Türkiye genelinde işsizlik oranlarını düşürmek için bir seferberlik başlatıldı. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın bu konuda TOBB toplantısında yaptığı çağrı Türkiye’nin her bir tarafına yayıldı. Eskişehir’de de başta ETO, ESO ve ESOB  başta olmak üzere irili ufaklı meslek odaları istihdam arttırıcı önlemlere katkı yapmak için inanılmaz bir çaba içerisine girdiler. Bu hem Eskişehir için hem de ülkemiz için önemli bir çaba… İşsizliğin ne demek olduğunu yaşamayan bilmez.Bir aile resi olup da evine ekmek götüremeyen baba olmayanlar bilmez. Veya belirli bir yaşa gelip lise üniversite mezunu olduktan sonra hala bir iş bulamayıpta babasının vereceği harçlığa bakmayanlar bilmez. Çocuğu okul için ulaşım parası, cep harçlığı beklemeyenler işsiözlik nedir anlaşamazlar. İşi olmadığı için oturduğu evin kirasını ödeyemediği zaman ev sahibinin karşısında çoluk çocuğunun yanında el pençe divan durmayanlarda anlayamaz. İşi olmadığı için elektriği kesilen, doğalgaza ulaşamayan, su kartına su yükleyemeyenler ancak işsizliğin ne demek olduğunu anlayabilirler. Hikaye uzun ve dramatik aslında. Bu çerçeveden baktığınızda ETO Başkanı Metin Güler’in”15 bin yeni istihdam oluşturma” vaadini çok ama çok önemsiyorum. Hatta diyorum ki bu şehirde 15 bin yeni istihdam aynı zamanda çarşı pazara hareket getirir, çarşıya pazara azda olsa canlılık kazandırır, hatta Eskişehir’i uçurur. Asgari ücretli bile olsa 15 bin kişinin isdihdam edilmesi demek aynı zamanda her ay asgari ücret üzerinden bile Eskişehir’e 15 milyon TL sıcak para girişi demektir. Umarım konulan hedeflere ulaşılır…

+++

 HASTANELERE GİDİYOR MUSUNUZ?

Geçtiğimiz günlerde çok sevdiğim, değer verdiğim bir ağabey ziyaretimize geldi. Kendisiyle uzun uzun sohbet ettik. Ülkenin bugününden girdik, geçmişine yolculuk yaptık. Gelecekle ilgili umutlarımızı ve endişelerimizi konuştuk. Laf lafı açtı ve kendisi “Babam rahmetli hastane ve hasta ziyareti yapmayı ihmal etme” tavsiyesinde bulunurdu.  Bunu söylerken de derdi ki ‘hasta ziyareti çok önemli. Hastanede yatan her kapı açıldığında kimin geldiğini merak edip şöyle kafasını doğrultur bakar. Hele kimsesizlerin bu konudaki beklentileri  çoktur’ derdi. Yine günlerden bir gün aynı tavsiyede bulundu.  Bu tavsiyşenin ardından birkaç  arkadaşlarımla Ankara’dan gelirken feci bir kaza yaptık. Tabi  hepimiz hastanenin yolunu tuttuk. Hastanede yatıyorum, oda kalabalık gelenimiz gidenimiz sağ olsun eksik değil ama yine de her kapı açıldığında kim geldi diye bakmaktan kendimizi alamıyorduk” dedi.

 İlginç bir hikaye. Gerçekten de öyle. Geçtiğimiz gün bir yakınımın Yunus Emre Devlet Hastanesi’nde anjiyo olduğunu duydum hemen oraya gittim. Odaya girdiğimde o ağabeyimizin sözleri aklıma geldi. Sahi hastanelere gidiyor musunuz? Ben fırsat buldukça gideceğim…

+++

UMUTSUZLUK YOKTUR DEFTERİMİZDE

Her gün sabah olur, her doğan güneş aslında yeni bir umuttur. Neden mi yazıyorum Eskişehirspor’un puan cetveline bakıp da umutsuzluk mesajları mesajları verenlere taktığım için. Her şey bitmemişse umutsuzluk yoktur kitabımızda. Hele Eskişehirspor’un önünde koskoca 12 haftalık bir maraton varken bu kadar erken pes edenleri açıkcası anlamıyorum. Eskişehirspor bu kadrosuyla, başındaki hocasıyla ve müthiş taraftar sinerjisi ile zorlukların üstesinden gelecek güce sahiptir. Bolu maçı öncesi hatırlatmak istedim…