Maden sektörü ile ilgi görüş belirten bir okuyucumuz, “Madenlerimizin, yabancılar tarafından çıkartılmasında, ülkemizin, hiç mi sorumluğu yok. Neden Türk iş adamları, madencilik alanda sorumluluk almıyor? “ diyerek, görüşlerini aktardı.
Elbette Türk toplumu olarak, özelliklede siyasi iktidarların, madenlerimizi, yabancı şirketler tarafından çıkartılmasında sorumluğu vardır. Çünkü yabancı şirketle, ülkemizde mevcut mevzuata göre, faaliyetlerde bulunurlar.
Bugün, yabancı maden şirketleri, Cumhurbaşkanı, Sayın Ahmet Necdet SEZER tarafından, halkın yoğun tepkisi üzerine veto edilerek, TBMM’ye iade edilen, 5574 sayılı "Türk Petrol Kanunu," birkaç basit değişiklikle meclisten geçen yasaya ve 5213 sayılı Maden Kanunu’na göre, ülkemizde, faaliyetlerde bulunuyorlar.
Yasanın, kabul edildiği günlerde, Konuyla ilgili olarak, Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası yetkilileri, AKP Hükümeti tarafından, 5 Haziran 2004 tarihinde, TBMM’den geçirilen 5177 sayılı değişiklik ve 5213 sayılı Maden Kanunu’na, dikkat çekerek, bu yasalarla, yabancı sermaye maden işletme ruhsatı alma konusunda, büyük kolaylıklar sağlandığını ifade etmişlerdi.
Yine o günlerde, Türkiye Maden Mühendisleri Odası ilgilileri, Rio-Tinto isimli ABD- İngiliz sermayeli, uluslar arası bir şirketin, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de faaliyetlerini arttırdığına dikkat çeken oda yetkilileri, şirketin, Türkiye’deki yerli bir uzantısı aracılığıyla Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, yaklaşık 1.4 milyar hektarda, alanda maden arama ruhsatını eline geçirdiğine vurgu yapmışlardı.
Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcılarından, Sayın ÖZKAYA ise Türkiye’nin madenlerinin, yabancı şirketlerin eline geçtiğini belirttikten sonra: “Türkiye’nin, madenleri bizim elimizden çıkmaktadır. Son maden yasası ile Türkiye madenlerinin tamamı yabancı şirketlerin ve Angloamerikan şirketlerin, eline geçmiştir. Madenlerin durumu, Türkiye’ye, gelecekte, madenler konusunda, çok sıkıntı yaşatacak.” Sözleri ile uyarmıştı.
Diğer bir gerçek de Türkiye’de, girişicilerimiz, madenlerin işletilmesi hususunda istekli değiller. Nitekim Kaymaz Altın Maden Yatağını İşletecek olan, TUPRAĞ Şirketi yöneticilerine, neden Türk ortaklarla bu işi yapmadıklarını sormuştuk.
Beni dikkatle dinledikten sonra, “Biz madenin işletilmesi için, Koç ve Eczacıbaşı’na teklif götürdük. Ancak, kabul görmedi. Mecburen yabancı ortakla, iş yapmak zorunda kaldık” demişti.
Öte yandan Türkiye ve Eskişehir, jeolojik konumu, madenler yönünden oldukça olumlu potansiyele sahiptir. Ancak madenlerimizin, genel ve yerel safi hasılaya katkısı arzu edilen seviyede olmadığı gibi, yasalar ise, ülke menfaatlerini gözetecek nitelikte değildir. madenlerle ilgili yasalarda, ciddi boşluklar vardır.
Öte yanda ülkemizde ve Eskişehir’de, modern madenciliğin gereği olmasına rağmen, madenciliğimizi, çevresel boyutu ile değerlendirememekteyiz. Bu konu ile tüm tarafların, sorunları ve çevre konusunda tereddütleri vardır. En önemli tereddütler ise, yasal boşluklar, temel ilkelerin olmayışı, bilgisizlik, en önemlisi de, bağımsız, arabulucu ve taraflarların ve yerli diyalogun olmayışıdır.
Türkiye’de madencilik, önemli ve ciddi bir iştir. Madenciliği, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan ayırıp, “Madencilik Bakanlığı” bünyesinde toplamak yerinde bir karar olacaktır. Ancak, Bakanlıkta, politika rüzgârları esmemelidir. Bakanlık bünyesinde ve bağlı kuruluşlarında, işini gerçekten bilen ve bilgili kişilerden oluşan, güçlü kadrolar kurulmalı, Lobiler ve çıkarcı gruplar, bakanlıktan uzak tutulmalıdır.
Sanayinin gelişmesinde, lokomotif bir sektör olan madencilik, ülkelerin kalkınmasında, sürükleyici bir rol oynar. Madencilik, sanayinin itici gücü, katma değeri en yüksek olan ve kaynak yaratan, en önemli bir sektördür. Ayrıca madencilik sektörü, istihdam ağırlıklı bir sanayi dalıdır. Bu yönden kısmen de olsa, işsizliği giderme özelliği taşımaktadır.
ESO Başkanı Sayın KESİKBAŞ ve ekibi tarafından oluşturulan, Türkiye’de, bir ilk de olan “Eskişehir Madencilik kümesinin, ildeki kurum ve kuruluşlarla, madenlerle ilgili sorunları, ortak ve birlikte hareket ederek, çözümler, bulmaya çalışması, bu girişimin de kamu tarafından, kabul görmesi halinde, madencilik sektöründe, her alandan ivme kazandırırken, ülke ve Eskişehir ekonomisine de ciddi katkıda bulunacaktır.
Eskişehir Madencilik Kümesi’ nin, öncelikli amacı, madencilik alanında, birlik ve beraberliği sağlamak, devlet ile madenciyi, bir araya getirmek, bürokrasideki zorlukları ortadan kaldırma olmalıdır. Çünkü bu işbirliği, madencilikle ilgili sorunların, çözümünü çabuklaştıracaktır.
Ayrıca ülkemizdeki madenler, mutlaka kamulaştırılmalı, madenlerle ilgili, yasalar değiştirilmeli, ülkemizde , “Maden Kümeleri” ve madenlerle ilgili “Sektörel Şirketler” oluşturulması, teşvik edilmeli, madenlerden katma değer ürünler üretilmesi için de her türlü destek ve kolaylık da sağlanmalıdır.