Nisan ayı başında Eskişehir Hasan Polatkan Havalimanı kapanmanın eşiğinden dönmüştü.

Hasan Polatkan Havalimanından düzenlenen yurt dışı seferlerin, yolcu garantili Kütahya Zafer Havalimanına kaydırılması bir anlamda malumun da ilanıydı.

Ne var ki Şehir Gazetesi olsun, Belçika’da yayın yapan ‘Gazete Türk’ olsun az sayıda basın yayın kuruluşunun duyarlı yaklaşımıyla, yanlış hesap Bağdat’tan dönmüş oldu.

***

Şimdilerde bakıyoruz ki ortalık süt liman…

O gün söylediğimizi bugün bir kez daha hatırlatmakta fayda var. Eskişehir bir zafer kazanmadı. Ancak elindekini koruyabildi.

Yaşanan sevince gelince ‘Allah sevdiği kuluna önce eşeğini kaybettirir sonra buldururmuş’ derler.

Bizlerin ki de o hesap demek mümkün…

***

Sadede gelirsek…

Eskişehir’in havalimanı konusundaki tutumu, elindekini korumaktan ibaret olmamalı.

İç hat seferleri vakit kaybetmeden başlamalı.

Bunun için de Hasan Polatkan Havalimanı’nda gerekli revizyon ve düzenlemelerin yapılması gerekli.

Bu noktadaki görev ise takdir edeceğiniz üzere Eskişehir’in Milletvekillerine düşüyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na konuyu taşımaları ve havalimanının modernizasyonu için gerekli adımları atmaları gerekiyor.

***

Orta düzey bir ilçe nüfusuna sahip şehirlere bile son derece modern havalimanları kazandırılmışken, bu konuda Eskişehir’e oldukça büyük bir haksızlık yapıldığına şüphe yok.

Eskişehir’in adı gibi eski olmayan, modern bir havalimanını fazlasıyla hak ettiği muhakkak.

İç hat seferlerinin başlamasıyla, konforlu seyahat imkanına kavuşmak, Eskişehirliler için bir lüks olmamalı.

Dahası bu hususun, şehir ekonomisi adına da oldukça önemli bir konu olduğu unutulmamalı.

***

Peki elindeki imkanlara bile zar zor hakim olabilen bu şehir, dediklerimizi başarabilir mi?

Hiç sanmam efendim…

Ne diyelim?

Hep derler ya coğrafya kaderindir…

Belki de kaderimiz olan, seçtiğimiz vekillerdir…

Bendeniz yarın yine buradayım.

Beklerim efendim…

GÜNÜN SÖZÜ:

Dalından şüphe ettiğin ağacın, gölgesinde soluklanmayacaksın…

  • PAULO COELHO