Eskişehir’in tanınmış ve başarılı iş insanlarından Serhan Arıman’la kısa bir sohbet gerçekleştirdik. Dünkü gazetemizde “Esnafı İsyan Ettiren Haksız Rekabet’ manşetiyle yer alan haberimize, sektör adına teşekkürlerini ileten Sayın Arıman tam kapanma ile birlikte çok büyük mağduriyetler yaşandığını ifade etti.
Arıman Makine Hırdavat’ın da sahibi olan Serhan Arıman’ın, ilgili genelge kapsamında birçok işyerinin 17 gün boyunca haksız bir şekilde muafiyet dışı bırakılmasının yanlışlığına vurgu yaptığı açıklamasının tam metnine gazeteniz Şehir’in 1. sayfasında yer verdik.
Bendeniz sizlere Sayın Arıman’ın açıklamalarından bazı satırbaşlarını aktarmak istiyorum:
“Koca bir sektör muafiyet tanınmayarak, tam kapanma kapsamına alındı. Koca bir sektör olarak kastettiğim üretime katkı sağlayan tedarik sektörü yani tedarikçiler.
Bu tedarikçiler kimlerdir?
Nalbur, hırdavatçı, rulmancı, elektrikçi, hidrolik, pnömatikçiler, makine ve yedek parça satıcıları, kaynak makinaları ve sarf malzemeleri satıcıları, kesici takımlar satıcıları ve daha ismini sayamayacağım birçok firma tedarikçi firma olarak adlandırılırlar.
Bu firmaların şehirdeki sade vatandaşın ihtiyaçlarıyla hemen hemen hiçbir bağı yoktur
Bu firmalar, organize sanayi bölgeleri başta olmak üzere tüm firmalara mal ve hizmet temin ederler. Öyle ki eğer fabrika için üretimin durmasına yol açacak acil bir malzeme ise bizzat araçları ile gelerek tedarikçilerin iş yerlerine giderek üretimin durmaması için kapı kapı dolaşırlar. Bu sektörde olanlar çok iyi bilirler ki üretim durmasın diye gece vakti bile dükkan açılır, açtırılır.
Üretim varsa tedarik şarttır. Üreticinin olduğu yerde tedarikçi olmazsa olmazdır. Üretici açıksa, fabrikalar açıksa tedarikçi açık olmalıdır. Üretici ve tedarikçi ayrılmaz bir parçadır.
Peki bu tedarikçiler bu 17 gün boyunca ne yapacak?
Söyleyelim günü gelen banka kredilerini ödemek zorunda. SGK, KDV ödemek zorunda. İş yerine getiremediği personellerinin maaşlarını ödemek zorunda. En önemlisi de günü gelen çeklerini ödemek zorunda. Ertelemeden faydalanarak çekinizi gününde ödemezseniz bir sonraki mal alımında tüm kapılar size kapanacaktır.
Biliyorum belki 15 gün sonra bu konu konuşulmayacak. Ama şunu unutmayın, biz aylarca bu zararın açıklarını kapatmakla uğraşacağız…”
Evet efendim. Şehrimizin tanınmış iş insanlarından Serhan Arıman’ın açıklamaları bu şekilde…
Haksız mı?
Sonuna kadar haklı efendim…
Bir yandan sanayinin çarkları dönsün deniliyor bir diğer yandan o çarka çomak sokuluyor.
Kaybeden sadece tedarikçi değil, en az onun kadar sanayici de kaybediyor.
Ne diyelim?
Duyarlı yaklaşımıyla on binlerce kişinin sesi olan Arıman’ı tebrik edelim…
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
****
TÜNELİN SONUNDA BİR IŞIK VAR
Geçtiğimiz günlerde de kaleme aldığım üzere pandemide 3. Dalgayla beraber, vaka sayıları oldukça yüksek rakamlara ulaşmıştı. Bununla birlikte alınan kısıtlama tedbirleri ve hemen ardından alınan tam kapanma kararının vaka sayıları üzerindeki olumlu etkileri görülmeye başlandı.
Mart ayı başında Eskişehir’deki günlük vaka sayıları 30’lu rakamlardayken, ay ortasına geldiğimizde bu rakam 600’lere gelmişti. Nisan ayının ilk haftası yükseliş ivmesi devam ederek, Eskişehir’de günlük vaka sayısı 875 ile korkunç bir düzeye gelmişti.
Nisan ayı başında günlük vaka sayısında 875 ile pik yaptıktan sonra günlük vaka sayısı 700 ile 800 bant aralığına girmişti. Tam kapanma kararı öncesinde ise Eskişehir’deki günlük vaka sayısı 600’lerde seyrediyordu.
Şimdi gelelim güzel habere
Geride bıraktığımız cumartesi günü il genelindeki toplam vaka sayısı 245’e düştü.
Dün ise günlük vaka sayımız 360 olarak gerçekleşti.
Pik olarak tanımladığımız vaka sayısı ile bugünü kıyasladığımızda yaklaşık yüzde 60’lık bir düşüş söz konusu. Bu oranda bir düşüş oldukça büyük bir başarı.
Başarının öncelikli faktörlerinin başında ise İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Uğur Bilge’nin 7 gün 24 saat dur durak bilmeden gerçekleştirdiği aşılama seferberliği geliyor.
Alınan önlemler ve bu önlemlerin sıkı denetimi de başarının bir diğer faktörü.
Şu an için tablo oldukça umut verici lakin kapanma süresi sonunda tatilcilerin dönüşüyle durumun ne yöne evrileceğini kimse bilemez.
Ne diyelim?
Tünelin sonunda bir ışık gözüküyor efendim.
“Umarız bu ışık, karşıdan gelen trenin ışığı değildir…”
Sağlıkla kalın…