Büyükşehir Belediye Başkanı tatilde…
“Turunç’a gittiği” biliniyordu.
Oradan önce Ayvalık’a sonra da Edremit’e geçmiş…
Edremit gezisi gazete manşetlerine taşındı.
Nedeni de kendisine yöneltilen bir soruya verdiği yanıt…
Soru malum… Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili…
“Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bir düşünceniz var mı?”
İlk kez yöneltilen bir soru değil… Defalarca yöneltildi.
Daha önce verdiği yanıtlar malum…
“Seçime daha çok var. O güne kadar kimin ne olacağı belli olmaz. Hele o günler bir gelsin bakalım” türünden sözler…
Ne zaman sorulsa üç aşağı beş yukarı aynı sözleri yineledi.
Edremit’te verdiği yanıt biraz farklı…
Büyükşehir belediye Başkanı soruya yanıt olarak diyor ki
“Ben şimdiye kadar hiç aday olmadım. Bana verilen görevi yaptım. Bana ne görev verilirse onu yaparım. Aday değilim, verilen görevi yaparım.”
Söyledikleri böyle…
Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylık süreçlerini bilenler, bu sözler karşısında ne demişlerdir ki?
Ne dediklerini bilemiyoruz…
Ancak kahkahalarla gülmüşlerdir.
“Neden” mi?
Söyleyelim…
Büyükşehir Belediye Başkanı’nı doğru söylüyor.
Adaylık süreçleri başladığında “adaylık başvurusu” yapmadı.
Ancak bunun nedeni “görev verilmesini beklemek” falan değil…
Amaç belli…
“Genel merkez yönetimlerine karşı elini zayıflatmamak…”
Adaylık başvurusunda bulunmuş olsa “en büyük kozu” elinden kaçırmış olur.
O zaman da “ya benim istediklerimi kabul edersiniz ya da kendinize bir başka Büyükşehir Belediye Başkanı adayı bulursunuz” deme olanağı kalmaz…
Onun için ilk seçimler hariç hiç adaylık başvurusunda bulunmadı.
Adaylık başvurusunda bulunmadı da boş mu durdu?
Elbette ki hayır…
“Ne yaptı” mı?
Bilenler biliyorlar…
Bir yandan kamuoyunda “kararsız” izlenimi yaratmaya çalıştı, bir yandan da alternatif olabilecek isimlere karşı “ön kesme” çalışmaları yürüttü.
Tüm bu çaba ve manevralar sonucunda genel merkez yöneticileri “ona mahkum” hale geldiler…
İş adayları belirleme noktasına geldiğinde “onun isteklerini yerine getirmek” dışında bir seçenekleri yoktu.
Hiç istemeseler de tüm isteklerini yerine getirmek zorunda kaldılar.
Bu konudaki örnekler oldukça fazla…
En somut örnek de son yerel seçimler ve Odunpazarı Belediye Başkanı adayının belirlenmesi…
Dedik ya… Büyükşehir belediye Başkanı doğru söylüyor…
Gerçekten de adaylık başvurusunda bulunmuyor…
Neyse…
Onun sözünü doğrulamak isterken konuyu iyice dağıttık.
Gelelim Cumhurbaşkanlığı adaylığına…
Ne diyor Büyükşehir Belediye Başkanı?
“Aday değilim, verilen görevi yaparım…”
Söyledikleri daha önceki adaylık süreçlerinde söylediklerinden farklı…
Ancak başka türlüsü de olmaz zaten…
Cumhurbaşkanlığı için aday olma koşulları belli…
Bireysel olarak aday olma olanağı yok.
Bir başka deyişle de Cumhurbaşkanlığı için aday olunamıyor, aday gösteriliyor.
Onun için kimse çıkıp da “adayım” diyemez…
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın “aday değilim” demesi son derece doğal… Başka seçeneği de yok zaten…
Zorunlu olarak “aday değilim” diyor… Peki aday gösterilmek istiyor mu?
Son sözlerinde sorunun yanıtı var.
Ne diyor?
“…Verilen görevi yaparım…”
Daha ne desin… Açıkça “Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyorum” diyecek değildi ya…
Evet… Cumhurbaşkanlığı için aday olmak istiyor.
Bu yeni oluşmuş bir istek değil…
Bir önceki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de aday olmak istedi.
İsteğini gerçekleştirmek için Kazım Kurt ile birlikte “kulis çalışması” da yürüttü.
Dahası yakın çevresinde adaylığına kesin gözle bakıldığı için “kampanya hazırlıkları” bile yapıldı.
Tatil programları falan değiştirildi.
Ancak sonuç “hayal kırıklığı” oldu.
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın isteğinden vazgeçmediği malum… Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor.
Adaylık için “çaktırmadan” yürütülen çalışmalar da var.
Bir öncekinden farklılar…
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı üzerinde “kamuoyu baskısı oluşturulmaya” çalışılıyor.
Her ne kadar “çaktırılmamaya” çalışılsa da dikkatli gözlerden kaçmıyor.
Uzun sözün kısası “taktik değişikliği” söz konusu…
İşe yarar mı?
Bugünden bir şey söylenemez… Bekleyip göreceğiz…