Pandemi süreci boyunca alınan önlemlere bir de tam kapanma süreci eklenince pek çok esnafın kepenk kapatması kaçınılmaz oldu.
Bu noktada tam kapanmanın zamanlamasını doğru bulmadığımı yine bu satırlarda dile getirmiştim.
Bugün başlayan normalleşme süreciyle birlikte ticaret erbapları kaldıkları yerden başlayacaklar diye düşünenler yanılıyorlar. “Kaldıkları yerden değil, çok daha gerilerden başlayacaklar.”
Omuzlarında büyük bir borç yükü ve mental bir yorgunluk ile başlayacaklar.
Bu konuda birkaç kişi hariç neredeyse kimsenin ağzını bıçak açmıyor desek yeridir. Sözünü ettiğim birkaç kişiden biri de CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer.
Bayram süresince esnaf ziyaretleri gerçekleştirdiğine ve dertlerine ortak olduğuna şahit olduk.
Utku Çakırözer esnaf ziyaretleri sonrasında, “Pandemi döneminde Türkiye’de on binlerce kafe, lokanta, kahvehane kapalı kaldı. Bu mekanların işletmecileri, buralarda çalışanlar aylardır işsiz. Bunlardan bazıları iflas etti, kapanmak zorunda kaldı. Çalışanlar işsiz kaldı. Devletin mutlaka kapanan esnafa destek olması şart. Kapanma, önlemler sağlık için gerekli ama iş, aş, destek de gerekli. Esnafımızın kayıplarının telafisi için başta kira, elektrik, doğalgaz desteği, borçların faizsiz en az bir yıl ertelenmesi gibi her türlü desteğin bir an önce açıklaması lazım” açıklamasında bulundu.
Sayın Çakırözer, açıklamasıyla belki de milyonların hislerine tercüman olmuş durumda.
Sorunları yerinde ve zamanında dile getirdiği için kendisini kutlarım…
Bu noktada kimse felaket tellallığı yaptığımı düşünmesin efendim. Ortada vahim bir tablo var.
Üstelik bu tablo, artık siyaset üstü bir hal almış durumda. Bir konuyu belirtmekte fayda var:
Gerçekleri söylemek muhalif olmak değildir efendim.
Yaraları sarmaya çalışmak, zor durumdaki insanların hislerine tercüman olmak ve sorunlarını çözmeye yönelik destek önerileri getirmek kimseyi muhalif yapmaz.
Yapsa yapsa insan yapar efendim…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
****
DENİZİ GEÇİP DEREDE BOĞULMAYALIM
Ülke genelinde uygulanmakta olan 17 günlük tam kapanma süreci sona erdi. Kapanma kararı öncesinde en çok vaka görülen iller arasında 9. Sırada olan Eskişehir, kapanma süreci sonunda ilk yirmi ilin dışına çıkabilmeyi başardı.
Bu anlamda Eskişehir’in geride bıraktığımız 17 günü iyi değerlendirdiğini söylemek mümkün.
Günlük vaka sayılarına baktığımızda da aynı tabloyu görüyoruz.
Çok değil 1 aydan kısa bir süre önce Eskişehir’deki günlük vaka sayısı 875’e ulaşmıştı. Sonrasında ise günlük vaka sayımız 700’lere demir atmıştı.
Kapanma sürecinin sonlarına doğru ise 200 rakamının altı test edilmeye başlanmıştı.
Hafta sonu ise günlük vaka sayısı 150 rakamının altına geriledi.
Eskişehir’deki günlük vaka sayısında 875’lerden 145’lere uzanan bir düşüş söz konusu.
Oransal olarak ise vaka sayılarında yüzde 84’lük bir düşüş görülüyor.
Yukarıdaki rakamlar ışığında tam kapanma sürecinin Eskişehir adına son derece olumlu sonuçlandığını söylemek mümkün.
Ne var ki tam kapanmanın olumlu etkilerinin kalıcı hale gelmesi için süreç boyunca yoğun bir aşılama yapılması zaruretti. Bu noktada aşı tedariği konusunda yaşanan sıkıntıların, düşüşün kalıcı olması veya stabil duruma gelmesi konusunda büyük bir handikap olduğu muhakkak.
Yine de kapanma sürecinin Eskişehir’deki vaka sayıları üzerindeki olumlu etkilerini, rakamlarla net bir şekilde görmek mümkün.
Bugün normalleşme sürecinin ilk günü.
Aşı tedarik edilene kadar mevcut tabloyu korumak adına büyük bir gayret gösterilmesi şart. Bu noktada Vali Erol Ayyıldız’a büyük görev düşüyor.
Bir buçuk yıla yaklaşan pandemi sürecinde hemen herkes pek çok fedakarlıkta bulundu. Son olarak ise tam kapanmanın getirdiği maddi ve manevi yorgunluğun atılması kolay olmayacak.
Geçen bu kadar zaman ve yapılan onca fedakarlığın boşa gitmemesi adına işi bugünden sıkı tutmak şart.
Ne diyelim?
“Denizi geçip derede boğulmayalım” diyelim…