Ülkemizde, tarım arazileri üzerinde, sanayi sitelerinin kurulması, turizm amaçlı yapıların yapılması ulaşım amaçlı yatırımlar ile bu alanların imara açılması tarım arazilerinin heba edilmesine yol açıyor.

             Türkiye’de 2005 2021 yılları arasında toplamda 3,16 milyon hektar tarım alanı yok oldu. Bu alan, 4.413.407 futbol sahasının alanına eşit.         

                Devlet kurumu olan TOKİ, Eskişehir Şeker Fabrikası’ ın, en verimli arazisi olan tarım alanlarına konut yaparak, Belediyeler’ de imara açarak, bu alandaki yanlışlığa ortak ve önder oldular,           

                Geçmiş yıllarda, Eskişehir’ e, ziyarette bulunan, Ege Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım makineleri Bölüm Başkanlarından, Sayın Prof Dr. Ediz ULUSOY ve Eşi Ziraat Yük. Müh. Renan ULUSOY’ la,  Eskişehir, üniversite ve Türk tarımı, üzerinde sohbet etme fırsatı bulmuştuk.. 

              Eskişehir’de, tarım alanlarının, yok edilerek, beton yığını haline dönüştürülmesine de birlikte üzüldük. Bir Eskişehirli olarak, neleri kaybettiğimizin de bir kez daha farkına vardık. 

              Elbette ülkemizde, tarım alanları, yalnız Eskişehir’de değil, Türkiye’nin genelinde  de  yok ediliyor. Verimli topraklar, konut ve sanayi tesisleri yapılması suretiyle,  yağmalama derecesinde hızla yok olmaktadır.  

              Son 15 yılda, bu şekilde yok edilen tarım alanları, 400.000 hektar civarındadır. Bu alan, Seyhan sulamasının 4 katı, Manisa ovasının 20 katı, Eskişehir ovasının ise 25 katına eşittir.

               Öte yandan ülkemizin,  77.945.200 hektar olan yüzölçümü içerisinde, tarım yapılabilir 28.059.000 hektar arazi bulunmaktadır. Devlet Su İşleri verilerine göre, bu alan içinde ekonomik olarak sulanabilir tarım arazisi, 8.500.000 hektardır. Hala kamu yatırımları ile gerçekleştirilen sulamalar ve halk sulamalarının, toplam alanı 3.829.175 hektardır.

                Ülkemizde, ne sanıldığı kadar tarım toprağı, ne de sulanabilecek tarım alanı bulunmaktadır. Kullanabilir tarım alanlarımızın, sınırlarına dayanmış bulunuyoruz. Bundan böyle de yeni tarım alanları bulmamız veya mevcut tarım alanlarının sınırlarını büyütmemiz mümkün olmadığına göre, mevcut tarım alanlarımızı gözümüz gibi korumamız gerekiyor.    

               Maalesef, DSİ tarafında işletmeye açılmış,  2. 072.571 hektar sulama alanının 179.737 hektarlık kısmı, imarlı veya imarsız yapılaşmalarla, tarım dışı bırakılmıştır. Hâlbuki bu topraklar, 1. sınıf tarım toprağı vasfındadır. Sulama ve drenaj tesisleri yapılmış, kısmen yılda iki gün ürün alınan topraklardır.

                 Şu bir gerçek ki, devlet kuruluşları, valilikler ve belediyeler, tarım alanlarını iskâna açarak, hem sulama tesislerini, hem de tarım alanlarını yok ediyorlar. En üzücü taraf ise, bu alanları korumakla görevli üst dereceli kamu yetkilileri ve tesislerin temel atma törenlerine ve açılışlarda, hamasi nutuklar atıyorlar…

                 Ülkemizde, bir yandan ovaların sulaması için baraj ve sulama kanalları inşa edilirken, diğer yandan sulaması öngörülen, tarım alanları, üzerine konut ve sanayi tesisi inşaatına izin veriliyor.

             Tarım alanları üzerinde arzu edilmeyen gelişmelere,  devlet hazırlıksız yakalanmıştır. Zira Avrupa ülkelerinin, yüzyıl evvel hazırladıkları gibi, sanayi, konut, tarım ve orman alanlarını gösteren ülkemizde, bir mastır planı bulunmadığından, devlet yatırımcılara, sanayi ve konut alanları gösterememiştir.

             Bu çerçevede, belediyeler mücavir alanları içinde ki sahaları, Valiliklerde bu alanlar dışındaki sahaları, tarım alanı olup olmadığına bakmaksızın, imar planları yapıp, tasdik ederek imara açmıştır.

               Hâlbuki bu sahaların sınırlarında veya yakınlarında hiçbir ekonomik değeri olmayan, sanayi ve yerleşim alanına müsait, devlete ait büyük alanlar mevcuttur. Söz konusu alanlar, bakımında ülkemiz çok zengindir. Ülke genelinde, 13.972.271 hektarlık, bu tür alan atıl olarak duruyor.

               Türkiye’de, yerel yönetimler, tarım alanlarını titizlikle korumalı, 1.2.3 sınıf tarım arazilerinin tarım dışı gayelerle kullanılması yasaklanmalıdır. İmar planlarının yapımı ve onayı belediyelerde alınıp, eskisi gibi Bayındırlık Bakanlığı’ na verilmelidir.

           Yabancılara toprak satışı ise  her geçen artıyor. CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, son beş buçuk yılda 18 milyon 464 bin 149 metrekare toprağın yabancılara satıldığını açıkladı.

           Tarım alanlarını koruyacak kamu kurum/kuruluşlarına, geniş yetkiler verilmeli, cezai müeyyideler de caydırıcı olmalı, Türkiye arazi kullanma haritası hazırlanmalı,  en önemlisi de konu ile ilgili “TOPRAK ŞURASI “ toplanmalıdır.

                Ülke genelindeki ve Eskişehir’ deki mevcut tarım alanları, çocuklarımızın ve torunlarımızın, bize emanetidir. Ülkemiz genelinde ve Eskişehir’de, tarım alanlarını yok etmek ise  torunlarımızı açlığa mahkûm etmektir...

resim_2023-05-07_225929034