Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce, bisiklet yolu çalışmaları ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bisiklet yolu konusu tabi bu bir ulaşıma bakış açısı. Önceliği toplu taşımaya, bisiklet yollarına ve yayalaşmaya veriyoruz. Sonrasında dördüncü olarak bireysel araç kullanımını rahatlatacak çözümler üzerinde bakıyoruz konuya. Bu nedenle örneğin bizim toplu taşımada bir tramvay 200’den fazla kişi taşıyor, bir otobüs 40-50 kişi taşıyor. Ama bireysel bir araçta ya iki kişi ya da bir kişi var.” dedi.
Ünlüce açıklamasına şöyle devam etti:
“Eskişehir’in sıkıntısı biraz eski bir şehir, caddesinin yollarının dar olmasından kaynaklı, ama bunu da paylaşımla ortak kullanım alanları yaratarak ve birbirimize saygıyla zamanla araç kullanımını da azaltarak, bisikleti ve toplu taşımayı ne kadar özendirirsek bireysel araç kullanımını da o kadar azaltacağız, bu vizyonla bakıyoruz.”
***
Evet efendim; Başkan Ünlüce’nin bisiklet yolu çalışmalarıyla ilgili açıklaması bu şekilde.
Gerçek şu ki bisiklet kullanımının şehircilik, çevre ve ekonomiye sağladığı faydalar oldukça fazla. Bu konuda gerek yurt dışında ve gerekse yurt içerisinde oldukça başarılı örnekler var.
Şöyle ki:
"Bisikletçiler ülkesi" olarak adlandırılan ve dünyada bisiklet kullanımında ilk sırada yer alan Hollanda'da, nüfusunun yüzde 99,1'i bisiklet kullanıyor. Hollanda'yı, yüzde 80 ile Danimarka, bu ülkeyi yüzde 76 ile Almanya takip ediyor.
Türkiye'de ise 550 km ile en uzun bisiklet yolu altyapısına sahip olan Konya başta olmak üzere Bursa (368 km), İstanbul (314 km) ve Sakarya (169 m) gibi bu konuda başarılı olan şehirlerimiz var.
***
Ancak söyle de bir gerçek var: Batılı ülkelerde ya da Türkiye’nin bazı şehirlerinde olumlu sonuçları olan uygulamalar, Eskişehir’de bir işe yaramayabilir.
Hatta daha da büyük sorunlara davetiye çıkartabilir.
***
Eskişehir bir milyona yakın nüfusu olan bir metropol olmakla birlikte, kırsal nüfusun yok denecek kadar az olduğu ve nüfusun yüzde doksandan fazlasının kent merkezinde yaşadığı bir şehir. Yani kent merkezinde iğne atsanız, yere düşmeyecek halde.
Bunun yanı sıra trafiğe kayıtlı 372 bin aracın olduğu Eskişehir’in, yolları ve kaldırımları da son derece dar. Yıllardır belediyelerin otopark sorununu ihmal etmesi sebebiyle cadde ve sokakların otopark alanı olarak kullanılmasından dolayı pek çok caddede ancak tek şerit üzerinden trafik akışı sağlanıyor.
Tüm bunlarla birlikte toplu taşıma da, kesinlikle ihtiyaçları karşılamanın çok gerisinde.
Örneğin vatandaşlar yıllardır Organize Sanayi Bölgesi’ne tramvay seferleri düzenlenmesini talep ediyor ama kimin umurunda.
***
Sonuç olarak efendim; Başkan Ünlüce’nin bisiklet yollarıyla ilgili değerlendirmesi, Eskişehir’in gerçekleriyle örtüşmüyor.
Öyle anlaşılıyor ki yolların daha da daralması sebebiyle, zaten büyük bir keşmekeş içerisinde olan trafiğin iyice içinden çıkılmaz bir hal alacağını, şehir esnafına ürün sevkiyatı yapan taşıtların büyük bir sorunla karşı karşıya kalacağını ve bu uygulamanın daha pek çok soruna davetiye çıkartacağını göz ardı ediyor.
Ve çözüm konusunda şunu öne sürüyor: ‘Bireysel bir araçta ya iki kişi ya da bir kişi varmış. Araç kullanımını da azaltarak, bisikleti ve toplu taşımayı özendirerek bireysel araç kullanımını da o kadar azaltacaklarmış.’
O halde şunu sormamız lazım: Başkan Ünlüce’nin, Eskişehirlilere örnek olması gerekmez mi?
Açıkçası Başkan Ünlüce sözlerinde samimiyse, şu andan itibaren belediye de dahil olmak üzere her yere bisiklet ya da toplu taşımayla gidip gelmeli. Yalnız öyle gazetecileri de çağırarak göstermelik bir gün falan değil. Sürekli.
Kaldı ki Hollanda Başbakanı’nı bile bunu yapabiliyorsa, bu talebimizi makul karşılaması gerekir.
Yoksa davulun sesi, uzaktan ‘elbette’ hoş gelir.
Yorum sizlerin…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Köhne fikirler, paslanmış çivilere benzerler. Yerlerinden kolay sökülemezler.
- Cenap Şehabettin
.
