29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Vilayet Meydanı’nda düzenlenen çelenk sunma töreninde CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek’in açıklaması dikkat çekti: “Eskişehir’de artık 5’ten başkasını da kabul etmiyoruz. 5 Eskişehir için plakamız 5’tir arkadaşlar.” Temsiliyetin güçlü olması elbette hepimizi memnun eder. Ancak bu noktada durup şu soruyu sormak gerekiyor: Biz gerçekten çok milletvekili olmasına mı ihtiyacımız var, yoksa az ama nitelikli şekilde çalışan, şehrin derdine dokunan milletvekillerine mi?

Bir kentin kaderini değiştirip onu ileri taşıyacak olan şey sayısal çoğunluk değil; temsil gücünün içinin dolu olmasıdır. Şayet mecliste beş milletvekili oturuyor ama bu beş kişi Eskişehir’in meselelerini Ankara’da yüksek sesle dile getirmiyorsa, tarımdan sanayiye, genç işsizliğinden barınmaya uzanan sorunları gündeme taşımıyorsa, meclis kürsüsünde Eskişehir adına söz almak yerine sadece oturup oylamalara katılmakla yetiniyorsa, sayı artmış olsa ne değişecek?

Bugün kentteki birçok vatandaş aynı soruyu soruyor: “Bizim milletvekillerimiz nerede?” Çiftçi mazot ve gübre fiyatına yetişemiyor, öğrenci okuduğu şehirde ev tutamıyor, emekli markette fileyi yarım dolduruyor, sanayici istikrarsızlıktan plan yapamaz hale geliyor. Bu gerçek ve yakıcı tablo karşısında milletvekilinin sosyal medyada paylaştığı iki fotoğraf, bir tebrik mesajı, bir genel siyasi açıklama artık kimseye yetmiyor. İnsan görmek istiyor, duymak istiyor, temas etmek istiyor.

Eskişehirlinin beklentisi de aslında çok açık: Kente fayda sağlayacak fikri, enerjisi ve çözüm üretme iradesi olan insanlar. Siyasi partilerin “bizim kaç vekilimiz var?” diye değil, “bizim vekilimiz ne yapıyor?” diye sorması gereken bir dönemdeyiz.

Evet, Eskişehir beş milletvekili çıkarabilir. Hatta belki daha fazlasını da… Ama önemli olan şu: Kaçı gerçekten bu kentin sorunlarını kendi sorunu gibi görüp, masa başından kalkıp halkın arasına karışıyor? Kaçı meclis kürsüsünde Eskişehir’i savunuyor? Kaçı bürokrasiyle, bakanlıklarla, kurumlarla mücadele veriyor?

Bu şehir kendisine yakışanı ister. Eskişehir yalnızca güçlü bir tarih, kültür ve Cumhuriyet mirası taşımıyor; aynı zamanda bilinçli bir kamuoyuna, sorgulayan bir toplumsal yapıya sahip. Bu kente slogan değil, emek yakışır. Gösteriş değil, çalışma yakışır. Sayı değil, nitelik yakışır.

Bu yüzden mesele beş kişi olmak değil.

Mesele, beş kişinin gerçekten Eskişehir için çalışması.

Ve son olarak, bir soruna farklı bir bakış açısı, büyük bir değişim başlatabilir; esen kalın.