Seyitgazi ilçesindeki orman yangınının dumanı, Eskişehir semalarını da kaplarken ansızın içimize ateş düştü. Orman yangınını söndürme çalışmaları sırasında alevlerin arasında kalarak şehit olan on kahramanımızın acısını yüreğimizin en derinlerinde hissettik.

***

Ne var ki bizler yaşanan bu elim hadisenin daha şokunu bile atlatamamışken bir protesto eylemi gerçekleştirildiğine tanık olduk.

Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Başkanlığı’nın resmi X hesabından yapılan paylaşımda konuyla ilgili şu açıklamada bulunuldu:

“Emek ve Demokrasi Platformunun düzenlediği Yitirdiklerimizi Anıyoruz Hesap Soruyoruz! Eylemine katıldık.

Yangında hayatını kaybeden işçilerimizin hesabını sormak için hemşehrilerimiz ile birlikte hep beraber haykırdık! Bu bozuk düzene karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

***

Evet efendim…

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var: hepimizi derinden yaralayan bu acı olayda bir ihmal varsa elbette araştırılması gerekir ki zaten Adalet Bakanı Yılmaz Tunç da olayın hemen ardından bu konuyu önemle vurgulamıştı.

Eskişehir ve Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılıklarınca derhal soruşturma başlatıldığını ve soruşturmanın çok yönlü ve titizlikle sürdürüldüğünü belirten Bakan Tunç, bu sözleriyle yürekleri rahatlatmıştı.

Tüm devlet erkanı, yaşanan acı hadise karşısında büyük bir hassasiyetle hareket etse de bu konuda herkesin ikna olmasını beklemek elbette olanaksız. O sebeple CHP Eskişehir il teşkilatının böylesi bir eylemin içerisinde yer almasının yadırganacak bir tarafı olamaz.

Sonuçta bu hak, sadece bir Anayasal hak değil, aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere uluslararası insan hakları belgeleriyle de korunmaktadır.

***

Ancak!

Henüz acımız bu kadar tazeyken, siyasi parti afişlerinin gölgesinde yangında hayatını kaybeden işçilerimizin hesabını sormak için eylem yaptığını öne sürmenin de çok samimi bir yaklaşım olmadığı kanaatindeyiz.

Birlik ve beraberliğimizin her zamankinden daha önemli olduğu bu hassas zamanlarda, böylesi elim hadiseleri siyasi zemine çekmeye çalışmak kadar yanlış bir tavır olamaz.

O yüzden CHP Eskişehir teşkilatının, son dönemlerde giderek artan bu tür eylemlerinin dozunu ve zamanını iyi belirlemesi gerekiyor.

***

Gelelim bahsi geçen eylemle ilgili bir diğer hadiseye.

Yani söz konusu eylemde yer alan pankartlardaki ifadelere:

“İşçi katili çürümüş düzeninizden hesap soracağız.

Kaza değil, katliam! Kader değil cinayet!

İşçi katili AKP düzeni.

Afet değil ihmal, kaza değil cinayet.”

Evet efendim; bunlar, eyleme katılanların açtıkları pankart ya da afişlerde yer alan ifadelerden bazıları.

Bu noktada şu soruya yanıt aramamız gerekiyor:

Ülke genelinde yaklaşık 15 milyon üyesi olan ve son 23 yıldır yapılan tüm genel seçimlerde halktan en fazla oyu alarak halen iktidarda bulunan bir siyasi partiye yönelik sabır sınırlarını zorlayan ifadelerin yer aldığı pankartlarla şehir merkezinde eylem yapmak ve bu siyasi partiye gönül vermiş vatandaşları rencide etmek Anayasal bir hak mıdır yoksa açık bir provokasyon mudur?

Yorum sizlerin…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

İnsanlar “beni anlamıyorlar” diye kaygılanmam. Eğer ben insanları anlamazsam kaygı duyarım.

Konfüçyus