Gözümüz aydın sevgili okuyucular. Haftalar süren görüşmeler sonucunda çalışanların yarısının 2023 yılında alacağı ücret belli oldu. Milyonluk araçlarla gidilen toplantılar sonucunda işçilere uygun görülen maaş 8 bin 506 TL oldu. Mevcut ücrete hemen hemen 3 bin TL zam gelmiş oldu. Böyle söyleyince kulağa bir hoş geldi. Ancak ücret açıklandıktan bir gün sonra ne oldu dersiniz. Evet. Yavaştan bir zam furyası. Asgari ücret zammının hemen ertesi günü sosyal medyada değişen market etiketleri paylaşılmaya başladı. Öyle 1-2 lira falan değil. 15-20 liralardan bahsediyorum. Yahu bir durun daha işçinin cebine girmedi bile bu zam. Aralık ayındayız. Daha ocak ayında da eski ücreti alacaklar. Şubat ayında ancak zamlı maaş ceplerine girecek. Pardon ceplerine girmeyecek. Faturalara, marketlere, ev sahiplerine, kredi ve kredi kartı borçlarına gidecek. Vatandaş hayat pahalılığından zammı anlamayacak belki bile. Normalde maaş zamları en kötü birkaç ay vatandaşa refah getirirdi. Alım gücünü yükseltirdi. Bu kez maaş zammı olduğu gibi ürün fiyatları da arttı. Bu kış işçiye çok zor geçecek bir kez daha anladık.
Zam açıklandıktan sonra sık duyduğum bir cümle vardı. “Patronlar bu maaşları nasıl ödeyecek, işçi bu maaşla nasıl geçinecek?” İlginç bir durum var ne işçi memnun ne işveren memnun bu asgari ücretten. İşveren çok yüksek olduğunu, işçi ise çok düşük olduğunu düşünüyor ücretin. Ancak burada temel bir mesele var ve bu durum çözülmezse maaşlar arşa da çıksa vatandaşa derman olmayacak. Enflasyon ve hayat pahalılığı. Yazının başında örneğini verdiğim durum. Maaş zamlandığı anda hayat pahalılığı da arttı. Patronlar maaşları ödemek için ürünlere zam yapıyor, işçi o ürünleri alabilsin diye maaşlara zam yapılıyor. Tam bir kısır döngüye giriliyor. Çözüm çok net. Ekonomik istikrar ve doğru para yönetimi. Hükümet bunu sağlamadığı sürece ne işçiler ne işverenler bu maaşları beğenmeyecekler. Maalesef mevcut ekonomik durum her zaman olduğu gibi yine en çok vatandaşı vuracak.
Umuyorum ki kısa sürede refah getireceğine inanılan asgari ücret zammı doğru ekonomik hamleler ile uzun vadede kendini hissettirsin.