Fas'ta gerçekleştirilen, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Hükümetler arası 17. Komite Toplantısı'nda "Nasreddin Hoca fıkralarını anlatma geleneği", UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alındı.
… UNESCO Kültür Miras JListesine alınan Nasreddin Hoca ile ilgili etkinliklerde, temel strateji onu, TANIMAK” ve “TANITMAK” olmalıdır Bu nedenle de düşünürümüzle ilgili etkinliklere, ulusal ve evrensel mercek ve perspektiften bakmak ve değerlendirmek gerekir.
Nitekim Japon Halk Bilimcisi, Sayın Mitksuko KOJİMA, Nasreddin Hoca’ yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı.
Japon Halk Bilimcisi, Sayın MİTSİKO KOJİMA, Nasreddin Hoca’yı, tanımayı tesadüflere ve kulaktan duyma sözlere bırakmadı. O nedenle de, üç yıl Türkçe öğrendi. Daha sonrada, Nasreddin Hoca’ yı, her yönü ile ele alıp, doğru bilgileri ulaştı. Hatta hangi fıkraların, Nasreddin Hoca’ya, ait olup olmadığını bilecek kadar da onu tanıdı.
Japon Halkbilimcisi, Sayın Mİtsuko Kojima’ ya göre, Nasreddin Hoca, “HALK FİLOZOFU”, “SOSYOLOĞ” , “MÜDERRİS”, “PSİKOLOĞ”, “HUKUKÇU” ve” TASAVVUFÇU” dur.
Nasreddin Hoca bir düşünürdür. Bütün bu meziyetlerinin gereğini, halkın anlayacağı dille, yani nükte şeklinde, yerine getirmeye çalışmıştır.
Sayın Mitsuko KOJİMA ile yaptığımız bir sohbete, “Nasreddin Hocayı çok iyi anlayarak onu Japonya’ya tanıtmak istedim. Tanıtmak istememin nedeni ise, Hoca’nın fıkraları içinde derin dersler var. Nasreddin Hoca sadece Türkiye’ye ait bir insan değil, öyle derin bir Dünya’nın felsefesine sahip olan Nasreddin Hoca’yı, Japon insanlarına tanıtmanın iyi olacağına inandım.” demişti.
Nasreddin Hoca ile ilgili elde ettiği bilgilerle, Japonya’da Nasreddin Hoca günleri düzenledi. Gelen davetleri karşılamakta da büyük güçlük çekti. Nasreddin Hoca’yı da Japon halkına sevdirdi.
Tokyo Metropolitan Müzesi’nde, 2003 Türkiye Yılı nedeniyle açılan, `Türkiye`de Üç Büyük Medeniyet" sergisi çerçevesinde düzenlenen, “Nasreddin Hoca" konulu konferans, büyük ilgi görmüştü.
Sayın MİTSİKO KOJİMA’ nın, Türk kültürü hakkında verdiği konferans, müze ziyaretçilerinin, büyük ilgi gösterdiği etkinliklerin başında geldi.
Sayın MİTSUKO KOJİMA ile yapmış olduğumuz sohbette, pek çok fıkranın, Nasreddin Hoca’ ya ait olmadığını söyledikten sonra " Kişi fıkra söylemiş, tutulabilmesi içinde Nasreddin Hoca’ ya mal etmiş" dedi.
Sayın MİTSUKO KOJİMA’ ya göre, Nasreddin Anadolu halkının yaşama biçimini, güldürü öğesini, alay ve eğlenme türünü, övgü ve yergi becerisini dile getirmiştir. O’ nunla ilgili gülmeceleri oluşturan öğelerin odağında, sevgi, yergi, övgü, var
Sayın Mitsuko KOJİMA’ nın tespit ettiği, bu öğeler, Anadolu insanının, belli olaylar karşısındaki tutumun yansıtan, düşünce ürünlerini oluşturur. Nasreddin Hoca, halkın duygularını yansıtan, bir gülmece odağı olarak ortaya çıkarılır
Halkımız, Nasreddin Hoca'nın dilinde ve düşüncelerinde, kendi düşüncesini buldu ve sesini duyurdu. Yaratıkları fıkraları, Nasreddin Hoca’ya mal etmeleri de bundandır.
Nasreddin Hoca, Yunus Emre ve Mevlana gibi, insanlarımız, evrensel kimlik taşırlar. O nedenle de her yere giderler, her yere yerleşirler ve her yerde yaşama imkânı bulurlar. Bu gelişmeler, Nasreddin Hoca ve Yunus Emre gibi, insanlarımızın, ne kadar müstesna insanlar olduğunun da tescilidir
Türk tarihinde, kimi cesareti, kimi fedakârlığı, kimi sadakati, kimi düşünceleri ile şöhret bulmuş mümtaz insanlarımız vardır. Öyleleri vardır ki, isimleri anıldığında, karakterleri akla gelir
Eskişehir’ de, Yunus Emre ve Nasreddin Hoca, bu insanlarımızdan ikisidir. Bu iki düşünürümüzü, bugünkü ve gelecek nesillere tanıtma görevi, öncelikle eğitim kurum ve kuruluşlarına ve il, ilçe ve beldelerimize, Özellikle de üniversitelerin, ilgili bölümlerine ve Halk Bilimcilerimize düşmektedir.
Çocuk ve gençlerimizin, kişilik gelişiminde ve zamanında sunulan mesajlar, çocuğun kişiliğinin, daha sağlam gelişmesini sağlar. Özellikle de tarihimizde ve ilimizdeki bu mümtaz şahsiyetler, çocuk ve gençlerimiz için, somut birer örnektir.
Nasrettin Hoca, hem millî, hem evrensel mizah kahramanımızdır. Nasrettin Hoca, uygarlığımızda eşsiz yeri olan büyük bir bilgedir. O bir eğitimcidir. Fıkraları bizleri güldürürken düşündürür. Fıkralarında toplumun eksik ve aksak yönlerini gösterir. İnsanları kalplerini kırmadan eleştirir. Şaşırtırken, eleştirirken aydınlatır. Hiçbir zaman alay etmez, küçümsemez.
Nasreddin Hoca, yalnız ülkemizin değil, Türk dünyasının; dünyadaki hemen, tüm ülkelerin, tanıdığı ve tanımak istediği bir düşünürdür. Onun için de ülkemiz ve Eskişehir’de olan, Nasreddin Hoca etkinliklerine, ulusal ve uluslararası perspektiften bakılmalı ve anma programları da buna göre düzenlendirilmeldir.