“Şu gün geliyor”, “bu gün geliyor” derken sonunda geldi.
Gelen, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…
Geldiği yer Eskişehir… Ancak merkezi değil, Sivrihisar…
İl Başkanı Sinan Özkar’ın tercihi…
Açıklandığında “doğru bir tercih” olarak görülmedi.
Amacı merak edildi.
Amaca yönelik olarak söylenilenler malum…
“Kent merkezinde sorun yok, ilçelere ağırlık verilmeli…”
“Sivrihisar, Cumhuriyet Halk Partisi’nin az oy aldığı bir ilçe, genel başkanın gelmesi değişiklik yaratabilir…”
Ve benzeri gerekçeler.
“İkna edici” oldukları söylenemez…
Öyle olsalar da “hele miting yapılsın da görelim bakalım” denildi.
Ve miting yapıldı.
Mitinginle ilgili değerlendirmeler yapılırken dikkat edilen veriler belli…
Listenin başında “katılım” geliyor.
Mitingin ilçede yapıldığı dikkate alındığında katılım için “iyi” denilebilir ama… “Ama” sı var işte…
Katılımcıların büyük bölümü ilçe dışından… “Taşıma” olarak nitelendirilen türden.
Diğer ilçelerden geldiler.
Büyük bölümü de Eskişehir merkezinden gitti.
Gidişlerinin organizasyonu tek merkezden yapılmış değil…
En başarılı olanı da Tepebaşı’nın organizasyonu…
Bu organizasyonla sağlanan katılımcı sayısı belli… 3 Bine yakın…
Miting alanında varlıklarını hissettirdiler.
“Nasıl” mı?
Ellerinde taşıdıkları pankartlarla…
Pankartların üzerinde “Hayır” sloganının yanı sıra gelinen mahallenin ismi de yer alıyordu.
Pankartların sayısı da oldukça fazla…
Dikkatleri üzerlerinde topladılar.
Takdir edenler, “Ahmet Ataç’ı kutlamak gerek” diyenler oldukça fazla…
Sayıları az olsa da “rahatsız” olanlar da var.
En fazla rahatsız olan da İl Başkanı Sinan Özkar…
Rahatsızlığını gizleme gereğini de duymadı.
Açıkça ortaya koydu.
Söylenilenlere bakılırsa Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’a da doğrudan aktardı.
Aslında teşekkür etmesi gerekir.
Ancak İl Başkanı Sinan Özkar “tepki göstermeyi” tercih etti.
Neyse…
Eskişehir merkezinden katılım sağlamak için gerçekleştirilen başka organizasyonlar da var.
Var olmasına var da sağladığı katılımcı sayısı çok değil… Tepebaşı’ndan sağlanan katılımcı sayısı ile kıyaslamak olanaksız… Dörtte biri kadar bile yok.
Sivrihisar dışındaki ilçelerden getirilenler… Eskişehir merkezinden otobüslerle götürülenler… Otomobilleriyle gidenler…
Katılımcı tablosunda ağırlığı oluşturdular.
“Ya ilçe’den katılım” mı?
Genel katılım tablosunda çok küçük bir bölümü oluşturuyor.
Öyle ki Sivrihisarlıları tanıyanlar tarafından parmakla sayılabilirler.
Katılım böyle…
“Coşku” açısından bir sıkıntı yok.
Katılımcılar coşmaya hazır durumdalar… “Coşturan” olmasa da coştular.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu “rötarlı” gelmedi.
“Tam vaktinde geldi” denilebilir.
Otobüsün üzerine çıkıp katılımcılara seslendi.
Konuşması çok kısa… 20 dakika bile sürmedi.
“Otobüsün üzerine çıkmasıyla inmesi bir oldu” dense yeridir.
Katılımcılar şaşırdılar.
Konuşmanın kısa tutulmasıyla ilgili olarak yapılan değişik yorumlar var.
Ancak “açıklayıcı” oldukları söylenemez…
Söylenecek daha çok şey var.
Ancak mitingde oluşan tablo ana hatlarıyla böyle…
Böylesi bir tablo varken “mitingde amaca ulaşıldı” denilebilir mi?
Gerek parti açısından, gerekse referandum süreci açısından bakıldığında soruya “evet” yanıtını vermek olanaksız…
“Başarılı bir miting” denilemez.
Miting, Sivrihisar yerine kent merkezinde yapılmış olsaydı yaratacağı etkinin çok daha fazla olacağı tartışılmaz.
Dahası, onca insanı Sivrihisar’a taşımak yerine Sivrihisar’dan katılanları Eskişehir’e getirmek hem daha kolay olurdu hem de maliyeti daha düşük olurdu.
Bu mitingle “amacına ulaştı” denilebilecek tek kişi var.
O da Sinan Özkar…
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Eskişehir merkezinden uzak tutmayı” başardı.
Hele bir de o “Tepebaşı” damgasını taşıyan pankartlar olmasaydı.
O zaman keyfine de havasına da diyecek olmazdı herhalde…