Ertuğrulgazi Pazaryeri…
“Pazaryeri” denilip geçilmesin… Çok büyük bir alan…
Ne Odunpazarı Meydanı, ne de Vilayet Meydanı ile kıyaslanabilir. İkisinden de daha büyük.
Bugüne kadar hiç “miting alanı” olarak kullanılmadı.
Hafta sonunda bir ilk gerçekleşti.
Mitingi düzenleyen, Cumhuriyet Halk Partisi Tepebaşı İlçe Örgütü… Destekleyen de Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç…
Mitingin günü için söylenecek söz yok.
Pazar, miting için uygun bir gün…
Saat ve hava koşulları için aynı şeyi söylemek olanaksız…
Mitingin saati 17.00… Eskişehirspor- Göztepe maçının başlangıcına yakın bir saat… Katılımı “olumsuz” etkileme olasılığı var.
Hava koşulları da malum… Kısa aralıklarla sürekli yağmur yağdı.
Mitingden bir saat kadar önce yine yağmur vardı.
“Hava muhalefeti” de katılımı etkileyecek bir faktör.
Olumsuzluklar yalnızca bunlarla sınırlı değil…
Onların yanı sıra bir faktör daha var.
O da partililerin deyimiyle “Sinan Özkar muhalefeti…”
Sergilediği tavır malum…
“Mitingin yapılmasını” istemedi.
Kendisine rağmen düzenlenince de “katılımı engellemeye” çalıştı.
İl Yönetim Kurulu’nu toplayıp karar aldı.
Dahası ilçe başkanlarını arayıp “mitinge katılmamalarını” istedi.
Gösterdiği gerekçeler var.
Akıl sır erdirmek çok zor.
Muharrem İnce, Cumhuriyet Halk Partisi Yalova milletvekili… Genel Başkanlık için aday olmuşluğu da var.
Referandum sürecinde yüksek tempolu bir çalışma yürütüyor.
“Genel merkeze rağmen yürütüyor” değil…
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bilgi sahibi… Dahası desteği de var.
Muharrem İnce’nin çalışmalarda kullandığı otobüs partiye ait… Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından tahsis edilmiş durumda…
Miting yaptığı ilk yer Eskişehir’de değil… Çok sayıda il ve ilçede miting gerçekleştirdi.
Eskişehir’e de Ankara’ya bağlı iki büyük ilçede miting yaptıktan sonra geldi.
Yaptığı konuşmalar da ortada… “Parti içine dair” tek sözü yok. Tamamı referanduma yönelik…
Eskişehir’deki referandum çalışmalarına ivme kazandıracağı tartışılamayacak olan böylesi bir etkinliğe karşı çıkmak, katılımı engellemeye çalışmak olacak şey değil…
Gel gör ki, Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Sinan Özkar tarafından olduruldu.
Öyle olunca da “hava muhalefeti” ve “maç muhalefeti” üzerine bir de “Sinan Özkar muhalefeti” eklendi.
Doğal olarak merak edilen de katılım oldu.
Katılım için “düşük” demek olanaksız.
Tam aksine “yüksek” bile denilebilir.
Katılıma bakınca “engelleme çalışmaları etkili olmamış” denilebilir.
İlçe başkanları arasında katılmayanların sayısı çok az… Büyük bölümü katıldı.
Aralarında “İl Başkanı hakkımızda soruşturma açar mı” şeklinde espri yapanlar da oldu.
Espri gerçek olmaz herhalde…
Ancak, emin olmak çok zor.
Bakarsınız onu da yaparlar.
Eskişehir milletvekillerinden katılmayın yalnızca Gaye Usluer oldu. Utku Çakrözer ve Cemal Okan Yüksel, mitinge katıldıkları gibi Muharrem İnce’yi karşılayanlar arasında da yer aldılar.
Onların yanı sıra eski milletvekilleri Vedat Yücesan, Mehmet Ali Arıkan ve Murat Sönmez de mitingin katılımcıları arasında yer aldılar.
Belediye başkanlarından katılmayan yalnızca Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt…
Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın yanı sıra Mahmudiye Belediye Başkanı İshak Gündoğan ve Han Belediye Başkanı Erdal Şanlı da mitinge katıldı.
Mitinge katılanlar arasında Büyükşehir Belediye Başkanı da var. Otobüsün üzerine çıkıp katılımcıları selamlamak yerine otobüsün içerisinde kalmayı tercih etti.
Bilecik İl Başkanı da mitingdeydi.
“İl başkanı nerede” sorusu sorulduğunda da “işte ben varım” yanıtını verdi.
Neyse…
Kısa bir hazırlık süreci sonunda gerçekleştirilen mitinge katılım iyiydi. Coşku konusunda da söylenecek söz yok.
Kısacası “başarılı bir miting” oldu.
Cumhuriyet Halk Partisi ve referandum çalışmaları açısından en küçük bir kayıp yok. Tam aksine kazanç var.
Düzenleyenler “zor işi başarmanın gururunu” yaşıyorlar.
Partililer ve referandum çalışması yürütenler de moral kazanmış durumdalar.
Peki tam tersi olsaydı, mitinge katılım düşük olsaydı ne olacaktı?
İl Başkanı açısından “benim onaylamadığım bir mitingi yaparsanız işte böyle olur” deme fırsatı doğacaktı.
İyi de ya Cumhuriyet Halk Partisi açısından?
Mitingi düzenleyenlerin yanı sıra parti de “kaybeden” olmayacak mıydı?
Elbette ki olacaktı. Her şeyden önce partililerin ve referandum çalışması yürütenlerin morali bozulacaktı.
Olacaklar böyle… Ama kimin umurunda?
Dedik ya… Akıl sır erdirmek olanaksız…