2 Eylül Spor Kulübü, bu sezon Eskişehir futbolu için en değerli kazanımlardan biri hâline geldi. Kurulduğu günden bu yana mütevazı bir yapıyla yoluna devam eden kulüp, yıllar içinde sessiz sedasız büyüdü. Ama bu sezon, sahadaki duruşu ve oyunuyla adından daha fazla söz ettirmeyi başardı.

Her ne kadar henüz geniş bir taraftar kitlesine sahip olmasa da, gösterdikleri mücadele ve futbol anlayışıyla büyük bir sempati kazandılar. Özellikle Eskişehirspor taraftarlarının bile dikkatini çekecek kadar sahici bir duruş sergilediler. Uzun zaman sonra bu şehirde başka bir takımın da konuşulmaya başlanması bile başlı başına önemli bir gelişme.

Manavgat Belediyespor ile oynanan ve 1-1 biten o maçı unutmak ne mümkün… 2 Eylül’ün attığı gol hâlâ gözümün önünde. O an fotoğraf çekmeyi bıraktım, spor muhabiri olduğumu bile unuttum. Nasıl sevindiğimi ben bile hatırlamıyorum. O an, bu takımın sadece sahada değil, kalplerde de yer etmeye başladığını hissettim.

Sezon boyunca ellerinden gelenin en iyisini ortaya koydular. Teknik direktör Oktay Arıkan’a ayrı bir parantez açmak gerekiyor. BAL Ligi seviyesinde, sahaya yansıttığı futbol anlayışı oldukça olgundu. Skordan çok oyunu düşünen bir yaklaşım vardı ve bu da izleyenlere keyif verdi.

Elbette bu başarıda yönetim kadrosunun da büyük payı var. Hasan Ulusoy, Yusuf Melih Turan, Tuna Üçtaş ve adını sayamadığımız daha birçok isim, bu kulübe sadece zamanlarını değil, gönüllerini de verdiler. Kısıtlı bütçeyle, imkânsızlıklar içinde yürek koyarak çok önemli işler başardılar.

Ve şimdi gönülden söylemek gerekir ki: Bu şampiyonlukta 2 Eylül SK’nın da payı çok büyük. Sahada bir karakter inşa ettiler, şehirde bir umut oldular. Her şey için teşekkürler 2 Eylül. Yüreğinize, emeğinize sağlık. Bu şehirde artık Eskişehirspor dediğimizde, bir yanımızda 2 Eylül SK da var. O da Eskişehirspor kadar bizim. Çünkü ruh aynı, mücadele aynı, sevda aynı.

Önümüzdeki sezon tam destek, hep destek! Bu kulüp sadece birkaç kişinin çabasıyla bu noktaya geldi, ama buradan sonrası için tüm şehrin bu takıma omuz vermesi gerekiyor. 2 Eylül sadece bir futbol kulübü değil, bu şehrin potansiyelini ve tutkusunu yeniden ayağa kaldıran bir takımdır. Artık görev hem bizde hem Eskişehir’de. Çünkü 2 Eylül’ün hikayesi daha yeni başlıyor.