Merhaba değerli okurlarım bu hafta sizlere çokça merak edilen erkeklerde andropoz konusuna değinmek istiyorum.

Halk arasında erkek menopozu olarak da bilinen andropoz, yaşlanma ile birlikte kandaki testosteron hormonu seviyesinin azalması ve buna bağlı olarak ortaya çıkan klinik tablo olarak tanımlanıyor. Kesin bir yaş sınırı olmamakla beraber özellikle 45-50’li yaşlardan sonra daha sık görülmeye başlanmaktadır.

Testosteron, androjenik yani erkeklik hormonu olarak bilinmektedir. Beyinden gelen uyarılar neticesinde esas olarak testislerden ve bir miktarda böbrek üstü bezinden salgılanmaktadır.

Erkeklerde kas kütlesinin ve çocukluk döneminde üreme organlarının gelişimi ve sperm üretiminden sorumludur. Ergenlik döneminde kıllanma artışı ve ses kalınlaşması yine testosteron etkisi ile olmaktadır.

Erkekler için hayati önemi olan testosteron, bazı hastalıklarda salınımı azalırken, yaşın ilerlemesiyle fizyolojik olarak da azalmaktadır.

 

Peki testosteron eksikliğinde vücutta ne gibi belirtiler görülür?

Cinsel isteksizlik, ereksiyon (sertleşme) problemleri, ani gelen ateş basması, kaygı düzeyinde artış veya depresyon, yorgunluk ve sinirlilik hali, motivasyon güçlüğü, unutkanlık, uyku bozuklukları, kas ve eklemlerde ağrılar, vücuttaki tüylerde azalma, kilo artışı, ciltte kuruluk ve kırışıklıklarda artış, kemik erimesi sık görülen belirtilerdir.

 

Pekala testosteron seviyemizi artırmak için neler yapabiliriz ?

Yağlı yiyeceklerden uzak durmak ve vücuttaki yağ oranının azaltılması vücuttaki yağ oranı fazlalığı testosteron oranını düşürmekte ve östrojen oranını yükseltmektedir. Vücut yağ oranının azaltılması ve yapılacak fiziksel egzersizler kandaki testosteron seviyesini artırmaktadır.

 

Protein ağırlıklı beslenme ve çinko tüketiminde artış testosteron yıkımını azaltmaktadır.

Bunların yanında düzenli bir uyku da testosteronun kanda yeterli miktarda dolaşımı için mutlaka gereklidir.

Kısaca dengeli bir beslenme, düzenli uyku ve sportif bir yaşam sürerek vücut testosteron seviyesini kontrol edebilir, andropozun vücuttaki etkilerini azaltabilir ya da geciktirebiliriz.

Yaşlanmanın da etkisi ile bir süre sonra testis hücreleri görevini yeteri kadar yerine getiremeyecek ve vücudumuzda istenilen seviyede testosteron hormonu olmayacak.

Hastanın da şikayetleri doğrultusunda üroloji doktoru tarafından takviye ekzojen testosteron tedavisi yapılmaktadır. Bu takviye tedavisi hastanın durumuna göre belirli periyotlarda kas içine uygulanan iğne olabildiği gibi jel şeklinde de olabilmektedir.

Andropoz fizyolojik bir süreçtir. Erkek için olgunluk dönemi diyebileceğimiz bu süreç sağlıklı ve dengeli yönetildiği takdirde, erkeğin ikinci bahar dönemi olacaktır.