Korona virüs salgınının etkisi altında geçirilen süre 1 yılı aştı.

Bu sürede ekonomik anlamda etkilenmeyen kimse yok.

Tüm toplum kesimleri şu veya bu boyutta da olsa salgından etkilendi.

En fazla etkilenenlerin başında da kuşkusuz küçük esnaf ve tüccarlar geliyor.

Çok ağır bir darbe yediler…

Zor dönemlerinde ‘’onların sesi’’ olmaya çalışanlar var.

Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen de onlardan birisi…

‘’Esnafa destek sağlamak’’ için yoğun çaba harcıyor, yaptığı açıklamalarla acı tabloyu ortaya koymaya çalışıyor.

Tam kapanma dönemi ve desteklerle ilgili yeni bir değerlendirmede bulundu.

‘’Bugün gelinen nokta şu ki sadece küçük esnaf üzerinden yürütülen salgın süreci teşkilatımızı çok mağdur etmiştir. Esnafımız cezalandırılır hale gelmiştir. İşletmelerimiz kapanıyor ama BAĞKUR, SGK, KDV ve stopaj gibi tüm vergilerimiz tahakkuk etmeye devam ediyor.

İflasın eşiğine gelenler, işyerini kapatanlar, kirasını ödeyemeyip mülk sahibiile ihtilafa düşenler, işyerini yok pahasına devretmeye çalışanlar oldukça fazla. 14 aydır tüm masrafları işleyen, borç batağında olan ama ayakta kalmak için son çaba ve çırpınışlarını yapan esnaf arkadaşlarımızın psikolojileri gerçekten çok bozuldu, derin travmalar geçiriyorlar…’’

Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen’in bir kez daha ortaya koyduğu tablo böyle…

‘’İtiraz etmek’’ olanaksız…

‘’Abartı’’ denilebilecek biryanı da yok.

Türkiye’de yaşayan herkesin sağına soluna baktığında karşılaşacağı tablo bu…

Bakıp da görmemek olanaksız…

Bu kap kara tabloyu, biraz olsun açmak için yapılması gereken belli…

Elbette ki destek…

‘’Hiç destek verilmiyor’’ denilemez…

‘’Can suyu’’ denilerek sağlanan bazı destekler var.

Ancak ‘’can suyu’’ olmaları söz konusu bile değil…

Son olarak ‘’KOSGEB aracılığı ile faizsiz kredi’’ olanağı sağlandı.

Küçük esnaf da ümitlendi.

Ne yazık ki,yine hayal kırıklığına uğradılar.

Bahar Bilen bu hayal kırıklığını da dile getirdi.

‘’Genelgeyi okuyunca faizsiz krediden yararlanamadığımızı anladık ve hayal kırıklığına uğradık. Zor bir dönemden geçiyoruz. Sıkıntı yaşayan sektörlere destek sağlanmalı.Ancak üretimine hiç ara vermeden devam eden sanayicilere gereken destek verilirken zaten kısıtlı çalışan, yaklaşık 14 aydır dükkanı tamamen kapalı olan yiyecek ve içecek sektöründeki lokantacı esnafımıza ‘Bayram şekeri’ niteliğinde bir kereye mahsus sadece 1000 TL veriliyor.

Esnaf teşkilatımız olarak destek kredilerinin dışında tutulmamız kabul edilebilir bir durum değildir. Bu durum gerçekten küçük esnaf olarak bizleri üzmüştür.”

Küçük esnafın hali ortada…

Buna karşın verilen destek ‘’bir defaya mahsus 1.000TL…’’

Bu para hangi derde çare olabilir ki?

Küçük esnaf feryat etmesin de ne yapsın?

Feryat ediyorlar, beklentilerini dile getiriyorlar.

Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen beklentilerini de sıraladı.

‘’-Salgın süresince kapalı olan esnafımız, bu sürede tahakkuk eden vergilerden muaf tutulmalı.

-Elektrik, su ve doğalgaz gibi girdilerden Devletimiz kendi payından feragat etmeli veya fatura bazında destek olmalı.

-Biriken, ödenemeyen gecikmiş kredi ve kredi kartı borçları faizsiz olarak salgın sonrasına ertelenmeli.

-Ekonomik olarak sıkıntıya giren ve daha önce yararlandıkları yapılandırmaları bozulan esnaf ve sanatkarların faizleri silinmeli, ana para üzerinden tahakkuk edecek yeni vergilerimizle birlikte ödeyebileceğimiz makul taksitlerle yeni bir vergi barışı sağlanmalı.

-Salgın sona erip piyasa normalleşinceye kadar kısa çalışma ödeneği devam ettirilmeli.’’

Lokantacılar Odası Başkanı Bahar Bilen’in sıraladığı beklentiler de böyle…

‘’Abartılı’’ denilebilecek bir yanları yok.

‘’Makul beklentiler’’ dense olur.

‘’Karşılanamaz’’ türden de değiller.

‘’Devlet alacaklarından biraz kısma yapacak’’ hepsi bu…

Küçük esnaf ve sanatkarlar bunu fazlasıyla hak ediyorlar.

Toplumsal yapıdaki önemleri tartışılmaz…

‘’Orta direk’’ olarak tanımlanmışlardı bir zamanlar.

Gerçekten toplamsal yapının temel direği konumundalar.

O direk zarar gördükçe toplumsal yapıda da ciddi sıkıntılar ortaya çıkar.

Bugüne kadar çok sarsıldı…

Artık dayanacak hali yok.

Yıkıldı yıkılacak bir halde…

O direk yıkılırsa,toplumsal yapıdaki hasar gerçekten çok büyük olur.

Bugün verilmeyen desteklerin yüzlerce katı harcansa da o hasar kolayca tamir edilemez…

Aman dikkat!