Eskişehirspor ikinci etap kampı için dün tesislerde yeniden sahaya indi. Bu etapta hazırlık maçlarına ağırlık verileceği öğrenildi. Yönetim, bu sezon da şampiyonluk hedefi doğrultusunda ciddi bir kadro kurma gayretinde. Özellikle "çilek transfer" olarak adlandırabileceğimiz Kaan Baysal hamlesi, kadroya güç kattı.
Evet, iddialıyız. Ancak kabul etmek gerekir ki bu sezon grup yapısı itibarıyla zorlu geçecek. Karşıyaka, Kütahya gibi camialar da oldukça güçlü kadrolar kuruyor. Yani bu sene, yıllar sonra ilk kez "gerçek anlamda camia takımlarıyla" oynayacağız. Bu heyecanı yaşayan sadece futbolcular değil; taraftar, şehir ve yönetim de bu mücadeleye hazırlanmalı.
Gelelim kombine ve store konusuna...
Kadro bu kadar iddialıyken kombine satışları ne yazık ki oldukça düşük seyrediyor. Tamam, Eskişehir’de "kombine kültürü" oturmuş değil diyebiliriz. Ancak bunu kırmak için daha fazla çaba gösterilmeli.
Kombine alan taraftara bir hatıra atkısı, küçük bir anahtarlık, ya da bir çekilişle tesislerde yemek gibi jestler yapılabilir. Bu tarz ufak ama anlamlı detaylar hem taraftarın gönlünü kazanır hem de satışları artırır.
Asıl sıkıntı ise store meselesinde...
Bugün Eskişehir’de büyütülmüş hiçbir takımın mağazası yok ama Eskişehirspor’un da yok! Hadi mağaza açamıyorsak bile bir stant kurulamaz mı? Anahtarlık, süs eşyası, çakmak, kalem, çanta... Hatta arabaların dikiz aynasına asılacak kokular bile satılacak bir yer yok bu şehirde!
Eskişehirspor sadece sahada değil, sokakta da var olmalı. Arma her yerde görünmeli. Taraftar gönül bağıyla bağlı olduğu takımı şehrin her köşesinde hissetmeli. Bu konuda daha yaratıcı ve samimi adımların atılması gerekiyor.
Unutmayalım, Eskişehirspor bu şehrin kimliğidir. Kimliğimizi sadece sahada değil, günlük hayatımızda da taşıyabilmeliyiz.