CHP’deki değişim tartışmaları, Eskişehir siyasetini de derinden etkiliyor. CHP’li başkanlar Büyükerşen ve Kurt arasında değişim noktasında yaşanan görüş ayrılığı, son günlerde fazlasıyla dikkat çekmeye başladı.
Büyükerşen ve Kurt arasında yaşanan gerilimde ilk perde, Kurt’un geçtiğimiz günlerdeki bir açıklamasıyla başladı.
Başkan Kurt, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun görevi bırakması gerektiğini savunarak, bu şekilde devam edilmesi durumunda Eskişehir'in bile kaybedilebileceğini söyledi.
Kazım Kurt’un bu sözleri yeni bir tartışmanın da fitilini ateşledi. Büyükerşen, Kurt’un bu sözlerini oldukça sert bir dille eleştirirken, durumu da provokasyon olarak nitelendirdi.
***
Yaşanan bu atışmanın üzerinden birkaç gün geçmişti ki Büyükerşen perdeyi bir kez daha açtı.
Yılmaz Büyükerşen, CHP Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen kritik toplantının ardından “İç ve dışta birtakım merkezler, CHP’yi parçalamak istiyorlar” dedi.
Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un bu sözlere yanıtı ise gecikmedi.
Kazım Kurt, “CHP’yi şu ana kadar kimse bölemedi. İnşallah bölünmez. Cumhuriyet Halk Partisi içindeki siyasi tartışmaları ‘bölünme’ adı altında bastırmaya çalışmak doğru bir yaklaşım değildir. Biz kongre sürecinin başladığı dönemde genel başkanın da tüzük tartışmasını açtığı bir dönemde, herkes Cumhuriyet Halk Parti’siyle ilgili düşüncelerini anlatabilir, bunlardan bir bölünme değil bütünleşme çıkar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç işleri ile ilgili tartışmaları kamuoyunun önünde yapmak doğru bir şey değil. İlgili kurum ve kuruluşlarda herkes istediğini söyleyebilir. CHP’de hassas bir dönemden geçiliyor. Cumhuriyet Halk Partisi seçim sonuçlarını düzgün okumalıdır. Seçim sonuçlarındaki yorum, tahlil hatası bize gelecek seçimleri kaybettirir” açıklamasında bulundu.
***
Evet efendim; Başkan Kurt’un dün yapmış olduğu bu açıklamayla, taraflar arasındaki ikinci raunt da son buldu.
Peki Büyükerşen ve Kurt arasında yaşanan bu gerilimde kim haklı?
Gerçek şu ki; Büyükerşen’in ifadeleri oldukça sert. İlk açıklamasında provokasyon gibi oldukça ağır bir tanımlama kullanan Büyükerşen, ikincisinde çıtayı biraz daha yükselterek iç ve dışta bir takım merkezlerin partiyi parçalamak istediklerini iddia ediyor.
Üstelik açıklamasını siyasetin İsviçre çakısı diyebileceğimiz ‘iç ve dıştaki birtakım merkezler’ tanımıyla süslemeyi de ihmal etmiyor.
Peki tüm bunlar olurken Kazım Kurt ne diyor?
Yeni bir başarısızlık yaşanmaması adına, seçim sonuçlarının iyi okunmasını öne süren oldukça analitik bir yaklaşım sergiliyor.
***
Gelinen noktada ise akıllara şu soru geliyor:
Büyükerşen’in asıl gündemi; değişime yönelik endişeleri mi, yoksa Kazım Kurt’u CHP içerisinde yıpratma gayesi mi?
Bir diğer ifadeyle; amaç üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?
Yorum sizlerin.
Bendeniz yarın yine buradayım.
Beklerim efendim…
GÜNÜN SÖZÜ:
Bir insanın bildiğini zannettiği bir şeyi öğrenmesi imkansızdır.
- Epiktetos