AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak’ın öncülüğünde kurulan ve Organize Sanayi Bölgesi, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Ticaret Borsası ile Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği gibi önemli paydaşları olan Eskişehir Konseyi, yaptığı önemli çalışmalar kadar CHP’li siyasetçilerin eleştirileriyle de gündem olmaya devam ediyor.

***

Ne var ki CHP’li kurmayların Eskişehir Konseyi’ne yönelik bu eleştirilerinin, tutarlı olduğunu söylemek olanaksız.

Şimdi gelin hep birlikte CHP’li kurmayların öne çıkardığı konu başlıklarını tane tane değerlendirelim:

Konseyde neden AK Parti İl Başkanı var?

Öncelikle konseyin resmi bir statüsü olmadığını hatırlatmakta fayda var. Bununla birlikte konseyi kuran da Albayrak’ın ta kendisi. Sonuçta kişinin, kendisinin kurduğu bir konseyde yer almasından daha doğal bir şey olmasa gerek…

Konseyde sendika neden yok, işçi örgütlenmeleri neden yok, alın teri neden yok?

Konseyin amacı yeni yatırımlar, serbest bölge ve finansman gibi konularda adımlar atarak Eskişehir'in ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak. Dolayısıyla konunun zaten emekle, işçiyle hiçbir ilgisi yok.

Konseyin toplantılarına CHP’li belediye başkanları ve milletvekilleri neden davet edilmiyor?

Bendenize sorarsanız, CHP’li kurmayların yöneltmiş olduğu eleştiriler içerisinde en trajikomik olan da bu.

Çünkü sadece CHP’liler değil, AK Parti milletvekilleri ile belediye başkanları da konseyde yer almıyor.

Daha da ilginç olan ise şu efendim: Konseyin kurucusu olan Gürhan Albayrak, CHP’li yöneticilerin bu konudaki siteminden veya gerekli gördüğü için olsa gerek, 4’üncü toplantıya belediye başkanları ile milletvekillerini de davet etti.

Sonuç ne oldu dersiniz?

Toplantıya CHP kanadından sadece Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce ile Milletvekili Jale Nur Süllü katıldı.

Peki ya CHP’li diğer kurmaylar, onlar neden katılmadı?

CHP Eskişehir Milletvekili İbrahim Arslan bu soruya şöyle yanıt verdi: Kent adına yürütülecek istişare ve bilgilendirme toplantılarının, siyasi partiler eliyle değil; Valilik koordinasyonunda, tüm seçilmişleri ve kurumları eşit şekilde kapsayan resmi zeminlerde yapılması gerektiğine inanıyorum.”

Sayın Arslan’ın bu yanıtından sonra sanırım söylenebilecek tek şey kalıyor: Çağırsanız bir dert, çağırmasanız ayrı dert…

***

Sonuçta Gürhan Albayrak, kendisinin kurmuş olduğu ve önemli paydaşları olan Eskişehir Konseyi ile çalışmalar gerçekleştirerek, şehrin sorunlarını Ankara’da kayda değer bir diplomasi trafiğiyle çözüme kavuşturmaya gayret ediyor. Ki bunu yaparken de konseyde, ortak akıl ve uzlaşı kültürünün ön planda olduğu bir temsil yapısı ile yol almaya çalışıyor.

Ama diğer yandan bakıyorsunuz ki CHP’li yerel siyasetçilerimizin birçoğu konuyu başka yerlere çekme derdinde.

Bir başka ifadeyle akılları fikirleri siyasette…

Yorum sizlerin.

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Haksız eleştiri çoğunlukla biçim değiştirmiş övgüdür.

- Dale Carnegie