Eskişehir önceki gün tarihi günlerinden birini yaşadı. A Milli Takım tarihinde ilk kez bir özel maçta olsa Eskişehir yeni Atatürk Stadı’nda futbol aşığı,  tribün efsanesi Eskişehirspor taraftarı ile buluşmayı başardı. Eskişehir çok önemli bir sınav verdi. Tribünler seyirci ile taraftar arasındaki farkın ne olduğunu hem milli takım yetkililerine, hem federasyona, hem de tüm Türkiye’ye gösterdi. Sponsorlar marifetiyle dağıtılan biletler olmasa bu tribünlerdeki gürültü emin iki kat daha fazla olurdu.

Pazartesi akşamı yaşananlardan sonra yapılan açıklamalardan anlıyoruz ki Eskişehir, Eskişehirspor ve Eskişehirspor taraftarı A Milli Takıma mükemmel bir ev sahipliği örneği gösterdi. Tribünlerde tek çatlak ses çıkmazken, saha içerisinde ilk kez A Milli Takım formasını gfiyen genç futbolcular kendi takımlarında görmedikleri tribün desteğini görünce bayağı bir heyecan yaşadılar. Sanki sahadaki mücadele bir milli maçtan öte kıran kırana bir puan maçını andırıyordu. Sahadaki futbolcular maça öylesine kendilerini kaptırdılar ki maçın Kosovalı hakemi  tam 4 kez sarı kartına başvurmak zorunda kaldı.

+++

 ESKİŞEHİR FARKI BUDUR İŞTE…

Bu sütunlarda hep yazmaya gayret ediyorum. “Eskişehir farklı bir şehir, farkı fark edilen şehir!” diye.. ne söylemek istediğim geçtiğimiz akşam daha iyi anlaşılmıştır. Sadece bir Milli maç sebebiyle ekranlardaki görüntülerden etkilenen pek çok vatandaşımızın sosyal medya hesaplarından “Şuan Eskişehir’de olmak isterdim” demesinin altında yatan da budur.

Çünkü bu şehirde yapaylık yoktur. Bu şehrin insanları olabildiğince dobra ve açık sözlüdür, eyyamdan hoşlanmazlar, akıllarındakini söylemeyi ihmal etmezler. Mevlana’nın dediği gibi “Ya göründükleri gibidirler, ya oldukları gibi görünmeyi  tercih ederler…” Eskişehir ay ve yıldıza gönülden bağlıdır… Söz konusu  kırmızı beyaz, ay ve yıldız olduğunda herkes elindeki, eteğindeki taşı döküp yan yana, omuz omuza olmayı tercih eder…

+++

MİLLİ TAKIMIN YENİ EVİ…

Maçtan sonra Eskişehir’e konuk olan A Milli Takım ile ilgili değerlendirmelerde bulunan tanınmış spor yorumcularının üzerinde ittifak ettikleri şey “Artık Milli Takım İstanbul’a dönmemeli, Anadolu Milli Takım’a sahipleniyor” sözleriydi. Doğrusu Eskişehir’deki atmosferide çok beğendiklerini  gizlemeyen spor yorumcuları, “Eskişehir gibi bir futbol kentinde yaşanan böyle güzel bir akşamda milli takımın ortaya koyduğu futbol içimizi ısıttı. Tribünlerden yükselen destek sanki geriye düşen bir takımı canlandırmak ve geri dönüşe zorlamak için verilen destekten farksızdı” ifadelerini kullanırken Eskişehir’e olan hayranlıklarını ifade etmekten çekinmiyorlardı. Anlaşılan bundan böyle Eskişehir uygun mevsim koşullarında Milli Takımın yeni evi olacak gibi görünüyor.

Eğer böyle bir karar alınırsa Eskişehir için yeni tesis yatırımlarınında gündeme gelmesi kaçınılmaz olabilir. Örneğin Milli Takımın İstanbul’da bulunan Riva tesisleri gibi yeni tesisler neden olmasın? Böyle bir girişim ve böyle bir yatırımın olması demek Eskişehir’in yeniden keşfinde ve yeni bir atılım dönemine girmesinde çok ciddi katkılar yapar.