Türkiye’nin önde gelen kamuoyu araştırma şirketlerinden ORC tarafından, Kasım ayında gerçekleştirilen çalışmada, katılımcılara ‘Bu pazar genel seçim olsa oyununuzu kime verirsiniz’ sorusu yöneltildi.

Anketten çıkan sonuçlar şu şekilde:

AK PARTİ %32,6
CHP %30,5
MHP %8,4
DEM %8,1
İYİ PARTİ %6,8
ZAFER %3,5
Y.REFAH %2,9
YMP %2,0
BBP %1,5
A PARTİ %0,9
DİĞER %2,8

***

Evet efendim; yakın zamana kadar anket sonuçlarında CHP açık ara birinci parti çıkarken, AK Parti ikinci sıraya demir atmış görünüyordu. Derken; iki partinin oylarının yavaş yavaş dengeye gelmeye başladığına, sonrasında da AK Parti’nin öne geçerek birinci sıraya yerleştiğine tanık olduk.

Yukarıdaki son anket sonuçlarında ise AK Parti’nin, yükseliş ivmesinin daha da artarak CHP ile arasındaki farkı giderek açtığını görüyoruz.

***

Bu durumu nasıl yorumlamak lazım?

Soruya yanıt vermeden önce içerisinde bulunduğumuz şartları tekrar hatırlamak gerekiyor: Hayat pahalılığı, çalışanların ve emeklilerin maaşlarının yetersizliği, sığınmacı sorunu, eğitim ve sağlık sistemiyle ilgili bir takım sıkıntılar…

Açıkçası sorunlar saymakla bitmiyor. Lakin anket sonuçlarından da anlaşılacağı üzere; AK Parti, bu olumsuz şartlara rağmen şu an yine birinci parti konumunda. Dahası oyunu, her geçen gün artırarak, en yakın rakibi CHP ile olan farkı da günden güne açıyor.

Bu durum ise AK Parti’nin başarısı kadar Ana Muhalefet Partisi CHP’nin başarısızlığını da açık bir şekilde gözler önüne seriyor.

***

Peki CHP nerede hata yapıyor?

Öncelikle şunu kabul etmek gerekir ki ana muhalefet partisi, etkin muhalefet yapmayı bir türlü başaramıyor. Üstelik yukarıda da belirttiğimiz üzere bu konuda kullanabileceği pek çok argüman olmasına rağmen…

Diğer yandan Özgür Özel’in, genel başkan olduğu günden bugüne partisinin siyasi projeksiyonunu tamamen Ekrem İmamoğlu’na endekslemiş olması da CHP adına önemli bir handikap olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü geçen süre zarfında CHP, ana muhalefet partisi ekseninden bir İmamoğlu partisine evrilirken, sadece siyaset sahnesini boş bırakmakla kalmadı; seçmenin başka partilere yönelmesine ve AK Parti’nin mevcuttaki zorlu konjonktürden yıpranmadan çıkmasına da olanak sağladı.

***

Sonuç olarak efendim.

CHP’de yaşanan kan kaybının başlıca sebepleri bunlar olmakla birlikte, kulislerde epey bir süredir dile getirilen o senaryoya yavaş yavaş bendeniz de hak vermeye başladım.

Şöyle ki: “CHP’nin iktidar olmak gibi bir derdi veya isteği yok gibi görünüyor.”

Bu tez, belki kimilerine ilk anda şaşırtıcı gelebilir.

Lakin ısrarla tekrarlanan bariz hatalar ile bundan kaynaklan oy kaybını gördükçe, bu olasılığı çok da yabana atmamak gerekiyor…

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Hedefi olmayan gemiye, hiçbir rüzgar yardım etmez.

- Montaigne