Odunpazarı Belediyesi’nin Karapınar Mahallesi’nde yürüttüğü kentsel dönüşüm hamlesinde bir aşama daha tamamlandı. 3 blokta toplam 39 dairenin hak sahiplerine teslim edildiği tören, elbette bölge için önemli bir adım. Fakat aynı günün akşamında yapılan meclis toplantısı, bu anahtar tesliminin ardındaki asıl tabloyu daha net gösterdi: Belediyenin iştiraki olan Odunpazarı İnşaat A.Ş.’nin mali yapısı sandığımızdan daha da karmaşık.

AK Parti Meclis Üyesi Şükrü Akbıyık’ın yönelttiği sorular, kentsel dönüşümün yalnızca beton ve demirden ibaret olmadığını; aynı zamanda ciddi bir finansal risk yönetimi olduğunu hatırlattı. 139,5 milyon liralık sermaye artırımı, 254,5 milyon liraya yapılan otel satışı… Ve en dikkat çekeni: Karapınar’da yeni teslim edilen 39 dairenin yaklaşık 21’inin SGK borçları için teminat olarak gösterildiği iddiası.

Burada durup düşünmek gerekiyor.

Kentsel dönüşüm mü yapıyoruz, borç yönetimi mi?

Eğer bir belediye, dönüştürdüğü bir mahallenin yeni dairelerinin yarısını borç teminatı haline getiriyorsa, ortada yapısal bir sorun vardır. Bu durum yalnızca şirket bilançosunun değil, kentsel dönüşüm stratejisinin de sorgulanmasına yol açar. Çünkü bir proje, daha hak sahiplerine teslim edilmeden borç kapatma aracına dönüşüyorsa, bu hem planlama hem de mali disiplin açısından ciddi bir zafiyet işaretidir.

Belediye Başkanı Kazım Kurt’un açıklaması ise tabloyu daha da dikkat çekici hale getiriyor:

Borç hâlâ duruyor. Yaklaşık 250 milyon TL. Otel satışından gelen para “bankada duruyor” deniyor ama bu para neden hâlâ borcun tamamını kapatmak için kullanılmamış, neden teminat olarak konutlar gösterilmiş, net bir açıklık yok. Üstelik “çıplak borç üzerinden bir anlaşma yapmak üzereyiz” cümlesi, aslında nihai tabloyu hâlâ bilmediğimizi gösteriyor.

En can alıcı soru şu:

Kentsel dönüşüm projeleri, ekonomik darboğazların can simidi haline getirilebilir mi?

Ya da şöyle soralım:

Karapınar’daki hak sahiplerinin geleceği, belediyenin SGK borçlarına karşı teminat unsuru haline gelmeli miydi?

Bu soruların cevabı şimdilik yok. Ama ortada net olan bir şey var:

Karapınar’da kesilen kurdele, yalnızca bir teslim töreni değildi; aynı zamanda belediyenin mali yönetimine dair tartışmaların daha da görünür hale geldiği bir eşikti.

Kentsel dönüşüm, şehirleri yeniler. Ancak finans yönetimi doğru yapılmazsa, belediyelerin “yeni konutlar” üzerinden yürüttüğü riskli dengeleme oyunları, gelecekte daha büyük sorunların kapısını aralayabilir.

Odunpazarı’nın Karapınar’da açtığı bu kapının, kente umut mu yoksa yeni bir borç sayfası mı getireceği ise, bugün sorulan ama cevabı ertelenen sorularda gizli.

Esen kalın.