Tüm dünyada hububattan çaya, turunçgillerden fındığa kadar bu derece geniş spektrumlu ürünlerin yetiştirilebildiği tek ülke var.
O da Türkiye.
Üstelik üç tarafı da deniz…
Hamsisi, levreği, çinekopu, lüferi…
Tam anlamıyla cennet gibi bir ülkeyiz.
İlber Ortaylı diyor ya sopayı diksen filiz verecek topraklarımız var.
Hülasa öyle kısmetliyiz.
***
Ancak buna rağmen ülkemizde gıda fiyatları alıp başını gitmişse, temel gıda ürünlerine bile ulaşmak güç hale gelmişse; işte o vakit oturup bir düşünmek gerekiyor.
Nerede hata yapıldığını iyice sorgulamak gerekiyor.
***
Şehir Gazetesi’nde geçtiğimiz gün yayınlanan bir haber geldiğimiz noktayı aslında çok iyi özetliyor.
CHP’li Meclis Üyesi Cenk Sungur’un pazartesi pazarından yaptığı paylaşıma yer verilen haberde, kirazın tanesinin 10 liradan satıldığı görülüyor.
Emin olun, haberi görünce bir yaşıma daha girdim diyebilirim.
Kirazdan bahsediyoruz:
Çocukluğumuzda ağaca çıkıp da gönlümüzce yediğimiz…
‘Dalları bastı kiraz’ sözleriyle şarkılara bile konu olan…
Dünyada üretim alanı ve üretim miktarı sıralamasında ilk sırada yer aldığımız kirazdan…
Ama bu sene don vurmuş da ondan pahalıymış.
Ya geçen sene?
Geçen sene neden pahalıydı?
Ya diğer mevsim meyvelerine ne demeli?
Eriği, kayısısı, çileği, şeftalisi, nektarini…
Hepsi ateş pahası.
Vatandaşın hali ise ortada.
Kilo kilo satın alınan ürünler, sonraları gram gram alınır oldu. En sonunda ise adetle.
Açıkçası karpuzun dilimle satılmasına belki alışabilirim ama mevsim meyvelerinin taneyle satılmasına alışabileceğimi hiç sanmıyorum.
Nitekim böylesi güzel bir iklim ve toprağa sahip olan bir ülkenin vatandaşı olarak, bu duruma bir türlü akıl sır erdiremiyorum.
Haksız mıyım?