23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı, 1929 yılından itibaren resmen “Çocuk Bayramı” olarak kutlanmaya başlandı. Bu karar, Atatürk’ün çocuklara verdiği önemi bir kez daha gözler önüne seriyordu.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nın, ortaya çıkışında 3 ayrı bayramın payı vardır. Ulusal Egemenlik ve 23 Nisan Bayramları, baştan ayrı bayramlarken, birleşmişler; onlara, Çocuk Bayramı katılmıştır.

Türkiyedünyada çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan, ilk ve tek ülke olarak tarihe geçerken; Türk milletinin gönlünde, onun bağımsızlığının sarsılmaz ifadesi olarak en önemli yeri alan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, her yıl yurt içinde ve yurtdışındaki temsilciliklerde coşkuyla kutlanmaktadır.

Atatürk çocuklara çok değer verir, gezilerinde okullara uğrar, ders dinler, sorular sorardı. "Bugünün küçükleri yarının büyükleridir." diyen Atatürk, 23 Nisan'da yönetim birimleri, bir süre çocuklara bırakılır. Bu güzel gelenek her yıl yinelenir. Bu güzel gelenek, gelecekte devlet idaresinin onlara ait olduğunu hem çocuklarımıza hem de halkımıza hatırlatır.

23 Nisan 1920 yılında, Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulmuş ve egemenlik, kayıtsız şartsız milletin olurken, 23 Nisan 1921'de, çıkartılan kanun ile de Türkiye'nin ilk ulusal bayramı olmuştur. Ancak TBMM'nin açılışının ve egemenliğin halka geçişinin kutlanması 1935'te yapılan düzenleme ile sağlanmıştır.

Dünyadaki tek evrensel çocuk bayramı olan bu günün, Mustafa Kemal Atatürk tarafından çocuklarımıza armağan edilmesi, Türkiye'nin geleceği olan çocuklara, gençlere olan itimadını ve umudunu da göstermektedir.

23 Nisan 1920 ruhunu, barış, kardeşlik ve beraberlikle yoğrulan, mücadele azmini, çocuklarımız ve gençlerimiz, çağın gerektirdiği bilgiyle sentezleyecek, dünyanın özlemle beklediği büyük Türkiye'yi inşa edecektir.

Bayram olarak kutladığımız, ulusal egemenlikte, devlet içinde en üstün irade olan egemenlik ulusa aittir. Egemenlik tektir, bölünemez ve başkasına devredilemez, ancak temsilciler eliyle kullanılabilir.

Ulusal egemenlik, ulusun iradesidir. Bireysel iradelerin bir toplamı değil, bir sentezi olarak, tek bir iradedir. Ulusal egemenlik, bölünmez ve kimseye devredilemez bir hak olarak ulusa aittir.

Ulusal Egemenlik, ancak ulusun, temsilcileri eliyle kullanılabilir. Ulusal egemenliğin kullanılması, ancak temsili demokrasi, yolu ile ve ulus temsilcileri eliyle olabilir. Temsilciler, ulusal iradeyi, kendi serbest iradelerine göre kullanırlar. Temsilciler ise kendilerini seçen seçmenlerin değil, ulusun temsilcileridir.

Ulusal egemenliğe sahip olmak için de ülkenin, her alandan bağımsız olması gerekiyor.

Nitekim Büyük Önder Atatürk,  "Tam bağımsızlık dendiği zaman, elbette siyasi, mali, iktisadi, adli, askeri, kültürel ve benzeri her hususta tam bağımsızlık ve tam serbestlik demektir. Bu saydıklarımın herhangi birinde, bağımsızlıktan mahrumiyet, millet ve memleketin gerçek manasıyla bütün bağımsızlığımızdan mahrumiyet demektir. Biz bunu temin etmeden barış ve sükûna erişeceğimiz inancında değiliz" demişti.

Ulusal Egemenlik kavramı,  halkın devlet üzerindeki gücünün, tam ve eksiksiz bir biçimde gerçekleşmesidir. Bu güç ise seçme ve seçilme gücünden kaynaklanmaktadır. Bu durumu da halkımız, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’e borçludur.

Ayrıca ulusal egemenlik, halkın kendi kendini yönetmesi, kendisini ilgilendiren kararları doğrudan ya da temsilcileri aracılığıyla kendisinin alması demektir. Ancak demokrasi ile yönetilen ülkelerde bunu sağlamak, seçmenin elindedir.

Nitekim 1930’da Atatürk, “TBMM’de ve millete açık olarak millet işlerinin açıkça tartışılması ve iyi niyetli kişilerin ve partilerin görüşlerini ortaya koyarak, milletin yüksek menfaatlerini aramaları benim gençliğimden beri aşık ve taraftar olduğum bir sistemdir... Bundan dolayı büyük mecliste yeni bir partinin faaliyete geçerek millet işlerini serbestçe münakaşa etmesini Cumhuriyetin esaslarından sayarım.” demiştir.

Laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, olmazsa olmazı olan bu niteliklerinden biri ya da bir kaçı ya da tümü tehlikeye düştüğünde, Türk Ulusu ulusal egemenliğine mutlaka sahip çıkacaktır. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi Ulusal Egemenliğe dayanır.

Dünyada çocuklara armağan edilen ilk ve tek bayram olma özelliği taşıyan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kısa sürede uluslararası bir boyut kazandı. Bu özel günde dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklar, Türkiye’de ağırlandı.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde çocukların katılımıyla ve büyük bir coşkuyla kutlanıyor. Bu kutlamalar, dünya çocukları arasındaki bağları güçlendiriyor ve barışın hâkim olduğu bir dünyanın temellerini de atıyor.

Türk milletinin geleceğinin, güvencesi olan çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun!