Bu da zaman kaybı yaratıyor.”
“Soruya yanıt” olarak söylenilenler böyle…
Gerek KOSGEB, gerekse Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği “işlemleri hızlandırmak” için gerekeni yapıyor.
İki kurumda “hafta sonu tatili” yok.
Cumartesi ve Pazar günleri de mesai yapılıyor.
Bankalar da onlara ayak uydursa kredi kullandırma süreci hızlanabilir.
Birlik Başkanı Ekrem Birsen’in verdiği başka sayısal veriler de var.
Birisi de “süre uzatımından yararlanabilecek” üyelerle ilgili…
“1. 629 üyemiz krediden yararlanmak için KOSGEB’e başvuruda bulunmuş. Ancak ‘bana vermezler’ düşüncesiyle gerekli evraklarını tamamlamamışlar. Bu üyelerimiz için yeni bir süre tanındı. Nisan ayı sonuna kadar gerekli evraklarını tamamladıklarında kredi kullanma hakkı kazanacaklar.”
Değerlendirdiğimiz açıklamada vurgulanan da buydu zaten…
Kendilerine tanınan sürede evraklarını hazırlarlarsa onlar da “kredi kullanma hakkı kazananlar” arasına katılacaklar.
Kazandıkları haklarını ne zaman kullanabilecekler?
İşte bunu kestirmek olanaksız…
O tamamen bankalara kalmış bir iş…
Birlik Başkanı Ekrem Birsen’in aktardığı bir veri daha var.
O da “kredi kullanma hakkı kazanamayanlar” ile ilgili…
“Kredi kullanmak için başvuruda bulunan üyelerimiz arasında 600’ünün durumunda sorun var. Sicilleri kredi kullanımı için uygun bulunmadı. Bu üyelerimizin krediden yararlanma imkanları yok. Bizim yapabileceğimiz bir şey de bulunmuyor.”
Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği’nin elinde bulunan veriler böyle…
Sorumuz üzerine Birlik Başkanı Ekrem Birsen tarafından kamuoyuna da açıklanmış oldular.
Böylece “can suyu” olarak tanımlanan kredi ile ilgili tablo da netleşmiş oldu.
Oldu da kötü mü oldu?
Elbette ki hayır…
Gerçekleri gizlemek kimseye bir yarar sağlamaz… Tam aksine kuşku yaratır.
Şeffaflık bir şey kaybettirmez… Tam aksine güven duygusu yaratır.