Rahmetli Mehmet Ali Birand’ın 32. Gün programında kullandığı ve yıllar yılı hafızalarda yer edecek o efsane cümlesi…
Sonraki zamanlarda ise siyaset terminolojisinde olağanüstü gelişmeleri tanımlamak için sıklıkla kullanılır oldu.
Ak Parti 24. Milletvekili Sayın Ülker Can geride bıraktığımız gün soysal medya hesabından öyle bir paylaşım da bulundu ki yazımızın başlığı, karşı tribündeki bazı siyasetçiler için gerçek oldu.
                                                                     ***
“Doğup büyüdüğü topraklar için emek veren Sn. Milletvekilimiz Harun Karacan ve uzun yıllar birlikte çalıştığımız ö.d İl Başkanımız Dündar Ünlü ziyaretimize geldi. Vefayı bir semt adı zannedenler olsa da gerçek vefayı gösteren dostlarımızla her zaman beraberiz.”
Evet efendim. Sayın Can’ın açıklaması bu şekilde.
                                                                      ***
Ak Parti Milletvekili Ülker Can’ın gerek vefasızlık gerekse hizmetlerin kişiselleştirilmesi konusunda, partinin Eskişehir’deki bazı kurmaylarına yönelik sitemlerine daha önce de tanık olduk.
Sayın Ülker Can bu çıkışları ile bir anlamda Ak Partiye geçmişte emek vermiş hemen herkesin hislerine tercüman olmuştu.
Özellikle hizmetlerin kişiselleştirilmesi konusunun ‘en başta Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a karşı yapılmış büyük bir haksızlık’ olduğunun önemle altını çizmesi ise hemen herkes tarafından takdirle karşılanmıştı.
Ne var ki geçen süre zarfında Sayın Can’ın bu konudaki muhataplarından tatmin edici tek bir cevap gelmediği gibi kendisin açık açık hedef alındığına hep birlikte tanık olduk.
                                                                          ***
Gelişmeler bu şekildeyken Ak Parti’nin A Takımındaki iki önemli isim Sayın Can’ı ziyaret ettiler. Bu kişiler Ak Parti Milletvekili Harun Karacan ve Ak Parti eski İl Başkanı Dündar Ünlü.
Ülker Can ziyaret sonrası yaptığı açıklamada, her zamanki dobralığıyla her iki ismin de hakkını teslim etti ve vefasızlığa bir kere daha atıfta bulundu. 
                                                                          ***
Uykuları kaçıran ise sadece Sayın Ülker Can’ın açıklamaları değildi. Harun Karacan, Dündar Ünlü ve Ülker Can’ın bir arada olduğu bu kadraj karşı tribündeki bazı kurmayların hiç beklemediği bir gelişmeydi.
“Ve ışıkların o gece sabaha kadar sönmemesinin tek nedeniydi…”
                                                                          ***
Bir fotoğrafla tüm hesaplar alt üst olur mu derseniz belli olmaz derim…
Ne var ki:
Eski kurmayları partiden dışlandığı,
partinin bir Milletvekili olan Harun Karacan’ın bile yalnızlaştırılmaya çalışıldığı ve
hizmetlerin giderek kişiselleştirildiği bir ortamda, bu görüntünün bazıları için tam bir yıkım olduğu muhakkak.
Ne diyelim?
‘Evdeki hesap çarşıya her zaman uymaz’ diyelim. 
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:
Kendini yargılamak başkalarını yargılamaktan daha zordur. 
Saint Exupery