Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Zihni Çalışkan, “güven tazelemiş” olarak “yola devam” ediyor.
Ankara ziyaretlerinden sonraki durağı Anadolu Üniversitesi oldu.
Rektör Prof. Dr. Fuat Erdal ile görüştü.
Görüşme sonrasında yaptığı bir açıklama var.
URAYSİM ile ilgili…
Önce “Ulusal Raylı Sitemler Araştırma ve Test Merkezi ülkemizin milli bir projesidir. Ulusal Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi’nin yaşama geçmesine az zaman kaldı” diyor.
İyi diyor hoş diyor da merak etmemek elde değil…
“Yaşama geçmesine az zaman kaldı” derken kastettiği nedir?
Proje kapsamında yapılanlar ortada…
Yıllar önce yapılan ve öylece duran binalar var.
Şimdi de rayların döşeneceği alan için kamulaştırma çalışmaları yapılıyor.
Haydi “o da oldu” diyelim…
Olsa ne olacak?
Hızlı trenler, tramvaylar ve benzeri araçlar yapıldı da test merkezinin açılmasını mı bekliyor?
Elbette ki yok öyle bir şey…
O zaman “yaşama geçmesine az zaman kaldı” sözünün anlamı nedir?
Soruya yanıt bulmak çok zor…
Doğal olarak “az zaman kaldı” sözüne inanmak da olanaksız…
Neyse…
Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Zihni Çalışkan devam ediyor.
“URAYSİM, ülkenin bu alanda yurtdışı bağımlılığına son verecek. Sadece Eskişehir için değil, Türkiye için de oldukça önemli bir proje. Çünkü yalnızca Türkiye’de değil, bu coğrafyada böyle bir merkez yok. Türkiye nasıl otomobilde belli bir sıçrama gösteriyor ise demiryolu ünitelerinin imalatında da ciddi yol alacak bir noktaya geldi. Proje ekonomik ve istihdam anlamında bölgemize de büyük hareketlilik getirecek. Proje şehrimiz için iş ve aş demek. Bu konuda engel çıkartılmasına müsaade etmeyeceğiz. Üniversitemizin projesinin her daim yanındayız…”
Söyledikleri böyle…
İlk kez söylemiyor…
Anadolu Üniversitesi Rektörü Fuat Erdal ile aynı gün yaptığı açıklamada da benzeri söyler söylemişti.
O günden bu yana netleşen çok şey var.
Anlaşılan dikkate alınma gereği duyulmamış.
Hala yanlışta ısrar söz konusu…
Her şeyden önce URAYSİM Projesi’ne karşı çıkan tek kişi bile yok.
Herkes yapılmasını istiyor.
Son haftaların gündeminde olan konu belli…
Rayların döşenmesi için seçilen alanın konumu…
Arazi “Büyük Ova” statüsünde bulanan Alpu Ovası bünyesindeki tarım alanı konumunda…
Tarımsal üretim için yapılmış ciddi yatırımlara da sahip…
Buna itiraz ve beraberinde ortaya konulan bir istek var.
“Anadolu Üniversitesi rayların döşeneceği alanı değiştirsin. Raylar, tarımsal üretim yapılan verimli araziler yerine kıraç arazilerden geçirilsin” deniliyor.
İtiraz için “yersiz” demek olanaksız…
Ortaya konulan dayanaklar var.
Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ortaya koydu.
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer tarafından maddeler halinde sıralandılar.
Bu arada, Milletvekili Utku Çakırözer, Rektör Fuat Erdal’a bir mektup da yazmıştı.
Mektubunu kamuoyuna açıklamıştı da…
Mektubun karşılığı ne oldu?
Herhalde karşılıksız kalmamıştır.
Öyle ise verilen karşılık kamuoyuna da açıklansa iyi olur.
Aksi takdirde “karşılıksız kaldı” zannedilir.
Neyse…
Ortaya konulan dayanaklara bakıldığında itiraz için “yersiz” demek olanaksız…
Tam aksine yerinde bir itiraz…
Doğal olarak bu itiraza dayalı isteğin dikkate alınması gerekiyor.
Bugüne kadar yapılmadı.
Ne yazık ki, yapılacağa da benzemiyor.
Zihni Çalışkan “engel çıkartılmasına müsaade etmeyeceğiz” diyor.
Burada “engel” diye kastedilen nedir ki?
Ortada rayların döşeneceği alanla ilgili yargıya yapılmış bir başvuru var.
Buna “engel” denilemez…
Hele de bir hukukçu olan Zihni Çalışkan tarafından hiç denilemez…
Israr edilen bir yanlış karşısında son çare olarak yargıya başvurulması son derece doğaldır.
Aynı zamanda da haktır.
Adalet ve Kalkınma Partisi İl Başkanı Zihni Çalışkan’ın bir hukukçu olarak farklı bir düşünceye sahip olmaması gerekir.
O zaman “engel çıkartılmasına müsaade etmeyeceğiz” sözünün anlamını nedir?
“Engel” olarak tanımladığı bir başka şey varsa ortaya koymalı…
Aksi takdirde söyledikleri “yargıyı etkileme çabası” olarak nitelendirilebilir.
Bu da bir hukukçu için hoş olmasa gerek…
Laf açılmışken…
Başta ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş olmak üzere yargıya başvurulmasından rahatsız olanlar var.
Rahatsızlıklarının nedeni ne olabilir?
Bilemiyoruz…
Yapılan işin yasalara aykırı olduğunu biliyorlar da ondan mı yoksa?