Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Mart Cuma günü Eskişehir’e geldi.

O günden bugüne bir haftaya yakın bir süre geçti.

Buna karşın ziyaret henüz gündemden inmiş değil…

Karşılıklı açıklamalarla devam eden bir polemik var.

Tarafları Büyükşehir Belediye Başkanı ile Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı…

Polemik konusu oldukça ilginç…

Ne Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söyledikleri, ne de “toplu açılış” yapılan tesisler… “Takdir mektubu” olarak tanımlanan kısa bir yazı…

“Eskişehir eğitimde, sanayide ve ticarette yaptığı ataklarla ülkemizin seçkin şehirlerinden biri haline gelmiştir.

Bu gelişmede payı olan Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibi başta olmak üzere herkesi tebrik ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.”

Yazının içeriği bu…

Büyükşehir Belediyesi “Anı Defteri” için “Cumhurbaşkanı adına” kaleme alındı.

Cumhurbaşkanı daha Eskişehir’den ayrılmadan “haber bülteni” ile kamuoyuna duyuruldu.

Duyuran, Büyükşehir Belediyesi…

Kamuoyuna nasıl yansıtıldığı da malum…

“Cumhurbaşkanı’ndan Büyükşehir Belediye Başkanı’na takdir” ve benzeri ifadeler kullanıldı.

Böylesi bir sunumla kamuoyunda oluşacak algı belli…

“Cumhurbaşkanı’nın Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaret ettiği ve anı defterine takdir içerikli bir yazı yazdığı” algısı oluşur.

Öyle de oldu zaten…

Büyükşehir Belediyesi’nin başında bulunanların amacını bilemeyiz…

Ancak, böyle bir algı oluşturma amaçları olmasa da kamuoyunda oluşan algı bu…

Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Dündar Ünlü, oluşan ya da oluşturulan bu algıya kayıtsız kalmadı.

Yaptığı açıklama ile ortaya koyduğu gerçekler var.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaret etmesi söz konusu değil…

“Takdir yazısı Cumhurbaşkanı adına” kaleme alınmış olsa da altında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası yok.

Altında imza olmaya bir yazı için “geçerli” denilebilir mi?

Elbette ki, hayır…

Peki “geçerli” olmayan bir yazı kamuoyuna sunulur mu?

Doğalında sunulmaz…

Sunulursa “iyi niyetli bir hareket” olarak değerlendirilmez… “Neden” sorusu da oluşur.

Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı’nın açıklaması karşılıksız kalmadı.

Anında yapılan bir açıklama var.

Yapan da Büyükşehir Belediye Başkanı…

Açıklama oldukça uzun…

Suçlama da var yakınma da… Ancak “Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmayan bir yazı neden kamuoyuna duyuruldu” sorusunun yanıtı yok.

Açıklamadaki suçlamalar oldukça fazla…

Birisi de “gerçekleri çarpıtma” suçlaması…

Şaşırmamak elde değil…

Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmamış bir yazıyı kamuoyuna sunarak “Cumhurbaşkanı Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret edip Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibini takdir etti” algısını yaratmak mı, yoksa “Cumhurbaşkanımız Büyükşehir Belediyesi’nin ziyaret etmemiş ve yazıyı imzalamamıştır” demek mi “gerçekleri çarpıtmak” oluyor?

Soruyu yanıtlamak zor değil…

Böylesi bir suçlama karşısında akla gelen özdeyişler var.

İnsanın dilinin ucuna kadar geliyor.

Ancak dil söylemek istese bile kalem yazmıyor.

Neyse…

Suçlama karşılıksız kalmadı.

Karşılık veren yine Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Dündar Ünlü…

“Cumhurbaşkanımız Büyükşehir Belediyesi’ni ziyaret etmemiş, basın bürosu tarafından hazırlanan matbu metni imzalamamıştır. Ziyaret etmediği belediyeyi ziyaret etmiş gibi algı oluşturmak neyin çabasıdır?

Ben gerçeği çarpıtma konusunda Büyükşehir Belediye Başkanıyla yarışamam, böyle bir maharetim yok. Ne siyasette ne de normal hayatımda birileri gibi yalan söylemeyi de tercih etmemişimdir.”

Kısa bir açıklama…

Ancak ağır suçlamalar içeriyor.

Karşılıksız kalıp kalmayacağını bilemiyoruz.

Aslında Dündar Ünlü’nün soruları da var. Arkadaşımız Murat Taşkın’ın köşesinden yöneltti.

“…Tamam Cumhurbaşkanlığı basın bürosunca böyle matbu bir yazı hazırlanmış. Cumhurbaşkanımız Belediye’ye gidilmesi teklifini kabul etmemiş. Belediye binasına gitmek istememiş, söz konusu matbu yazıyı imzalamamış. Hal böyleyken, matbu yazının basına servis edilmesi, yazının Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanmış ve yine Cumhurbaşkanımızın belediyeyi ziyaret etmiş gibi gösterilmesinin amacı ne?

Böyle yapılmasıyla neyin ispatına çalışılıyor?

Gerçekten safiyane duygular içinde merak ediyor ve soruyorum.

Olmayan bir şeyi olmuş gibi gösterme çabasıyla neyin amaçlandığını merak ettiğim için soruyorum.”

Yerinde bir soru…

Amaca yönelik merak yalnızca Dündar Ünlü ile sınırlı değil… Merak edenler oldukça fazla…

Sahi Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmamış, doğal olarak “geçerlik” kazanmamış bir yazının kamuoyuna servis edilmesinin amacı neydi?

Tamam… “Gerçekleri çarpıtarak pirim sağlamak” gibi bir amaç yok.

İyi de gerçek amaç ne?

“Laf kalabalığı” yaratmadan yanıtlansa çok iyi olur.