Türk Mutasavvıfı, hak aşığı ve Türk dilinin usta yorumcusu Yunus Emre anısına düzenlenen “Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası” her yıl 1- 7 Mayıs tarihleri arasında kutlanmaktadır.

Yunus Emre, hayatını Anadolu yöresinde sürdürmüş en büyük Türk ozanlarından biridir. Kendisi, 13. ve 14. yüzyıllarda yaşamış olsa da günümüzde şiirleri herkes tarafından bilinmekte ve sevilmektedir.

Yunus Emre, “SEVGİYİ”, hayat felsefesi haline getirmiş, örnek bir insandır. 1238 dolaylarında doğduğu, 1320 dolaylarında Eskişehir'de öldüğü rivayet edilir. Ancak Mihalıççık ilçesine bağlı Sarıköy’deki mezarında, yapılan araştırmalar sonucu, Eskişehir’de yaşadığı kesinlik kazanmıştır.

Yunus Emre, "gönül kırmamak" konusuna, ayrı bir önem verir ve şiirlerinde bu konuyu, özenle işler. Şiirlerinde, işlediği konuları ve telkinleri hayatının ta kendisidir. Ayrıca Yunus Emre, İslam' da sabır, kanaat, hoşgörürlük, cömertlik, iyilik, fazilet değerlerini en iyi şekilde işleyen bir halk şairidir.

Yunus Emre'ye göre insanlar, din, mezhep, ırk, millet, renk, mevkii, sınıf farkı gözetilmeksizin, sevilmeyi hak etmektedirler. Şiirlerinde, en fazla işlenmiş temalar; İlahi aşk, din, ahlak, gurbet, tabiat, ölüm ve faniliktir.

Yunus Emre, dünya, kültür ve medeniyet tarihinde, bir merhale olmuştur. Kültürümüzün, en değerli yapı taşlarındandır. Zira Yunus Emre, sadece yaşadığı devrin değil, çağımıza ve gelecek yüzyılların da ışık kaynağıdır. İnsanlık var oldukça değerini koruyacaktır.

Nitekim UNESCO, 1971 yılı sonu ile 1972 yılında (Ölümünün 650. yıldönümü dolayısıyla)Yunus Emre’yi anmıştır. Bu anma, hem 1971 – 1972’de, 1991’de ve 2021’ de sürdürülmüştür. Böylece Yunus Emre’nin, evrenselliği de tescil edilmesine rağmen, son yıllarda, Eskişehir Yunus Emre ile ilgili, etkinlikleri, uluslararası alanda yapmıyor.

Yunus Emre’ye, ülkemiz ve Eskişehir’deki okullarımızda, arzu edilen boyutta yer verilmezken, başta ABD, Rusya, Fransa, İsviçre, Azerbaycan gibi dünyanın birçok ülkesindeki üniversitelerde ve okullarında, Yunus Emre okutulmaktadır.

Yıllardır, Yunus Emre’nin okullarda, daha bilinçli bir şekilde tanıtılması için, örgün eğitim kurum/kuruluşlarının, her kademesinde, Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası’nda öğrencilerin seviyelerine uygun şekilde tanıtılmasını hep söyledik, köşemizde de sıkça gündeme getirdik fakat çözüm bulunamadı.

Yunus Emre’nin okullarda da tanıtılmasını, Eskişehir Valilerimizden, Sayın Mehmet Kılıçlar’a da iletmiştik.

Sayın Kılıçlar, “Eskişehir ve Türkiye'de değil, tüm dünyanın Yunus Emre'den yararlanmasını istiyoruz. Yunus Emre'yi, Eskişehir ile özdeşleştireceğiz. Yunus Emre, Mevlana ve Hacı Bektaş-i Veli örneğinde olduğu gibi, yeniden konumlandıracağız. Yunus Emre ve Eskişehir'i, Türkiye gündemine taşıyacağız. Böylece kültür ve inanç turizmini canlandıracağız. Yunus Emre'nin, sevgi ve barış felsefesini genç nesillere aktaracağız" sözleri ile de isteğimizi olumlu karşılamıştı.

Valimiz Sayın Kılıçlar, bu vaadini, sözde bırakmadı. Girişimi ile “Yunus Emre” Milli Eğitim Bakanlığınca, ''İlköğretim ve Ortaöğretim Kurumları Sosyal Etkinlikler Yönetmeliği''nde yapılan değişikle, “Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası”, Resmi Gazete’ de yayımlanarak, ülkemizde, tüm okullarda, Mayıs ayının, ilk haftasında kutlanacaktır.

Eskişehir’ de, 1-7 Mayıs tarihleri arasında yapılan, “Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası”nda, Eskişehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Anakent ve alt belediyeler, müftülük, Anadolu, ESOGÜ ve ESTÜ üniversiteleri, Yunus Emre Vakfı, tüm kurum/kuruluşlar ve örgün eğitim kurumları, sivil toplum örgütleri, ekip ruhu içinde çalışmalıdır.

Ayrıca Eskişehir’de, “Yunus Emre Kültür ve Sanat Haftası” da strateji, Yunus Emreyi, “TANIMAK “ ve “TANITMAK” olmalı, her kesim de Yunus Emre ile ilgili etkinliklerde, üzerine düşen görevi eksiksiz yapmalıdır. Çünkü Yunus Emre ile ilgili, etkinlikler, bir kesime bırakılmayacak kadar önemlidir.

İnsanlarımızın, özellikle de çocuk ve gençlerimizin, kişilik gelişiminde, birçok faktör rol almaktadır. Doğru ve zamanında sunulan mesajlar, çocuğun kişiliğinin, daha sağlam gelişmesini sağlar. Yunus Emre gibi düşünürler, manevi dünyamızda, sürekli, kalıcı ve sonuç alıcı bir şekilde yer bulmak zorundadır.

Çünkü Yunus Emre gibi tarihimizde ve ilimizdeki, mümtaz şahsiyetler, çocuk ve gençlerimiz için, somut birer örnektir. Doğruluk, dürüstlük, cesaret, fedakârlık, yardımseverlik, sorumluluk, vefa, sabır, azim, hak ve hukuk, vatan sevgisi, gibi çeşitli vasıflar ve ideal karakteri, çocuk ve gençlerimizin, kişiliklerinin gelişmesinde, önemli faktörlerdir.

Yunus Emre, evren ve Türk kültürü açısından da çok şey ifade eder. Şiirlerinden, her devrin okuyucusu etkilemiştir. İlk kez Yunus Emre şiirlerinde, büyük ölçüde Türkçe kullanmıştır. Yunus Emre ile birlikte, dil, daha renkli, canlı ve halk zevkine uygun bir hale gelmiştir. Böylece, şiirleri, kısa zamanda yayılarak benimsenmiş, günümüze dek ulaşmıştır.

Türk dilinin ustası Yunus Emre, Türk dilinin gelişmesi yolunda büyük bir rol üstlenmiştir. Kendisiyle aynı dönemde yaşayan Mevlana, şiirlerini Farsça yazarken, Yunus Emre şiirlerini duru bir Türkçe ile söylemiştir. Yunus Emre’nin şiirleri de Türk dilinin asırlar öncesinden günümüze kadarki gelişimine de önemli ölçüde hizmet etmiştir.

Yunus Emre, Müslümanlığı ve Türk toplumunu, özellikle de “Ahlak” ve “ Sevgi” konusunu, şiirleriyle, en iyi şekilde anlatmış, büyük bir halk şairidir. Türk edebiyatının önemli isimlerinden biridir. Şiirleriyle Türk kültürüne büyük katkıda bulunmuştur, O’nu, yerel, ulusal ve evrensel alanda, her kesime tanıtmak, insanlığa çok şey kazandıracaktır. Özellikle de doğduğu topraklar olan Eskişehir’de, Yunus Emre daha bir özenle tanıtılmalıdır.

Ne mutlu Yunus Emre’yi tanıyanlara ve tanıtanlara…