Başlıktaki soruyu herkes kendi açısından cevaplayabileceği gibi, bendenize sorarsanız hiç tereddütsüz ‘vefa’ derim.
Yenilikçiler hareketi ülke siyasetine hızlı bir giriş yapan AK Parti, kurulduğu tarih olan 14 Ağustos 2001’den bugüne partinin emektarlarına karşı gösterilmesi gereken sevgi, saygı ve ilgiliyi hiçbir zaman ihmal etmedi.
Mesela partinin Eskişehir’de kurucu il Başkanı Osman Yüksel. Aktif siyasete ara vereli yıllar oldu ama bırakın dışlanmayı; parti kurmayları dünden bugüne kendisiyle ilişkileri her daim sıcak tuttular. Ve Yüksel, şu an hala partisinin tüm saha ve seçim çalışmalarında en önlerde yer alıyor.
Keza AK Parti’nin Eskişehir’deki diğer kurucu isimleri Fahri Keskin, Ayhan Arslan, Hasan Tuç, Ali Demirel, Süleyman Reyhan gibi isimler adına bu durum birebir aynı…
***
Örneğin AK Parti’nin önde gelenleri son olarak, partinin Eskişehir’deki kurucu isimlerinin başında gelen 22. Dönem Eskişehir Milletvekili Fahri Keskin’e bir vefa ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette kimler yoktu ki?
Namlı Gıda Tesisleri’nde gerçekleşen bu ziyarete TBMM AK Parti Grup Başkan Vekili Av. Muhammet Emin Akbaşoğlu, İl Koordinatörü Nazif Barış Çiftçioğlu, , AK Parti Eskişehir Milletvekilleri Fatih Dönmez, Nebi Hatipoğlu ve Ayşen Gürcan, AK Parti Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak, MKYK Üyesi Mürsel Çavdar, AK Parti Eskişehir İl Kadın Kolları Başkanı Feriha Ertorun, AK Parti Eskişehir İl Gençlik Kolları Başkanı Cihan Birsen ile partili birçok isim katıldı.
***
Daha önceleri de benzerlerine pek çok kez tanık olduğumuz böylesi vefa ziyaretleri sizce de çok anlamlı değil mi?
Dahası bu ziyaretlerin, topluma ve siyasete girmeye hazırlanan yeni isimlere verdiği çok açık bir mesaj da var: ‘AK Parti’de vefa vardır, partiye emek verenleri unutmaz, yeniler eskilerden rahatsız olmaz, rakip olarak görmez, fikirlerinden istifade eder. Aradan yıllar geçer ama ilgi ve alaka ilk günkü gibi devam eder.’
Bendenize sorarsanız; iktidar partisi olmasının da ötesinde öne çıkan bu tablo, aynı zamanda gençlerin çok büyük bir bölümünün AK Parti saflarında siyaset yapmak istemesinin ana nedenlerinden biri efendim.
***
Peki AK Parti’deki bu vefayı, CHP’de de görebiliyor muyuz?
Yine aynı dönemleri kıyaslayalım:
CHP’nin yerel ve ulusal kurmayları tarafından tam kadro bir şekilde, 22. Dönem CHP Eskişehir Milletvekilleri Vedat Yücesan’a, Mehmet Ali Arıkan’a benzer şekilde vefa ziyaretleri yapıldı mı?
Ya da sonraki dönem CHP Eskişehir Milletvekilleri Murat Sönmez’e, Gaye Usluer’e, Cemal Okan Yüksel’e…
Eski il başkanlarına; Abdülkadir Adar’a Sinan Özkar’a, Recep Taşel’e…
Hepsini bir kenara bırakın; sadece bir buçuk yılda, partinin Eskişehir’deki 25 yıllık belediye başkanı Yılmaz Büyükerşen’i bile unutmadılar mı?
***
Hal böyle olunca sormak gerekiyor: Vefayı sadece bir semt ismi ya da boza markası sanan böylesi bir zihniyetle, CHP Eskişehir’de nasıl başarılı olabilir?
Şunu diyenler olabilir: ‘Ama efendim, Eskişehir CHP’nin kalesi. Tüm seçimlerde oyları silip süpürüyor.’
Açıkçası böyle düşünler varsa kendilerine kahkahalar ile güleceğimden emin olsunlar. Bu tanım siyaseten züğürt tesellisinden öte bir şey değil.
Şöyle ki:
AK Parti ile CHP, 2002 yılından bugüne tam 7 genel seçimde karşı karşıya geldi. Peki ya sonuç ne oldu?
AK Parti TBMM’ye Eskişehir’den 19 milletvekili göndermeyi başarırken, CHP ise 18 milletvekili ile ikinci sırada kaldı. Ki CHP, bu rakama bile CHP’li yerel yöneticilerin kamuoyundaki olumlu algısı sayesinde ancak ulaşabildi.
Şimdi sormak istiyorum; böyle kale mi olur?
Olmaz elbette.
Nihayetinde vefanın olmadığı yerde başarı da olmuyor…
Yorum sizlerin.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Vefa ve minnet vicdanın belleğidir.
- Dücane Cündioğlu
