Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Mart ayı olağan toplantısının ikinci oturumu yapıldı.

Oluşan hava ilk oturumdan farklı…

Ciddi bir gerginlik yok.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın ilk oturumda “ikinci oturumda yapacağım” dediği bir şey var.

“Komisyonlarda bekleyen konuları resen gündeme getirmek…”

Nasıl dediği de malum…

“Aklınızı başınıza toplayın” uyarında bile bulunmuştu.

“Yapacağım” dediğini yapmadı.

Resen gündeme getirdiği tek konu bile yok.

Bağıra, çağıra “yapacağım” dediklerini neden yapmadı ki?

Anlamak zor…

Akla gelen iki neden var.

Birisi “şantaj ve tehdit” olarak nitelendirdiği “resen getirirseniz reddederiz” uyarısı…

Akla gelse de “neden” olma olasılığı düşük.

Büyükşehir Belediye Başkanı, onca bağırıp çağırdıktan sonra “şantaja pabuç bırakacak” değildi ya… “Yapacağım” dediğini yapardı.

Akla gelen diğer neden de Adalet ve Kalkınma Partili Meclis üyelerinin ilk oturumda gecikmeler için gösterdikleri gerekçe…

“Komisyonların çalışmaması söz konusu değil. Asıl sorun daire başkanlarınızdan kaynaklanıyor. Sizin ‘hazır’ dediğiniz raporlar henüz komisyonlara gelmedi” demişlerdi.

Öyle mi yoksa?

Komisyonlardaki konular “getireceğim” denildiği halde gündeme getirilmediğine göre öyle olsa gerek.

Neyse…

İkinci oturumdaki hava için “sakin” demek de çok doğru değil.

Ciddi bir gerginlik olmasa da tartışma var.

Geçmiştekilerle kıyaslamak olanaksız…

Her şeyden önce tarafları geçmiştekilerden farklı…

Bir tarafında yine Büyükşehir Belediye Başkanı var.

Karşısındaki, bu kez Adalet ve Kalkınma Partili Meclis üyeleri değil… Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç…

İkisi de Cumhuriyet Halk Partili…

Tartışma konusu da bir imar planı değişikliği…

Bu arada aklımıza geldi.

Cumhuriyet Halk Partisi grubunun başkanı İl Başkanı Sinan Özkar…

Oturum öncesinde bir grup toplantısı yaptı mı?

Bilemiyoruz…

Ancak yapmama, daha doğrusu da yapamama olasılığı yüksek…

Yaptıysa bile toplantıda iki başkan arasında anlaşma sağlanamamış.

Belli ki “grup kararı” falan da söz konusu değil…

Neyse…

Tartışma yaratan plan değişikliği, bir AVM’nin yanında bulunan arazi ile ilgili…

Mevcut imar planlarında “ticaret bölgesi” konumunda…

Plan değişikliği ile istenilen de “rekreasyon alanına dönüştürülmesi…”

Değişikliği isteyen Büyükşehir Belediye Başkanı…

Peki “ticaret bölgesi” yapan kim?

O da yine aynı Büyükşehir Belediye Başkanı…

Büyük çelişki…

Yalnızca bununla da sınırlı değil…

2014 yılının başları falan olsa gerek…

Büyükşehir Belediye Başkanı aynı alanın “yeşil alan olmasını” istedi.

İsteği, İmar Komisyonu tarafından uygun bulundu.

Komisyon’un “uygun raporu” 1,5 yıl gecikmeyle Büyükşehir Belediye Meclisi’ne getirildi.

Kabul de edildi.

Sonrasında ne oldu?

Büyükşehir Belediye Başkanı, kendi isteği doğrultusunda alınan kakarı “veto” etti.

İnanılır gibi değil ama öyle…

“Neden” mi?

İsteği değişmiş de ondan… Bu kez alanın “rekreasyon alanı olmasını” istedi.

Görüşülen de bu yeni istek…

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın bu isteğe itirazı var.

Dile getirdi.

İki başkan arasındaki diyalog oldukça ilginç…

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç itirazını dile getiriyor.

“Burası geçmişte hiçbir zaman yeşil alan olmadı. Şimdi neden böyle bir karar alınıyor anlaşılır gibi değil. AVM’nin yoğunluğundan bahsediliyor. AVM bizim zamanımızda yapıldı. Neden engellemedik o zaman?

Ayrıca bu kadar yeşil alan merakı varsa hemen karşısına otel alanı yaptığınız yer var, orayı neden yeşil alan yapmadınız? Burası Büyükşehir Belediyesi’nin mülkiyetinde olsaydı yine yeşil alan yapar mıydınız?”

Büyükşehir Belediye Başkanı “bana soruyorsan yapardım” diyor.

Demesine diyor da dediği sorunun yanıtı değil…

Doğal olarak “otel yerini neden yapmadınız” sorusu geliyor.

Soruya karşılık “beton yığınlarını yığmak cinayettir” deniliyor.

Soruya yanıt yine yok.

Başkan Ahmet Ataç anımsatmada bulunuyor.

“Hocam dediğiniz o yerler sizin başkanlığınız zamanında yapıldı…”

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın verdiği karşılık ilginç…

“Demek ki atlamışız. Sonradan gördük ki bu vardı yapılacak başka çare yoktu. Oraya, o aradaki boşluğa apartman dikmek, arada boşluklar var devasa böyle acayip korkunç bir bina yapılan…”

Anlaşılmaz bu söyleme karşın “sizin zamanınızda yapıldı o bina” anımsatması geliyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı sorumluluğu üstlenmiyor.

“Ben vermedim. Projeyi kabul eden ya Tacettin Sarıoğlu’ydu ya da sizdiniz” diyor.

Demesine diyor da karşılığında “1: 5 Binlik plan sizin planınız” anımsatması geliyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı işi yine başka yana çekmeye çalışıyor.

“AVM’nin yanına yeni beton bloklar dikmek bir cinayettir. Benim şehircilik anlayışım bu.”

O işin içinden sıyrılmaya çalışıyor ama Ahmet Ataç işin peşini bırakmıyor.

“Şehircilik anlayışınız o ise neden yaptırdınız, izah edemiyorsunuz.”

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın verdiği karşılık şaşırtıcı…

“Demek ki planları yapanlar bana yeteri kadar izah etmediler. Eğer öyle olduğunu görseydim o zaman da itiraz ederdim.”

Bu sözlere karşılık “siz de mi kandırıldınız” denmez mi?

Denir.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç da öyle diyor zaten…

Karşılığı suskunluk…

Diyalog oldukça dikkat çekici…

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın tavrı ilginç… Aslında şaşırmamak gerek…

Kendisi canı ne zaman ne isterse onu yapar… Önce “Eskişehir’in akciğeri” diye kıyametler kopartır, sonra “Eskişehir’in akciğeri” dediği alana kendi deyimiyle “beton yığınları” doldurur.

Daha neler…

Ama hiç önemli değil… Ne söylense boşuna…

O ne yaparsa “doğru” odur.