Kurultay sürecini başlatan CHP'de "Değişim" tartışmaları sürerken, CHP Grup Başkanı Sayın Özgür Özel'den dikkat çeken bir açıklama geldi. Aday olacak mısınız sorusuna yanıt veren Sayın Özel, "Sorumluluktan kaçmayacağım" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ekrem İmamoğlu gibi Özel de "Değişim" mesajı verdi.
CHP, yıllardır, değişik toplum kesimlerini, demokratik ve katılımcı bir işleyişi kucaklayamadığı için, o toplumsal yapılar, CHP’ den dışlandı. Toplumun, gündeminden de koptu. Özellikle de CHP, ana muhalefet partisi olarak, siyaseti, ülkenin, toplumsal sorunları üzerinde değil de, toplumsal kimlikler belli ideolojiler, üzerinden yapması, yıllarca muhalefette kalmasına neden oldu.
Partide, lider olabilecek, pek çok kişi, ya pasifsize, ya da partiden ihraç edildi veya ayrılmak zorunda bırakıldı. CHP’ nin, yenide yapılandırılacağı, iktidar gelmek içinde kurmayları tarafından iktidar taahhütnamesi’ hazırlanacağı, parti yönetiminin gençleştirileceği hep söylendi. Ancak bir türlü gerçekleştirilmedi.
Oysa Atatürk’ ün, mimarı olduğu CHP, kolay gerçekleşmedi. Nitekim Büyük önder ATATÜRK, “ CHP, ilk Sivas Kurultayında, dış ve iç düşmanların süngüleri altında kurulmuştur. Uçurum kenarında, yıkık bir ülke... Türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar... yıllarca süren savaş.., ondan sonra, içerde ve dışarıda saygı ile tanılan, yeni vatan… yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler... işte, Türk genel devriminin, bir kısa bir özetidir.” demiştir.
Atatürk’ den sonra, CHP’ de görev alan lider ve kadrolar, sürekli rota değiştirdi. Bugünkü CHP ise kuruluş ilkelerinde, uzaklaştı. Hatta CHP içinden, Atatürkçülüğü ve Atatürk ilklerini, CHP’ nin iktidar olmasının önünde, engel gibi gören partililer bile oldu. Atatürk karşıtı insanlara, parti yönetiminde görev verildi.
Sayın KILIÇDAROĞLU, “ TÜRKİYE'Yİ YENİDEN İNŞA EDECEĞİZ” , “ CHP, Kuvayi Milliye demektir. CHP, müdafa-i hukuk demektir. CHP, Anafartalar’dır, Conk Bayırıdır. CHP, İzmir’de Hasan Tahsin’dir, K.Maraş’ta Sütçü İmamdır. CHP’nin genlerinde ulusal çıkarları korumak vardır. CHP değişimci ve devrimcidir. Demokrasinin çıtasını ve . Demokrasiyi, hukukla güçlendireceğiz” hedefleri ve parti içi demokrasi, sözde kaldı.
CHP, Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu başkanlığında, bugüne kadar girdiği 12 seçimi kaybettiği halde, istifa etmezken, İngiltere’deki genel seçim sonrası, başarışız olan İşçi Partisi lideri Ed Miliband, UKIP lideri Nigel Farage ve Liberal Demokratlar'ın lideri Nick Clegg partideki görevlerinden istifa etmişti.
Büyük Önder ATATÜRK’ e göre, Parlamento, il genel ve belediye meclis üyelerini, halk, doğrudan doğruya ve hiçbir aracı olmadan kendisi seçecektir. Üyelerin seçiminde, aracılığı, ne devletin yürütme kurumu olan hükümet, ne de partiler yapabilir görüşü CHP tarafından dikkate alınmadı.
Öte yandan CHP çatısı altında, aşırı uçlarda yer aldı. Hatta parti yönetimlerinde görev aldılar. Nitekim İstanbul, CHP İl başkanlığına seçilen, Canan Kaftancıoğlu koltuğa oturuyorken, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz sloganını beğenmiyorum, militarizm kokuyor” diyordu ve Mustafa Kemal’le, meselesi olduğunu duyurmaya çalışıyordu.
Yine gezi olaylarında, Canan Kaftancıoğlu “devlet katil değil, seri katil” ve “ Tarihte bugün, Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz. Saat 19.15’te Taksim’de” sözü ile gündeme gelmişti.
CHP'nin, ideolojik ve örgütsel olarak, değişmesi gerektiği, neredeyse tüm gözlemciler, hatta parti yöneticileri tarafından, sıkça söyleniyor ama bu yıllardır, bir türlü gerçekleştirilemedi. Yapılacak ilk kurultayda, bu hedef ve CHP’ de genel başkan ve ekip değişir mi bekleyip göreceğiz.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin, özüne dönmeli, önünü tıkayan, başarısızlığa kılıf hazırlayan, demokratik bir mücadele ile de dönüşümü engelleyen, unsurlarda ortadan kaldırılmalıdır.
Tüm partilerde olduğu gibi, CHP’ de, lider odaklıdır. Oysa çağımızda, lider dönemi bitti. Liderin tanımı da değişti. Gerçi karizmatik bir kadronun temsilcisi insanların üzerinden odaklanan, reklâm kampanyaları, ülkemizde, hala prim yapıyor ama lider, ekibi ve programıyla liderdir.
CHP, Atatürk’ ün kurduğu, bir siyasi partidir. Ancak Sayın Kılıçlaroğlu başkanlığındaki CHP, Atatürk ilkelerinden, sürekli taviz verdi. Oysa siyasi partiler, ilkeli davrandığı ve gerçek yüzlerini ilkelerinin dışında bir maskeyle kapamadıkları sürece, kalıcı olurlar ve iktidara gelirler.
Ayrıca Siyasete ilkeli davranmak, siyasetçilerin namusudur. O nedenle de CHP, Atatürk ilkelerinden taviz vermeden, gelişmeleri değerlendirmek, her alanda proje/projeler, üretmek ve uygulamaya almak zorundadır. Çünkü çağımızda, kurum/kuruluşların, zenginliği bünyelerindeki proje ile orantılıdır.
Türkiye’ nin, Atatürk’ün, CHP’sine ve fikir ve düşüncelerine ihtiyacı vardır. İnanıyoruz ki devlet tecrübesiyle yoğrulmuş, CHP’ nin, Anadolu teşkilatları, ilk kurultayda, CHP, içinden, CHP’nin, tarihi misyonuna yakışır şekilde, partiyi yönetecek, yeni bir lider ve ekip çıkaracak ve Türkiye, yeniden Atatürk’ün, CHP’sine kavuşacaktır.
Ayrıca CHP’ de değişim sadece lider ve kadro değişikliği olarak gerçekleşirse değişim sınırlı olur. O nedenle de CHP özüne dönmek ve çağın gereksinimlerine uygun yeni bir program ve tüzük değişikliğini de gerçekleştirmek zorundadır.