Büyükşehir Belediye Meclisi’nde Mart ayı olağan toplantısı başladı.
“Sürpriz” yok.
Başlangıcı yine sert oldu.
Yaşanan gerginlik geçmiştekileri gölgede bırakacak türden…
Taraflar için “bir birlerine girdiler” tanımlaması yapmak yanlış olmaz…
Tamam… Kavga olmadı, yumruklar savrulmadı.
Ancak “kavgada bile söylenmeyecek” türden laflar söylendi.
Olayların nedeni gündemdeki konular değil…
Onların görüşülmesine geçilmeden olanlar oldu.
Geçmiştekiler de öyle olmuştu zaten…
Yalnız bu kez olaylar gibi olayların başlangıcı da geçmiştekilerden farklı…
Anımsanacaktır.
Daha önceki toplantılarda Adalet ve Kalkınma Partili üyeler “gündem dışı” söz alarak eleştirilerde bulunup sorular yöneltirlerdi.
Bu kez gelişmeler tam tersi…
“Gündem dışı” konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı…
Konuşması da “eleştiri” içerikli…
Adalet ve Kalkınma Partili üyelerin çoğunlukta olduğu komisyonları eleştiri…
“2014 yılından bu yana komisyonda bulunan konular var. Bekliyor. Bekliyor demeye dilim varmıyor bekletiliyor. 30’dan fazla konu komisyonlarda bekletiliyor. Karar alınarak size gönderilen konular komisyonlar tarafından görüşülmemiş. Bunun bir açıklaması olması gerekli…”
Adalet ve Kalkınma Partili Tuncer Köküer “gerekli” denilen açıklamayı yapmaya çalışır.
“…Saydığınız raporlar bizim elimize gelmedi. Ayrıca biz yapmıyorsak siz yapabilirsiniz. Komisyona gönderilen konular 10 gün içerisinde görüşülmezse siz doğrudan Meclis’e getirebilirsiniz. Komisyonların görevini yapmadığını söylüyorsunuz. Biz yapmıyorsak, siz de yapmıyorsunuz…”
Açıklama üç aşağı beş yukarı böyle…
Büyükşehir Belediye Başkanı tatmin etmez…
Tatmin etmediği gibi öfkelendirir…
“…10 günü geçirdiğinizde ben getiririm dediğimde ‘getirirseniz reddederiz’ diyerek beni tehdit ediyorsunuz. Bir dahaki toplantıda bekletilen bütün komisyon raporlarını getiriyorum ama beni bir daha şantajla tehdit etmeye kalkmayın…”
Adalet ve Kalkınma Partili Mustafa Birsen de konuşmak ister…
“…Komisyonların çalışmadığını ima ediyorsunuz. Esas sıkıntı sizin karar değişikliklerinizden kaynaklanıyor. Yapmadığınız, ihmal ettiğiniz şeyleri komisyonların üzerine atmanızı hayretle izliyorum. Çalışmayan komisyonlar değil daire başkanlıklarıdır…”
Büyükşehir Belediye Başkanı bu sözlere de karşılık verir…
“30 konuyu nasıl açıklayacaksınız. Belki uyum içerisinde, inada bindirmeden yaparsınız diye umdum ama yanılmışım…”
Söylenilenler yalnızca bu kadar değil…
Söylenilip de gürültüden anlaşılmayanlar oldukça fazla…
Bu arada “güme giden” bir konuşma var.
Yapan da Adalet ve Kalkınma Partili Ahmet Yapıcı…
Aslında konuşması bu oturumla ilgili değil… Geçmiş oturumlara dair…
Ancak bu oturum için de geçerli…
“…Sayın Başkan, öncelikle bir konunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Aramızdaki sevgi ve saygının devam etmesi için meclis üyeleri olarak birbirimizle olan ilişkilerimiz kadar başkanlık makamı ile meclis üyeleri arasında da yasa ve yönetmelikler çerçevesinde asgari düzeyin korunması, sevgi ve saygı duvarının yıkılmamasına azami dikkat etmemiz gerekmektedir.
Herkesin malumu olduğu üzere burası Büyükşehir Belediye Meclisi. Şehrimizin tüm sorunlarının, şehri ilgilendiren konuların tartışılıp karar verilmesi ya da ilgili konunun açıklığa kavuşturulması gereken bir meclis. Tabii ki tartışmalar olacak, tabii ki farklı görüşler açıklıkla ortaya konacak ve her düşünce özgürce ifade edilecektir. Biz beğenmiyor ya da kabul etmiyor olabiliriz. Herkesin aynı görüşte, aynı kanaatte olması beklenemez. Eğer öyle olmuş olsaydı farklı partiler olmaz, herkes aynı patiden olurdu.
Demokrasinin olmazsa olmazı meclislerde farklı görüşler ve düşünceler olacak, bizler de demokrasiyi içselleştirmiş insanlar olarak her düşünceye, her görüşe saygı duyacağız. Fikirlere veya söylenen sözlere katılmıyor olabiliriz. Bizim karşıdaki ile aynı düşüncede olmamamız, bize farklı görüşü aşağılama, küçük görme, hakaret etme ve azarlama yetkisini vermez. Birbirimizi önce insan olarak kabul edip sonra da Büyükşehir Belediye Meclisi’nin eşit üyeleri olarak kabul etmeliyiz. Her birimizin yetiştirilme tarzı, aldığı eğitimler, içinde büyüdüğü çevre, sosyal statü farklı olabilir. Kimimiz köylü, kimimiz memur, kimimiz çiftçi, kimimiz esnaf, kimimiz emekli, kimimiz serbest meslek erbabı olabiliriz. Bizi burada tutan şey belediye meclisinin eşit üyeleri olmamızdır.
Bir önceki toplantıda hiç kimsenin kabul edemeyeceği, bizim de kabul edemeyeceğimiz, inanıyorum ki sizin de kabul edemeyeceğiniz tatsız bir durum yaşandı. Amacını aşan ifadeler ve kızgınlıkla söylenmiş sözler olarak kabul ediyor, tüm meclis üyeleri olarak bu davranış şeklini tasvip etmediğimizi belirtmek istiyorum. Umarım bundan sonraki toplantılarımız, meclise yakışır bir şekilde seviyeli ve olması gerektiği gibi karşılıklı saygı içerisinde geçer.”
Ahmet Yapıcı’nın önceden hazırlanmış konuşması böyle…
Keşke Büyükşehir Belediye Başkanı konuşmadan önce yapılsaydı.
Belki bir işe yarardı.
Gelecek toplantılar için dikkate alınsa bari…
Daha önce de dile getirdik.
Büyükşehir Belediye Meclisi’nde geçmiştekilerden farklı bir yapı var.
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın her istediğini kabul ettirme olanağı yok.
“Dayatma” işe yaramaz… “Uzlaşma” gerekiyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı bunu hala kabullenebilmiş değil… Bir kabullense sorun kalmaz…