Bazen futbol, sadece futbol değildir. Bazen bir maç, 90 dakikayı aşar; bir şehrin kalp atışına karışır, umutla atan binlerce yüreğin ritmini yakalar. İşte Eskişehirspor’un yeniden doğuşu tam da böyle bir hikâyedir. Bölgesel Amatör Lig 6. Grup'ta sezonu şampiyon tamamlayarak 3. Lig'e yükselen bu destan, sadece bir kupa ya da unvan değil; bir ruhun yeniden uyanışıdır.
Bu zafer, sportif bir başarıdan çok daha fazlasıdır. Bu; küllerinden doğmaya ant içmiş bir kentin, vazgeçmeyen bir halkın ve sadakati asla eksilmeyen taraftarın hikâyesidir. Yıkılmadık, buradayız ve yeniden geliyoruz, diyenlerin susmayan haykırışıdır.
Mersin’de oynanan Mezitli 33 Spor karşılaşması… O son düdük çaldığında, sahaya sadece bir sezonun emeği değil; yılların sabrı, direnci, gözyaşı ve umudu döküldü. Eskişehirspor, o anda sadece bir lig atlamadı; “biz bitti demeden bitmez” diyen bir topluluğun yeniden dirildiğini tüm Türkiye’ye ilan etti.
Bu şampiyonluk hayata veda eden isimlerimiz Sinan’ın, Ediz’in, Fethi’nin, Yusuf’un yarım kalan hayaline yazıldı. Tribünlerde yıllarca bekleyen cefakâr taraftarların sabrına, "Bu kulüp kapanmaz" diyerek inancını hiç yitirmeyen yüreklere ve her maçta gözyaşını içine akıtıp, sevincini sessizce yaşayan binlerce Eskişehirspor sevdalısının kalbine kazındı.
Ve unutmadan:
Sahada değil, masada şampiyon olmaya çalışanlara da bir çift sözümüz var.
Lobicilikle, teşvik paralarıyla kurulan düzenler; inancın, alın terinin ve hak edilmiş mücadelenin karşısında asla galip gelemez.
Amatör olan biz değiliz, sizsiniz.
Kupaları biz yokken satın alabilirsiniz belki, ama halkın tutkusunu ve onurunu asla.
Ama bu başarıyı yalnızca sahadaki 11 yürekli oyuncuyla sınırlandırmak, bu büyük tabloya haksızlık olur. Bu yolda alın teri döken, gecesini gündüzüne katan çok sayıda kahraman var. Başkan Ulaş Entok’un vizyonu, Teknik Asbaşkan Safa Üstünbaş’ın emeği, tribün liderleri Alihan Başkan, Hasan Karabacak, Mert Gülşen, Mücahit Uluçay ve adını anamadığımız nice yürek bu zaferin mimarlarıdır. Hepsine yürekten teşekkürler.
Bir şehir, bir arma için bir kez daha birleşti. Yılların yükünü omuzladı ve ayağa kalktı. Çünkü bu şehir hiçbir zaman vazgeçmedi. Bu kulüp için gözyaşı dökenler, "bu takım kapanmaz" diyenler, her zorlukta dimdik duranlar kazandı.
İstanbul’un büyütülmüşlerine karşı isyanın simgesi olmuş bu armanın yere düşmesine izin vermeyen, bu uğurda direnen herkese selam olsun.
Şimdi yüksek sesle söyleme zamanı:
Şampiyonluk
Tükenmiş nefeslere
Sinan'a Ediz'lere
Hediyemiz olacak
İnan es-es
İşte o büyük gece
şampiyonluk gelince
Bu şehir yıkılacak….