22 Nisan Perşembe akşamı Saat:19.00’da başlayan 3 günlük sokağa çıkma yasağı konuldu.
Konulmasına konuldu da uygulandı mı?
Yasağın son günü için söylenecek fazla söz yok.
Geceden başlayan yağış, kısa aralıklarla gün boyu devam etti.
Öyle olunca da yasak önemli ölçüde yaşama geçti.
Peki ya yasağın uygulandığı ilk 2 gün?
Ne yazık ki, aynı şeyi söylemek olanaksız…
Cuma ve Cumartesi günleri kente bahar havası hakim oldu.
Havanın güzel olduğunu gören insanlar kendisini dışarıya attı.
Öyle “birazcık hava alıp içeri girmek” falan söz konusu değil…
Tam anlamıyla güneş keyfi yapıldı.
Başta Kanlı Kavak ve Dede Korkut Parkları olmak üzere kentteki tüm parklar insan akınına uğradı. Porsuk Çayı’nın kenarları da ihsan akınına uğrayan yerler oldu.
Oluşan tablo karşısında şaşırmamak elde değil…
Maskelerini indirmiş yürüyenler… Kamp sandalyeleri üzerinde güzel havanın tadını çıkartanlar… Porsuk Çayı kenarındaki çimlere, iskelelere sere serpe oturanlar… Parklardaki oyun aletlerinde oynayanlar… Ve daha neler…
Oluşan tablo karşısında “yasak var” demek için bin şahit bile yetmez…
Yasaksız günlerde oluşan ve endişe yaratan tablo, sokağa çıkma yasağı sırasında da aynen oluştu.
Böylesi bir tabloya seyirci kalınabilir mi?
Kalınmaması gerekir.
Ne var ki, gereken yapılmadı.
Yasağa rağmen oluşan endişe verici tabloya seyirci kalındı.
İnsan akınına uğrayan parkların girişlerinde hiçbir engel yok.
Herkes ellerini kollarını sallayarak girdi parklara…
Girişlerin engellenmediği parklarda oluşan tabloya da en küçük bir müdahale olmadı.
Nedenini anlamak gerçekten çok zor…
Belli ki, devriye çıkartılmasına gerek duyulmamış.
Parklarda oluşan tablo gün boyu sosyal medyada paylaşıldı. Duyarlı vatandaşların paylaşımlarında uyarılar da yapıldı.
Oluşan tablo bu paylaşımlardan da mı görülmedi?
Dedik ya, inanılır gibi değil…
Eskişehir’deki durum ortada…
Korona virüs tablosu iç açıcı değil… Tam aksine ürkütücü boyutta…
Sağlık çalışanları canla başla mücadele ediyorlar.
İl Sağlık Müdürlüğü koordinasyonunda takdir edilesi bir çalışma sergileniyor.
Onların olağanüstü mücadelesi ile sağlanan olumlu gelişmeler de var.
Ancak korona virüse karşı yalnızca sağlık çalışanlarının mücadelesi yetmez…
Büyük belayı defetmek için top yekun mücadele şart…
Korona virüsle mücadele kapsamında alınan önlemleri yaşama geçirmesi gerekenler belli…
Sokağa çıkma yasağının uygulanmasını sağlaması gereken kim?
Sağlık Müdürü falan değil…
Kim olduğu belli…
Elbette ki Eskişehir Valisi…
Önlemlerin uygulanması için görevlendirecekleri de belli…
Polisler, bekçiler var.
Belediyelerin zabıtaları var.
Dahası gereksinim duyulması halinde devreye sokulabilecek jandarmalar var.
Gerekli görevlendirmeler yapılarak ciddi bir denetleme ve yasak ihlallerine anında etkili müdahale yapılması gerekir.
Nedense yapılmıyor.
Her şey bireysel duyarlılığa bırakılmış durumda…
Tamam… Duyarlı olanların sayısı oldukça fazla… Kurallara uyuyorlar, sokağa çıkma yasağı sırasında evlerine kapanıyorlar.
Ancak aynı duyarlılığı göstermeyenlerin sayısı da oldukça fazla…
Onlara da birilerinin müdahale etmesi gerekir.
Duyarsızlıklara müdahale edilmediği için duyarlı vatandaşlara büyük haksızlık ediliyor. Daha da önemlisi duyarsızlık gösterenler yüzünden duyarlı vatandaşların sağlığı da riske atılıyor.
Ayrıca, bir yılı aşkın süredir canla başla mücadele eden, büyük sıkıntılar yaşayan salık çalışanlarının ekmeklerine de yazık ediliyor.
Yapmayın beyler…
Alınan önlemlere kendiliğinden uyulmasını beklemek yerine görev ve yetkilerinizi kullanarak önlemlere uyulmasını sağlayın…