Geçtiğimiz günlerde Afgan kökenli küçük bir çocuğun hikayesinden söz etmiştim. Aynı günlerde bir başka dostum aradı. Eskişehir’deki mültecilerin durumundan bahsetti… Ülkelerinden canlarını kurtarıp Anadolu’ya sığınan insanlarını dramından söz etti. Dostum şöyle dedi: “Sonuçta muhatap olduklarınız insan. Belki dillerinden anlamıyorsunuz ama beden dilleri onların ne kadar çaresiz ve sıkıntılı olduğunu ortaya koymaya yetip de artıyor bile. Düşünün iş arayanlar, geçinebilmek ve bir dilim ekmeğe sahip olabilmek için hiçbir sosyal güvenceleri olmadan gelecekleri olmadan günü kurtarma savaşındalar. Bizdeki bazıları da bu işi fırsata dönüştürmüş durumda. Gurbet zor iştir. Gurbette olmak başka, gurbette ölmek daha başka bir şeydir.”
Düşününce insanın tüyleri diken diken oluyor doğrusu. Öz vatanınızdan binlerce kilometre uzakta, her şeyinizi terk etmiş gelmişsiniz ve yarına dair hiçbir düşünceniz yok, olamaz da. Galiba işin en zor tarafı bu... Gurbette doğanlar, gurbette ölenler için yapılabilecek ne var acaba yardım etmekten, ekmeği bölüşmekten gayrı.
Ne diyor merhum İstiklal Marşı şairimiz Mehmet Ekif Ersoy “Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?/ Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!/ Canı, cananı, bütün varımı alsın da Huda,/ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.”
Daha ne denilebilir ki?
+++
ŞAMPİYONLUĞUN AYAK SESLERİ…
Cumartesi günü Eskişehirspor’un Bandırmaspor maçını izledik. Hop oturup hop kalktık doğrusu. Derler ya, “Kasap et, koyun can derdinde.” Bandırma maçı bizim için öyle bir maçtı. Eskişehirspor rakibi karşısında etkili olmak istedi ama Bandırma’da kolay kolay teslim olmak istemedi. Ancak tecrübe farkı galiba böyle bir şey. Eskişehirspor’da son 6 dakikada forma giyen Semih Şentürk takımını ipten aldı ve şampiyonluğa giden yolun üzerindeki engellerden birini kaldırmayı başardı.
Mustafa Denizli’nin söylediği galiba bundan farklı bir şey değil. Şimdi kaldı önümüzde 8 maç. 8 final maçımız var. Hele üç haftayı kayıpsız geçersek gerisi zaten gelecektir…
+++
TARAFTARIN HAKKI ÖDENMEZ
Dikkat ettim Bandırmaspor maçında Eskişehirspor taraftarı görevinin başındaydı. Bandırma yönetimi takımı kümede tutmak için taraftar desteğine ihtiyacı olduğunu biliyor ve maç biletlerini sadece 1 TL olarak belirliyor. Ama buna rağmen sadece kapalı tribünde bir avuç insan takımlarına destek veriyor. Eskişehirspor taraftarı ise kendisine ayrılan bölümü ağzına kadar doldurmuş. Yeter mi, yetmiyor. Takımlarına, hocalarına öylesine inanmışlardı 90 dakika hiç umutlarını kaybetmiyorlar ve Mustafa Denizli’nin şapkadan nasıl bir tavşan çıkaracağını merak ediyorlar. Sonuçta 84’de oyuna giren Semih şapkanın içindeki tavşanı öyle bir çıkardı tribünler coştu…
1 TL’lik maça kendi evinde Bandırma taraftarı ilgi göstermezken Eskişehirspor taraftarının yüzlerce kilometre yolu tepip bir de takımlarına inanılmaz destek vermesi her şeyi anlatmaya yeterde artar bile.