Eskişehir’in kalbi olan Porsuk, gündüzleri gondollarıyla, akşamları ışıklarıyla kente ayrı bir güzellik katıyor. Ancak bu güzelliğin yanında yıllardır göz ardı edilen bir tehlike de var: Güvenlik önlemlerinin yetersizliği.

Neredeyse her akşam aynı manzaraya şahit oluyoruz. Özellikle gençler, Porsuk kenarında çimenlere oturarak zaman geçiriyor. Bariyerlerin olmadığı, güvenlik şeridi bulunmayan alanlarda bu görüntü sık sık yaşanıyor. İşin daha da kaygı verici kısmı, akşam saatlerinde alkol alan gençlerin denge kaybına çok daha açık hale gelmeleri. Bir anlık dikkatsizlik, basit bir kayma ya da dengesini yitirme sonucu suya düşmek işten bile değil.

Kentte binlerce gencin, öğrencinin ve turistin uğrak noktası olan Porsuk çevresinde güvenlik önlemleri hâlâ yeterli değil. Oysa basit müdahaleler, büyük riskleri ortadan kaldırabilir.

•Bariyerlerin güçlendirilmesi ve eksik noktalara yenilerinin yapılması,

•Gece saatlerinde daha sık devriye ve denetim yapılması,

•Özellikle riskli bölgelerde uyarı tabelalarının yerleştirilmesi,

•Acil durumlarda hızlı müdahale edebilecek ekiplerin varlığı…

Bunların hiçbirisi büyük bütçeler ya da uzun vadeli projeler gerektirmiyor. Yalnızca öncelik verilmesi ve ciddiyetle ele alınması gerekiyor.

Bu tehlikeyi yalnızca yetkililere değil, gençlere de hatırlatmak gerek. Evet, Porsuk kenarında vakit geçirmek güzel, sohbet etmek keyifli olabilir. Ancak alınmayan önlemlerin sorumluluğunu bireysel dikkatle telafi etmek zorundayız. Birkaç adım geri oturmak, alkollüyken riskli bölgelerden uzak durmak, sadece kendi güvenliğiniz için değil; çevrenizdekilerin huzuru için de önemli.

Porsuk, Eskişehir’in simgesi. Ama bu simge, aynı zamanda her yıl yaşanan kazaların adresi olmamalı. Şehir estetiği kadar, insan hayatı da değerli. Güzel fotoğraf kareleri uğruna ihmallerin görmezden gelinmesi, bir gencin hayatına mal olmadan önlemler alınmalı.

Artık sorumluluk çağrısı yapmanın ötesine geçip, bu tehlikeye karşı somut adımlar atma zamanı geldi. Çünkü hiçbir çimen sohbeti, bir hayatın bedeli olmamalı.