Eskişehir göçmen kenttir. Farklı, örf, adet, gelenek ve göreneklerin, bir arada yaşaması, kültürel yaşamı zenginleştirmiş, birbiriyle artan evlilikler nedeniyle, Eskişehir güzel, yaratıcı, dinamik, "HOŞGÖRÜ" sahibi, atılgan ve becerikli insanlar diyarı oldu. Aralarındaki "KONSENSÜS" sayesinde, Eskişehir, Cumhuriyet'in ilk yıllarında olduğu gibi bugün de ülkemizin gözde kentidir.

Eskişehir, sürekli de göç alan bir kenttir. Konumu, yol ve ulaşım imkânları ile sosyal unsurların mekânsal hareketliliği ve sınıflar arasında, sosyal hareketlilik ileri düzeydedir. Şehir kültürü, dinamik bir yapıya sahiptir. Sosyal ilişkilere, açık sosyal ve kültürel değişimin, yoğun yaşandığı bir kenttir. Ekonomik imkânlar, sağlık, eğitim, bilim, sanat vb. bakımdan gelişmiştir.

Ayrıca Eskişehir, sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamasında, ülkemizde önde gelen kentlerindedir.  Kişi başına düşen milli gelir, Türkiye ortalamasının, çok üstündedir. Ekonomik açıdan, kendi kendine yeterli iller arasındadır

Son yıllarda, kent dışına yapmış olduğumuz gezilerde, Eskişehir'le ilgili kulağa hoş gelen övgü dolu sözler söylüyorlar. Kentte, gördüklerini de heyecanla anlatıyorlar. Bunlar her Eskişehirlinin duymak istediği sözlerdir.

Bütün bu güzel gelişmelere rağmen, kentin şehircilik alanında çözüm bekleyen  sorunları vardır. Bu sorunlarla ilgili pek çok yorum, öneri ve eleştiri yapıldı ve hedefler belirlendi. Hatta çeşitli kimliklerle de tanımlandı.

Geçmiş yıllarda, Anakent Belediyesi tarafından düzenlenen, " Arama Konferansı’nda, Eskişehir hakkında çok şey konuşuldu. Hatta Eskişehir'in "Kültür", "Sanayi" , Üniversite" gibi kimliğinin olduğu veya olması gerektiği hep söylendi. Bu yönde çalışmalar da yapıldı ama kalıcı bir kimliği olmadı. Her Belediye başkanına göre de, kimlik değiştirildi.

Arama Konferansında, dikkat çeken ve çağdaş kent olmada olmazsa olmaz konumda olan, çok merkezli veya kesimli kent olma hedefi, bir türlü gerçekleştirilemedi.

Oysa XXI. yüzyılda şehircilik anlayışı, çok merkezli ve kesimli kenti de aştı. Bugünün şehircilik anlayışı, büyüme koridoru adı verilen şehirlerarası otoyolların, iki tarafına serpilmiş, "ÇEVRE KENTLER" şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu kentlerin, şehir merkezinin neresi olduğu belli değildir. Hatta yeni kentlerin, nerde başlayıp, nerede bittiği de belli değildir. Kilometrelerce, büyüme koridorlarının etrafında devamlı büyüyen şehirlerdir.

Ayrıca çağımızda sürdürülebilir şehirler, sosyal ve ekonomik açıdan kalkınmayı gerçekleştirirken, aynı zamanda doğal kaynakları az tüketen ve yenilenebilir hale getirmeye çalışan yerleşim birimleri olarak tanımlanmaktadır
Elbette Eskişehir'in dünyadaki şehircilikle ilgili bu anlayıştan, uzak kalması düşünülemez. Anakent Belediyesi'nin, mücavir alanlarının genişlemesi, bu felsefenin hayata geçmesinde önemli bir aşamadır. Ancak mücavir alan içine alınan, bu yerlerin, imar planları yapılmalı, uygulamada kesinlikle taviz verilmemelidir.
Eskişehir, büyüme koridorları olan, merkezi belli olmayan, Yeşil alanlarla iç içe, bütün şehir imkânları yanı başında, yani Şehir-Kır antitezlerini sentezleyebilmiş bir akıllı ve sürdürebilir kent olmalı, ilçelerin de cazip hale getirmelidir.

Eskişehir, bugünkü görünümü ile bu tablodan çok uzak. Tek merkezli bir kent görünümündedir. Gürültü kirliliği, trafik, park, gibi pek çok sorunla karşı karşıyadır. Özellikle de kimlik arayışı, kentin gelişmesi önünde, en önemli engeldir.

Çünkü işsizlik, sektörler arasında dengesizlik, ulaşım, altyapı hizmetleri, çevre tahribi ve fiziki plansızlık, estetik görünüm, gibi sorunlar ise yaşanabilir bir kent olmanın önünde ciddi sorunlardır.
Ayrıca yıllardır Eskişehir'de şehirleşme, sanayiden daha hızlı bir tempo ile ilerledi. Bu süreç içinde de, Kent demografik, ekonomik ve sosyal yönlerden farlılık gösterdi. Kırsal kesimden, Eskişehir'e göç ise pek çok sorunu da beraberinde getirdi.

Belediye mücavir alanlarının dar tutulması ve 15 mahallenin mücavir alan dışında gelişmesi, şehircilik açısından sorun yarattı. İmar planlarındaki değişiklikler ise kenti daha da zora soktu.

Her türlü olumsuz gelişmelere ve sorunlara rağmen en güvenilir şehirlerarası dünyada ilk 10'a giren Eskişehir, Birleşmiş Milletler tarafından desteklenen Uluslararası Yaşanabilir Topluluklar Ödülleri'nde 3'üncülük ödülünün de sahibi oldu.

Eskişehir Belediyeleri kent içinde, geniş parklar, yeşil koridorlar oluşturularak, şehir sakinlerine nefes alabilecekleri alanlar sundu. Ancak yeterli değildir. Yeşil alanlar  artırılarak hava kalitesi daha da iyileştirilebilir.

Eskişehir hem akıllı hem sürdürülebilir kent olmalıdır. Akıllı ve sürdürülebilir şehirler, yalnızca bugünün ihtiyaçlarına yanıt vermekle kalmıyor, aynı zamanda gelecek nesiller için daha yeşil, daha sağlıklı ve daha adil bir dünya vaat ediyor.

ESO Başkanı Sayın KESİKBAŞ ve EOSB Başkanı Sayın KÜPELİ, ekipleri ve sanayicimiz sayesinde, Eskişehir sanayisi, cumhuriyetin ilk yıllarındaki heyecanı da yakaladı. Sanayideki bu heyecan, ilçelere de taşınarak merkeze göç önlenmelidir.

Elbette Eskişehir'in, şehircilik alanında sorunları olabilir. Yanlışlıklar da yapılmıştır. Ama bütün bunlar, dönüşü olmayan bir yol da değildir. Yeterli, akıllı ve sürdürebilir çağdaş kent olmak için, dünün, bugünün, dünyada ve Eskişehir'de ki, şehirleşme serüvenleri tam idrak edilsin ve bu idrak ışığında kararlı adımlar atılabilsin.