Biliyorsunuz geçtiğimiz hafta içi son enflasyon rakamları açıklandı. Resmi rakamlar yani TÜİK verilerine göre enflasyon yüzde 85,51. Gayri resmi rakamlar ise TÜİK verilerinin tam 100 puan üzerinde yüzde 185,34 diyor enflasyon için. Arada uçurum gibi fark var iki veri arasında. Peki hangisine inanacağız? Ben verileri bir kenara bırakarak gerçek hayata ve bize yaşattıklarına bakacağım şimdi. Hayatın kendisine inanacağım anlayacağınız.
***Bir ailenin en önemli ihtiyaç kalemleri hiç şüphesiz temel tüketim malzemeleri. Zincir marketlerde 20 liradan ucuz süt bulmak hemen hemen imkansız. Yumurtanın tanesi 2 lirayı çoktan aşmış durumda. 15’li yumurta kolisi 35 liradan daha pahalı. Peynirin kilogram fiyatı en az 120 lira. Bu liste uzar gider. Burada işin kötüsü bu söylediğim fiyatlar anlık. Yani ben yazıyı yayınladığım zaman muhtemelen daha da artacak bu ürünlerin fiyatları. Her gün aldığımız her ürüne yeni bir zam geliyor. Yakıta zam geliyor, elektriğe zam geliyor, yakında aldığımız nefese dahi zam gelme ihtimali olabilir.
***Şimdi bu zam konusuna bir virgül koyup yazımın sonunda döneceğim. Yazının asıl meselesini ise şimdi söyleyeceğim. Müjdemi isterim. Bunca zam ve ekonomik sıkıntı arasında yüzünüzü gülümseteceğim bu haberle. Hadi yine iyisiniz çünkü bu kış montu ve botu nasıl alacağım diye kara kara düşünmenize gerek kalmadı. Çünkü bankalar online alışveriş sitelerinde mont ve bot kredisi vermeye başladı. Hem de 36 ay taksit fırsatıyla. Evet evet yanlış okumadınız bot ve mont için kredi alabileceksiniz. Kira öder gibi ev sahibi olma hayaliyle yaşayan milyonlar şimdi kira öder gibi mont ve bot sahibi olabilecekler. Koca bir nesil Rus roman karakterleri gibi yaşamaya başladı. Eski bir palto ve birkaç lira. Ama üzülmeyin çünkü eski paltolarınızı tam 36 taksit imkanıyla yeni bir paltoyla değiştirebilirsiniz. Ama birkaç lira için bir çözüm yok şimdilik.
***Bir müjdem! daha var. İGDAŞ bankalarla yaptığı anlaşmayla İstanbul’da yaşayan vatandaşların doğalgaz faturalarını kredi kartıyla vade farksız taksitle ödeyebileceğini açıklamış. Bence güzel adım. Çünkü bu kış birkaç bin lira gelecek faturaları ödemek imkansız hale gelebilir. Kış kendini iyiden iyiye hissettirmeden diğer enerji şirketleri de benzer adımlar atmalı. Ben yakında bu tür adımların atılacağını düşünüyorum. Çünkü mevcut ödeme sisteminde firmaların vatandaştan yüksek fatura bedellerini toplaması çok zor olabilir. Zaten bu adım atılmazsa vatandaşın kışı daha da zor geçecek.
Yukarıda okuduğunuz ve birbirinden ayrıymış gibi duran yıldızlı 3 paragraftan sonra yazımın son bölümüne geçiyorum. Ne yazık ki içler acısı halimiz ortada. Her an zam gelen temel ihtiyaç ürünleri, krediyle satılan kışlıklar ve ödemek için taksitlendirdiğimiz faturalar. İşte bu 3 örnek bizim gerçek enflasyonumuz. Hayatımızın kendisi. Ne ihracatın artması ne de büyüme rakamları vatandaşın derdine derman olmuyorsa ne işe yarar. Bugün bir mont bir bot için kredi çekmek zorunda kalan vatandaşa ihracatı, büyümeyi anlatamazsınız. Vatandaşa yarınlarda bir kilo et alabilmek için kredi çekmek zorunda olmayacağının garantisini vermeniz lazım.
Lütfen gülme sayın okuyan. Aklına gelir miydi bir mont için 36 ay taksit ödeyeceğin?